BÖLÜM 4 ∞♦ Kraliçe ♦∞

7.4K 442 18
                                    


Bölümler yavaş yavaş geliyor ama hızlıca düzeltip atmaya çalışıyorum. Ayrıyetten bir kitabım daha var ve ona kafa yormak beni yoruyor, biraz daha ayrıntı ve bilgi isteyen bir hikayesi var. Her neyse, döndüğümüzü söylemiş miydim?

Biz döndük!

|Bölüm 4: "Kraliçe"

🔥

Umut kapıya vurduğunda işte o zaman durmayabilirim.

🔥

Aramızdaki konuşma, sessizlik sayesinde dağılmış, ne soracağımızı bilemez olmuştuk. Ayaklarımızdan ve nefeslerimizden çıkan sesler bizi daha da sessizliğe düşürüyordu.

Konuşmadı. Bende konuşmadım. Bakışlarım ilerideydi. O ise yanımda sendeleyerek yürüyordu. Benim ve Keegan hakkında ne düşündüğünü bilmek ya da başka düşüncelerini aktarmasını isterdim. Babamdan bir şey isteyeceğini düşünüyordum. Babamdan ileriye olan görüşünü, büyülerini ya da yardımını isteyecekti fakat bir yanım kötü düşünüyordu. Evimizi yakar mıydı, babama en kötü büyüleri ölmesi için gönderir miydi?

Nasıl bir cesareti varsa ormana girmiş  ve babamın karşısına çıkmak için korkusuz davranmıştı. Bu onu güçlü yapar mıydı?

Keegan'ı neden aradığını bilmek istiyordum. Sessizlik olduğu için soramadım. Ona hemen güvenmem bile hataydı lakin içimden böyle gelmişti. Güvenmiyordum, yardım ediyordum. Keegan'ı arıyordu ve ben ona istediğini veriyordum.

Keegan'ı merak etmiştim. Benimle iletişime geçmemişti. Belki krallıkları gezdiği için işi vardı. Ama benimle beş dakikasını ayıramamış mıydı?

İleride mağaramı gördüğümde hızımı biraz arttırdım. Swinyer mağaranın girişinde durduğunda içeri girmesi için bakış attım. Beni dinleyip içeri girdi.

Yanımdaki kişiye baktığımda adımları yavaşlamıştı. Bir tek gözleri mağaranın girişine isabetliydi. Korkuyor muydu yoksa mağaranın hangi amaçla kullanıldığını mı merak ediyordu?

"Ne oldu?" diyerek sessizliği bozan ilk adımı atmış oldum. Bakışını bana çevirdi.

"Burada mı kalıyorsun?" dediğinde başımı sallayıp mağarama baktım.

"Evim evim, güzel evim." dedim ve ilerlemesine yardım ettim. Gözlerim karanlıkla buluştuğunda mağaraya giriş yaptığımı anlamıştım.

Yatağımın karşısında bulunan odunların yanması için büyü yaptım. Ateşi yakan hep Keegan'dı. Koca ağzını açıp ateşini odunlara veriyor ve mağarayı sımsıcak yapıyordu. Benim büyüm henüz sıcak etmemişti. Onu yatağıma doğru ilerlettirdim ve oturmasını sağladım.

"Burada nasıl yaşadın?" dediğinde küçüklüğüm gözlerimin önüne geldi.

Oyunlarım, ağlamalarım, şımarıklığım ve canlıların arkadaşlıkları hepsi benim için alışılmamış bir durumdu. Bir insan gibi büyümemiştim. Bir canlı olarak büyümüştüm. İnsanın ve hayvanın ayrı tutulmamasının tek örneği olabilirdim.

Thita - Yakut HançerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin