36. Bölüm - Ve Gerçek Seni Özgür Bırakacaktır

14.1K 743 1.6K
                                    

Evet sonun başlangıcı bu bölümde kendini gösteriyor...

Beğenmeniz dileğiyle, iyi okumalar!

36. Bölüm – Ve Gerçek Seni Özgür Bırakacaktır

Harry babasına Kılkuyruk adında birini tanıyıp tanımadığını sormanın zor olacağını biliyordu. En basit neden olarak babası kesinlikle neden Harry'nin sorduğunu bilmek isteyecekti. Harry onu James Potter'ın bu isimden ona bahsettiğini söyleyerek üzmek istemiyordu. Lord Voldemort, kesinlikle Harry'nin Potter'a ve Lord Voldemort'un bir şey sakladığına inanmayı seçtiğine üzülürdü.

Harry, Bella'ya sormanın büyük olasılıkla babasına sormaktan daha bile kötü olacağını biliyordu, o yüzden geriye tek bir kişi kalıyordu, Lucius Malfoy. Bu, Draco Hogwarts kapandığından beri çok buralarda olduğu için kolay olacaktı. Harry, Dumbledore'un o şaka gibi okulu sürdüremiyor olmasından inanılmaz zevk alıyordu. Biliyordu ki okulun kapanmaya zorlanışının sebebinin büyük bir parçası Harry'nin kaçışı ve Hogwarts Ekspresi olayıydı. 'O yaşlı bunak hak etti, o manipülatif, oros..." Harry'nin düşünceleri Draco'nun sözleriyle bölündü.

"Hareket edecek misin, yoksa sonsuza kadar orada kalmayı mı planlıyorsun"

Harry, Draco'ya baktı ve onun önlerindeki büyücü satrancından bahsettiğini fark etti.

"Oh, işte, şah mat" dedi Harry, neredeyse tembelce.

Draco, şaşkın bir ifadeyle satranç tahtasına baktı. Harry'den o hareketin geldiğini görmemişti.

"Nasıl oluyor da satrançta iyileştin, birdenbire" Draco sordu şüpheyle.

Harry omuzlarını silkti ve rahat koltuğunda gerileyerek sırtını yasladı.

"Her zaman iyiydim. Sadece hiç pratik yapacak zamanım olmadı, o kadar" Harry cevapladı.

"Hala bir sonraki görev için şans bulamadın?" Draco sordu.

"Hayır, öyle görünüyor ki Hogwarts Ekspresi olayı hala babamın zihninde taze. Beni herhangi başka göreve göndermeden önce kaçırdığım bütün antrenmanları telafi etmem konusunda sert." Harry cevapladı.

"İyi antrenman yapıyorsun o zaman" Draco dalga geçti, Harry'nin sandalyesinde rahatça yatışına bakarken.

"Malfoy, bugün aralıksız altı saat antrenman yaptım, o yüzden ukalalığı bırak"

Harry ve Draco satranç oynamaya devam ettiler. Bir yarım saat sonra Harry'nin kapısında bir tıklatma duyuldu ve Lucius içeri geldi.

"Draco, çıkmaya hazır mısın?" diye sordu sessizce.

"Henüz değil, baba" Draco cevapladı, bir sonraki hamlesine odaklanırken.

Harry, Lucius'un odasına girdiğini görürken dikleşti. 'Bu iyi bir fırsat!'
Harry düşündü kendi kendine.

"Neden burada beklemiyorsun, Lucius? Oğlunun bana muhteşem bir şekilde yenilmesini izlemek eğlenceli olabilir" dedi Harry, Draco'ya alayla bakarken.

Draco, Harry'e baktı ve gri gözlerini ona kıstı.

"Tabii! Göreceğiz o zaman" dedi Draco, başka bir taşına gidip Harry'nin taşını tuzbuz etmesini emrederken.

Lucius oturdu ve iki çocuğun oynamasını izledi bir süre. Beklendiği gibi, Harry oyunu kazanarak geride oldukça kızgın ve sinir olmuş bir Draco bıraktı.

"Anlamıyorum! Satranç oynamada iyi değildin. Senden kesinlikle iyi olduğum tek şeydi. Neden onda da lanet olası iyi oldun ki?" Draco sordu art niyetle.

İçimdeki Karanlık / The Darkness Within (1.cilt)Where stories live. Discover now