48. Bölüm - Kalp Dinlemez!

10.3K 652 810
                                    

Bölüm notu:

Bu aralar hiç heyecansız bölümümüz yok galiba :)

Beğenmeniz dileğiyle, iyi okumalar!

48. Bölüm - Kalp Dinlemez!

"Umurumda değil! Onu hak etti! Ne cehennem düşünüyordu? Onu öldüreceğim"

Sirius Seherbaz arkadaşlarından üçünü geçmek için bir girişimde daha bulundu ki Blake'e ulaşabilsin.

"Black! Otur aşağıya! Kendine hakim olman gerek" Kingsley bağırdı, sert bir şekilde Sirius bir sandalyeye iterken.

Sirius istemeye istemeye oturdu ama köşeye oturtulup yaralarına Bakanlık Şifacılarından biri tarafından bakılan kahverengi saçlı Seherbaza düşmanca bakmaya devam etti.

"Birşeyin kalmayacak" dedi tombul hemşire, alnındaki kesiği iyileştirmeyi bitirirken. Odadan uzaklaştığına minnettar olarak yürüyüp çıktı. Fazla gergindi orası.

"Şimdi, tam olarak ne olduğunu açıkla" dedi Kingsley derin gürleyen sesiyle.

"O köşedeki aptala neden sormuyorsun!" Sirius tükürdü. Blake'e çok kızgındı. Onun yüzünden, Harry tekrar kaçıp gitmişti. Eve gelmeye o kadar yakındı ki. Harry'i geri getirmeye ne kadar yakın olduğunu her düşünüşünde içerisinde yeni bir öfke darbesinin patladığını hissetti.

"Sen ne diye oradaydın ki zaten?"Sirius bağırdı, Sirius'un gerçekten onu pataklayıp gözünü morartıp, dudağını patlatıp ve bir de alnında kocaman bir kesik açtığına oldukça şaşkın görünen Blake'e.

"Ben Bakanlık'ın emirleriyle oradaydım. Bizden gidip sana Kılıç'ı getirirken eşlik etmemizi istedi. Neden yardıma ihtiyacın olduğunu düşündü bilmiyorum ama besbelli Kılıç çok pahalı ve önemli ve de hemen Bakanlığa getirilmesi gerekliydi" Blake geri bağırdı Sirius'a.

"Eh o harika işledi" dedi Sirius sıkılmış dişlerle.

Blake ona sadece kızgın bir bakış attı ve sanki omuzlarından düşecekmiş gibi başını tutmaya devam etti.

"Bana vurmaya hiçbir hakkın yoktu!" dedi birkaç saniyelik duraklamadan sonra. Sirius ona doğru, etrafındaki üç Seherbazı başarıyla savurup hızla gelirken anında söylediğine pişman oldu. Sirius Blake'i cüppesinin yakasından yakaladı ve şiddetli bir şekilde sarstı.

"Hiçbir hakkım yoktu! Senin Harry'e düpedüz yalan söylemeye ne hakkın vardı? Ne olacağını düşünüyordun?"

Blake Sirius'dan silkinmeye çalışırken korkuyla sindi. Kingsley bir kere daha Sirius'u Blake'den ayırdı ve iki adamı da sakinleştirmeye çalıştı.

"Acınası suratını saklasan iyi edersin Blake! Bir kere öğrendi mi James'in ne yapacağını hayal etmek bile istemezsin!" Sirius tısladı sarsılmış Seherbaza kendini Kingsley'den kurtarıp odadan çıkmadan önce.

Kapıdan çıktıktan kısa süre sonra dosdoğru birine tosladı.

"Gittiğin yere dikkat et olur mu!" Sirius hırladı yabancıya.

"Hey! Öfkene hakim ol, Patiayak"

Sirius başını kaldırdığında James'in yüzünde garip bir ifadeyle ona baktığını gördü.

"Öfke nöbeti niye?" James sordu Sirius kendini James'i önünde durur görmenin başlangıç şokundan kurtarmaya çalışırken. Hiçbir şey söyleyemeden önce, James konuşmaya devam etti.

"Blake'i adam akıllı bir patakladığını duydum!" dedi James sırıtarak.

"Salak bu sefer ne yaptı?"

İçimdeki Karanlık / The Darkness Within (1.cilt)Where stories live. Discover now