62. Bölüm - Seni Geri İstiyorum

15.7K 680 1.8K
                                    

62. Bölüm – Seni Geri İstiyorum

"Harry! Damien! Hemen içeri girin!" Lily bağırdı dördüncü defa. Konu Quidditch oldu mu iki çocuğu sahadan ayırmanın hiçbir yolu yoktu. Lily masayı öğle yemeği için hazırlamaya geri döndü. Sonunda iki kardeş gürültülü bir şekilde tartışarak mutfağa geldiler.

"Kabul et, Damy. Sen kaybettin!" Harry söyledi ona, Nimbus 3000'ini kapıya dayarken.

"Yaptığım son iki sayıyı saymadın! Bu hile yapmak resmen!" daha genç çocuk tartıştı, yüzü kızgınlıkla kızararak.

Harry ellerini yıkadı ve masaya oturdu, her zamanki pis sırıtışı yine yüzündeydi.

"O şeylere sayı diyor olamazsın. Berbattılar" sırıttı ona.

"Kapa çeneni, Harry!" Damien çıkıştı ona, büsbütün sinirlenerek.

Lily bir kerede etrafında döndü, yüzünde sert bir ifade vardı.

"Damien Jack Potter! Abinle o şekilde konuştuğunu bir daha duymak istemiyorum" azarladı onu.

Damien yalnızca ona kaşlarını çattı ve o besbelli bundan zevk aldığı için Harry'e dik dik baktı.

"Engel olamıyor, anne. İstediklerini alamayınca şımarık veletler böyle tepki veriyor işte." Harry cevapladı Damien'ın kızarmış yüzüne sırıtarak.

Damien masanın altından sert bir şekilde, zıplamasına sebep olarak Harry'i tekmeledi ama o hiçbir ses çıkarmadı. Yalnızca ona pis pis sırıttı.

"Dikkat et, sonra benimle antrenman yapıyorsun." diye uyardı onu.

Lily de masaya oturdu.

"Görüyorsunuz ya, işte bu yüzden Quidditch'i sevmiyorum. Sadece herkesin kavga etmesine ve sürekli olarak yarışmasına sebep oluyor." dedi iç geçirerek.

Damien içten içe gülümsemeye engel olamadı. Harry'le kavga etmeyi seviyordu. Bu...normal hissettiriyordu. Sonunda normal kardeşler gibi davranabiliyorlardı. Rekabet edip aptal şeyler üzerine küçük tartışmalar edebiliyorlardı. Şimdi Harry'nin güvenliği ve sağlığı için endişelenmek zorunda değildi. Ateşkes olarak Harry'e hafifçe sırıttı ve sonra üç saat boyu oynadığından açlıktan ölüyor olduğu için yemeğini ağzına tıkmaya başladı.

James tekrar ofise kaybolmadan önce yiyecek az bir şey almak için mutfağa geldi. Harry onu ağır bir kalple izledi. Gerçekten de babasını rahatlatmaya çalışmıştı ama bütün çabaları başarısız olmuştu. Voldemort ve onun aptal mezarı hakkında devamlı endişe duymayı bırakamıyordu. Harry sonunda pes etmesini umdu. Gerçekten de mezarın Voldemort dışında yok edilmesinin başka hiçbir yolu yoktu. Onun sihri o kadar kolaylıkla hakkından gelinebilecek bir şey değildi.

Sonrasında, Harry'nin söz verdiği gibi, iki çocuk antrenman alanına geçti. Harry Damien'a ileri sokak dövüşünü öğretmeye başlamıştı. On üç yaşındakine hakkını vermek gerekirse, ayak uydurmak için çok ciddi çabalıyordu.

"Hadi ama, Damy! Denemiyorsun bile. Birini öyle tekmelersen kendi ayağını kırarsın sonunda! Açıyı tamamen yanlış ayarlıyorsun." Harry söyledi ona.

"Bence benim bir molaya ihtiyacım var!" Damien soluklandı ve yere yığıldı.

"Senin sorunun bu. Çok fazla molaya ihtiyacın var. Hiç dayanma gücün yok!" Harry azarladı onu.

Damien Harry'e yalnızca yarı uyuz bir bakış atabildi.

"Şikayet etmeyi bırak ve sen de bir mola ver." dedi Damien yere yatar ve gözlerini ışıl ışıl parlayan güneşe karşı kapatırken.

İçimdeki Karanlık / The Darkness Within (1.cilt)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin