BÖLÜM 25 ∞♦ Kan ve Ölüm ♦∞

3.5K 241 31
                                    

|Bölüm 25: "Kan ve Ölüm"

🔥

Özgürlük için savaş ki esaretin dikenlerini sökebilesin.

🔥

Pencerenin önündeki büyücüler hemen arkasını dönüp Keegan'ın olduğu tarafa baktılar. Yere tek ayaklarıyla diz çöküp hızlıca başını eğdiler. Ama lider gözlerini Tyrone'dan çekmiyordu. Ve kan boynuna doğru ilerliyordu.

"Bence bizi bırakmalısın." dedi Dryden. O zaman dışarıda büyük bir gürültü koptu. İnsanların korku dolu çığlıkları, büyülü fısıltıları yaşam için savaşılan kanıtlardı.

Lider hızla geri çekilip büyücülerin yanına gitti ve onlar gibi yapıp başını eğdi.

"Kadim varlığımız beyaz ejderha, sana olan bağlılığımız seni yüceltmesine izin ver. Büyülerimizle seni yaşatmamıza ve ormanına zarar gelmemesine sağlayacak bu planımıza destek çık." diye hep bir ağızdan bağırdılar.

Katherine de onlar gibi yapıyor, Marcus'u üzmeye çalışıyordu. Katherine'ye sıkıca sarılmak istese de ilk önceliği buradan, bu zincirlerden kurtulmaktı. Bu da benim planımın ilk adımıydı. Onun üzüntüsü benim adımımdı.

Saçımda saklamış olduğum son silahımı, hançerimi, ellerimin arasına alıp gözükmeyecek şekilde kollarımı birleştirip arkasına aldım. Sivri ucu çeneme doğru uzanmıştı.

"Eliana," diye fısıldadı Tyrone. Hançerimi gördüğünü, kızgın olan sesinden belliydi. Yanlış bir hareket yapmamamı istiyordu.

"Celeqre!" diye bağırdım. Hançerimi tek avucuma alıp kollarımı iki yana çektim. Zincir o kadar kolay kopmuştu ki bileklerimden çıkıp duvarlara fırlamıştı.

Keegan'ın gücünü içimde hissetmek saniyemi alsa da o güç için kendimi üstün görüyordum herkesten. Büyücüler olduğu yerde başlarını bana çevirip ayağa kalktılar.

"Wrei sme!" diye bağırdım. Adımlarını durdurup hareketlerini kestiler. Onlara büyü yapmamıştım. Sadece susmalarını ve durmalarını söylemiştim.

Yavaşça ayağa kalkıp Katherine'ye baktım. Katherine, gözlerini kızgınlıkla bana dikmişti. Büyüden kurtulduğu için bana teşekkür edecekti.

Dilimle dudağımı yalayıp avucumdaki zincirlerin anahtarını Alaric'in önüne attım. Katherine'yi buraya gelmeden önce büyüsünden kesmiştim. Bana o kısa vakitte sadece bunu vermişti.

Ona doğru adımlayıp hançerimi döndürüp aşağıya doğru uzattım. Büyücüler nefeslerini tutmuştu.

"Ne yapıyorsun?" diye olduğu yerden bana seslendi Marcus. Sesinde korku hissettim. "Eliana! Hançeri bırak."

"Merak etme, büyüden kurtaracağım." diye kendimce mırıldandım.

Büyücüler isteseler bana büyü yapabilirdi. Ama arkalarındaki kadim varlıklarından, babamdan, korkuyorlardı.

Katherine geri adım yürüyüp gözlerini ara ara büyücülere dikti. Beni kurtarın, diye yalvarıyor gibiydi. Halbuki kurtarıcın bendim.

Onu duvara dayayıp hançerimi yukarı kaldırdığım avucuma uzattım. Derin bir kesikle avuç içime bastırdım. Kanım birkaç damla yere düşünce hançeri yere atıp işaret parmağımı kesiğe bastırdım.

Thita - Yakut HançerWhere stories live. Discover now