49. Bölüm - Karanlık Lord'un Gazabı

10.2K 671 1K
                                    

49. Bölüm – Karanlık Lord'un Gazabı

Harry ağırlaşan bir kalple Sirius'un odanın içine gelmesini ve arkasından kapıyı kapatmasını izledi. Eli Bella'nın üzerindeydi. Harry onun önüne geçti ki Sirius'un asası onun yerine kendi göğsünü hedef alsın. Sirius'un gözlerinde Harry'nin Bella'yı bloke etmesini izlerken bir şey titreşti.

"Buraya gelerek çok büyük bir risk aldın, Harry" dedi Sirius, sesini alçak tutmaya dikkat ederek.

Harry cevap olarak Sirius'a sadece baktı, gözlerini ona doğrultulmuş asada tutmaya dikkat ederek. Bella hareketsiz duruyor, bütün sahnenin gözleri önünde çözülmesini izliyordu. Onun yapabileceği hiçbir şey yoktu. Asası üzerinde değildi ve etrafında bir silah olarak kullanabileceği hiçbir şey yoktu.

"Bakanlık'ın kalbine tekrar geleceğini düşünmüyordum, bir defası yeterince tehlikeliydi" Sirius devam etti.

Kalbi gürültüyle ve acı vererek vuruyordu göğsünde. Çok zor bir kararla karşı karşıyaydı. Kişisel duyguları bir Seherbaz olarak taşıdığı yükümlülükle çatışıyordu. Eğer Seherbazlık yükümlülüklerini yerine getirirse, Vaftiz oğlunu ve kuzenini Ruh Emiciler'e teslim ediyor olacaktı. Öbür taraftan eğer ikisinin de gitmesine izin verirse bir Ölüm Yiyen'i serbest bırakıyor ve Harry'i de bir kez daha kaybediyor olacaktı.

"O zaman kaçtım. Şimdi neden olmasın?" Harry cevapladı, gözlerini Sirius'da sabit tutarak. Harry Sirius'u çözmeye çalışıyordu. Eğer onları tutuklayacak olsaydı, şimdiye kadar yapardı. Öte yandan, ikisinin de gitmesine izin vermek Sirius'un yapabileceği bir şey değildi, değil mi?

"Harry, ne yaptığını farkında mısın? Bella'nın kaçmasına yardım ederek, yalnızca işleri kendin için daha kötü bir hale getiriyorsun. Bakanlık bunu asla unutmayacak ya da seni bu hareketten mazur görmeyecek"

Harry Seherbaz'a gülümsedi, o daha çok Harry'nin tepkisine afallamış görünürken.

"Bakanlık'ın yaptığım hiçbir başka şeyi unutmayı ya da mazur görmeyi planladığını sanmıyorum. Listede bir suç daha olsa ne çıkar? Ne olursa olsun, Black, Bella'yı bu gece benimle götürüyorum. Onun Öpücük'ü almasına izin vermeyeceğim"

Sirius önünde duran iki figüre çaresizce baktı. O daha fazla herhangi bir şey söyleyemeden önce bir bağırış duyuldu.

"Black! Black! Onlardan hiçbir iz var mı? Konumun nedir?"

Ses Sirius'un kemerine iliştirilmiş küçük kristal bir küreden geliyordu. Seherbazlar arası bir iletişim yöntemiydi. Harry tepkisini görmek için Sirius'a baktı. Harry asasını eline çağırma sürecindeydi. Bella'yı buradan çıkaracaktı, öyle ya da böyle.

Hala Harry'e ve Bella'ya bakarak, Sirius Kristal'e uzandı ve parmağını üzerine koydu.

"Negatif, onlardan hiçbir iz yok. Binadan çıkmış olmalılar. Ana salona doğru gidiyorum ben. Herkesi oraya topla"

Harry ve Bella, ikisi de durdu, tek kelime edemeyerek. Sirius onları korumak için yalan söylemişti! Harry ve Bella için kendini riske atıyordu.

Sirius parmağını Kristal'den çekti ve acı dolu gözlerle Harry'e baktı.

"Sana söyledim, ben her şeyden önce senin Vaftiz babanım. Umarım, bu sefer bana inanırsın" dedi Sirius, kapıyı açmak için arkasına uzanırken.

Harry'nin kelimeleri boğazında takılı kaldı. Tam olarak ne söyleyeceğini bilmiyordu. Blake'in ona Sirius'un onu tutuklamayı istediği hakkında yalan söylediğinden şüphelenmişti, ama Harry Sirius hakkında pek de fazla bir şey bilmediğinden, Sirius'un neler yapabileceğinden emin değildi. Ancak, şimdi Harry Sirius'un ona doğruyu söylediğini biliyordu. Gerçekten de ona değer veriyordu.

İçimdeki Karanlık / The Darkness Within (1.cilt)Where stories live. Discover now