18. Bölüm - Küçük Kardeş ve Arkadaşlar

15K 812 1.9K
                                    

18. Bölüm- Küçük Kardeş ve Arkadaşlar

Harry, Büyük Salon'un girişinde donup kaldı. Binlerce çocuğu oturup muhabbet ederken, mutlulukla kahvaltılarını yaparken ve yaz tatilinden sonra birbirlerini karşılarken gördüğünde kalbi deli gibi attı. Hayatında hiç bu kadar çok çocuk görmemişti. Birdenbire dağınık saçlarından ve rahatsız okul cübbesinin daha bir farkında oldu. Olduğu yerde kök salmış gibi durdu.

James, Harry'nin neler hissettiğini anlamaya çalışarak oğlunun yanında durdu. Fakat Harry, James'i fark etmedi bile.

"Hadi Harry, Gryffindor masası oradaki." James sağa en yakın olan masayı işaret etti.

Harry masaya doğru yürümeye başladı. Gryffindor masasına yürürken üzerindeki bakışları hissedebiliyordu. Herkesten olabildiğince uzak bir noktaya çabucak oturdu. James onu masada bırakarak öğretmenlerin olduğu masaya, gergin görünen Lily'e katılmaya gitti.

Harry gözlerini kararlı bir şekilde önünde duran boş tabakta tuttu. Etrafındaki öğrencilerin gözlerini diktiğini hissedebiliyordu ve durmalarını diliyordu. Bu onu inanılmaz rahatsız ediyordu. İç geçirerek uzanıp bir tost aldı ve tembelce yemeye başladı. Bir nedenden ötürü boğazı rahatsızdı. Açıkça asla kabul etmezdi ama bu kadar çocuğun etrafında olduğu için gergindi. Harry kolay kolay gerilmezdi. Birçok Ölüm Yiyenle düello etmiş hatta öldürmüştü, Bakanlık ve Yoldaşlık Seherbazlarıyla olan çatışmalarından bahsetmiyordu bile, ve bir kez olsun gergin hissetmemiş ya da hareketlerinden tereddüt etmemişti. Ama burada çocukların ortasındaydı ve inanılmaz gergin hissediyordu. Harry böyle olmasının tek sebebinin tanıdık olmayan bir durumda oluşundan kaynaklandığını düşündü. Harry bir göreve gönderildiği zaman ondan ne beklenildiğini, ne yapması gerektiğini, nasıl davranması gerektiğini bilirdi. Ancak şu an üzerinde hiçbir kontrolü olmayan bir durumun içindeydi.

Harry kafasını temizlemeye çalışarak iç geçirdi. Her şey sırayla dedi kendine. Önce Draco'yu bulması gerekiyordu. Babasına bir mesaj göndermek zorundaydı. Harry diğer masalara kısaca göz attı. Sarışın Slytherin'in ondan en uzak masada oturduğunu gördü. İki bina arasındaki düşmanlık binalara ait masaların birbirlerinden olabildiğince uzak yerleştirilmiş olmak zorunda olmalarından açıkça belliydi. Harry, Draco küçük bir grup erkek ve bir kızla konuşurken izledi. Draco, Harry'nin olduğu yöne bakmıyordu. Sarışın çocuk arkadaşlarıyla konuşmakla meşguldü. Harry öyle hissetmiyor olmasına rağmen gülümsedi. 'Draco beni burada gördüğünde ne söyleyecek acaba?' diye düşündü kendi kendine.

Harry tam kahvaltısına geri dönmüştü ki önündeki ani hareketlilik başını kaldırmasına neden oldu. Damien, Harry'nin tam karşısına oturmuştu.

"Günaydın Harry!" dedi Damien neşeli bir sesle.

Harry tepki olarak ona homurdandı.

"Ee, Hogwarts hakkında ne düşünüyorsun? Bayağı havalı sence de değil mi? Hepsini görene kadar bekle bir de, gerçi teknik olarak bu mümkün değil, tamamen büyüklüğünden ötürü, ama göreceğin kısımları seni hayrete sokacak! Bir de Hogwarts arazisi var..." Damien, Harry'nin parmaklarını başının iki yanına koyup şakaklarını ovmaya başladığını görünce durdu.

"Gidip başka birini sinir edemez misin?" dedi Harry genç olana, yorgunlukla.

"Harry, sen burada yenisin. Birinin sana Hogwarts hakkındaki her şeyi anlatması gerek. O kişi neden ben olmayayım?" diye sordu Damien, ona parlak bir gülümsemeyle bakarak.

Harry iç geçirdi ve Damien'ın Hogwarts hakkında konuşurken kendini kaybetmesine izin verdi. Onu görmezlikten ya da duymazlıktan gelmenin büyük olasılık işe yaramayacağını biliyordu ama şu an yapabileceği pek de bir şey yoktu. Yarısı yenmiş tostuna baktı. İştahı kaçmıştı. Öğretmenler masasına baktı ve James'le Lily'nin onları yakından izlediklerini gördü. Harry kendine gülümsedi. 'Ufak bir Potter işkencesinin tam zamanı' diye düşündü.

İçimdeki Karanlık / The Darkness Within (1.cilt)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora