38. Bölüm - Alex Arayışı

12.5K 658 963
                                    

38. Bölüm – Alex Arayışı

Alex arayışı yeniden başlamıştı. James, Sirius ve Remus muggle dünyasını Harry'e ait herhangi bir işaret bulmak için geniş çapta arıyorlardı. Remus, Longbottomlar ile konuşmaya karar verdi. Onların Harry'den haber aldıklarına emindi. Remus karavana yürürken kalbinin göğsünde çılgınca attığını hissetti. Remus kapıyı tıklattı ve sabırla birinin açmasını bekledi. Frank kapıyı açtı ve uykulu bir şekilde Remus'a baktı.

"Evet, sizin için ne yapabilirim?" Frank sordu, gözlerinden uykuyu silmeye çalışırken.

"Evet, merhaba. Bu sabah sizi rahatsız ettiğim için çok özür dilerim, ama bana yardım edip edemeyeceğinizi merak ediyordum. Alex adında genç bir adamı arıyorum."

Frank gözlerini ovuşturmayı bıraktı ve dosdoğru Remus'a baktı. Frank'in gözlerinde garip bir çeşit ateş parladı.

"Alex? Neden onu arıyorsunuz?" sordu, biraz agresifçe.

"Dövüş kulübündeki yeteneği hakkında çok şey duydum. Merak ediyordum da onun için sahip olabileceğim bir iş fırsatı için onunla konuşabilir miyim." Remus bunu baştan aşağı düşünmüştü.

"Sizin kulübünüz onun geldiği tek kulüp olduğundan, sizde alabileceğim herhangi bir iletişim bilgisi var mıdır diye merak ettim." Remus bitirdi kibarlıkla.

"Üzgünüm, ama hayır! Alex bunu meslek olarak yapmakla ilgilenmiyor. Buraya sadece bazen birazcık stres atmak için gelir. Ona ait hiçbir bilgi veremem size. Bu tamamen gizlidir. Şimdi, rahatsız olmazsanız" Frank kapıyı yüzüne çarpmadan önce Remus'a gitmesini işaret etti.

Remus, Sirius ve James'in bekleyen formlarına yürüdü.

"Ee, şans bulabildin?" James sordu Remus onlara katılır katılmaz.

"Frank, Harry'nin nerede olduğunu biliyor. Sadece söylemiyor" Remus cevapladı.

"Harry'nin orada Longbottom'larla olduğunu mu düşünüyorsun?" Sirius sordu, kocaman karavana bakarak.

"Hayır, sanmıyorum. Ama o kesinlikle Harry'nin nerede olduğunu biliyor. Benim onu sormamla endişelenişinden söyleyebiliyorum." Remus cevapladı.

Üç çapulcu ayrıldı ama Longbottomlar'ı tekrar kontrol edeceklerinden emin oldular. Eğer 'Alex' onlarla iletişimini koruyorsa, o zaman onu yakalayabilmek için burada olmak önemliydi.

John yatağına geri döndü. Uzun bir gece geçirmişti. Dün geceki ilk maç öyle başarılı olmuştu ki John sonrasındaki toplanmayla geç saate kadar ayakta kalmıştı. Alex ona yardım edecek kadar iyi olmuştu. John yatağında, Fiona'nın uyuyan formunun yanına uzandı. John birkaç gün öncesini, Alex'in kapısında belirişini düşündü.

Geçmişe dönüş

Kapıda gürültülü bir tıklatma vardı ve Fiona kapıyı açmaya gitti.

"Alex? Merhaba, sorun nedir?" Fiona sordu, elini Alex'in içeri girmesine yardım etmek için uzatırken.

John o an Nigel'la beraber oturuyor, çocuğun uyumasına yardım ediyordu. Başını kaldırdı ve yorgunluktan bitkin görünen bir Alex'in içeri geldiğini gördü.

"Alex? İyi misin?" John sordu, Nigel'ın uyuyan formundan ayrılıp Alex'e yürürken.

Alex titriyordu ve baştan ayağa sırılsıklamdı. Dışarıda şiddetli bir yağmura yakalanmış gibi görünüyordu.

"Evet, ben iyiyim. Sadece seninle hızlıca bir şey konuşmak istedim. Haber vermeden geldiğim için üzgünüm" dedi Alex, şimdi içinde durduğu su havuzuna suçlulukla bakarak.

İçimdeki Karanlık / The Darkness Within (1.cilt)Where stories live. Discover now