BÖLÜM 17 ∞♦ Çıkış ♦∞

4.8K 284 80
                                    

|Bölüm 17: "Çıkış"🚪

🔥

Bu çekim gün geçtikçe artacak ve kutuplar birleşecek. O gün yakındır güzelim...

🔥

Gerçek dostu ormanda tattım. Ama hiç krallıklar da tadacağımı ummamıştım. İlk başlarda Marcus gibi dost edinmenin imkansız olduğunu sanırdım ama o benim artık abimdi. Alaric ise onu kimse pek sevmezken hatta ben bile başta sevmezken artık kendime yakın buluyordum.

Onu tanıyordum. Kavgalı ve tartışmalı saatler geçirse de herkesin iyiliğini isteyen biriydi. Değişiyordu. Keegan'ı ve gerçekleri duyunca değişim geçiriyordu. Şimdi de değişmişti. Bunun farkındaydı ve ormanın kokusunun onu bozduğunu düşünüyordu. Yanılıyordu... Gerçekler değiştiriyordu.

Ormandan çıkış için hazırlanmıştık ve bu ormanı Swinyer'a emanet etmiştik. Keegan'ın bizimle geleceği için çok mutluydum. Benden önce de, insanların doğumuyla da bu ormandaydı. Sayısız savaşlar olurken çıkmış, tarihi olaylara tanıklık etmişti.

Sonunda ormandan çıkıp bu dünyada olduğunu göstermesi vaktiydi. Artık dünyanın değişim geçirmesi gerekliydi. Krallıklar, uygunsuz kuralları kaldıracaktı. İnsanlar için savaş vaktiydi. İyi insanların umut, kötülerin ise ceza zamanıydı.

Bunu bilerek bu görevi üstleniyordu herkes. İstemeyebilirlerdi. Ormandan çıkıp hayatlarına dönebilirlerdi ama yanyana isteklerimizin peşine gidiyorduk.

İyiliği tutuyorduk ve artık iyiliğin devri başlamalıydı.

Değişim bu çıkışla başlayacaktı. Savaşlar veya kavgalar yaşanıp huzuru geri getirecekti. Halk, mutlu olacaktı. Krallıklar, saygıyla birbirine bağlanacak ve iletişimleri artacaktı.

Nefesimi verip pelerini giydim. Herkes dışarı da hazırlanmış beni bekliyordu. Gece konuşulanları duymuştum. Bu bilgilerle ne yapıp ne yapmayacağımı artık bilebilirdim.

Keegan'ın kanatları altında yatmayı özlemiştim. Huzurlu uyuyordum ve şimdi o huzurun yanımdan bile geçmeyeceğini biliyordum.

Kapüşonu örtmeyip silahlarımı konumlandırdım. Omzumu dik tutup mağaradan dışarı çıktım. Keegan, direk bana bakıyordu ve ona gülümseyip takıma baktım.

Marcus, bana gülümseyip Keegan'ın getirdiği atlardan birine binmişti. İnsanların atlarından getirmişti. Taylor ve Alaric yanında yer alıyordu ve kılıçları belinde bana bakıyorlardı.

Tyrone. Bir farklılık hissetmiştim. Marcus gibi değildi. Taylor, Alaric ya da Swinyer gibi davranmıyordu. Bakışları çok derindi ve ürperip duruyordum. İlk karşılaşmamızda soğuk gözükse de bize alışınca soğukluğu azalmıştı. Aynı takımdaydık, belki de o yüzden bize alışmaya başlamıştı. Belki de gerçekler bizi yakın tutmuştu.

Dün akşam yaptığımız düello da çok iyi dövüşüyor, adımlarıyla sanki dans ediyordu. Sonraki adımları da tahmin ediyordu. İyi bir savaşçıydı.

Thita - Yakut HançerWhere stories live. Discover now