BÖLÜM 47 ∞♦ Anne ♦∞

1.2K 107 33
                                    

Selammmm!
Bu bölüm tüm bölümlerden daha güzeli. Ben öyle görüyorum. En beğendiğim bölüm bu. Asıl bu bölüme yorumlarınızı çok çok çok istiyorum. Çünkü konumuz Marcus, en sevdiğimiz abimiz...

Size iyi okumalar diliyor, sabırsızlıkla yorumlarınızı bekliyorum.

Bölüm 47: "Anne"👩

🔥

En güzel hayallerim de ben ve kardeşlerim, bahçede gülüşerek oyun oynuyoruz.
Ama geçmiş geleceğin üzerine tekrar kapılarını araladı ve hayallerim sadece benimle kaldı.

🔥

Marcus, komutanı dinlerken çapraz bir şekilde durup kardeşini kontrol ediyordu. Denilen birçok kelimeyi kaçırsa da onun için önemli olan kardeşiydi.

Kardeşlerinin ondan bir şey sakladığını duyunca yıkılmıştı. En güvendiği kişiler kardeşleriydi. Babasından güven duygusunun kırılacağını, annesinden kırılan duygusunun sevgi ile onarılacağını öğrenmişti.

Sakladıkları her ne ise o kadar kötü olmayacağını düşünüyordu. Yanılıyor muydu peki? Katherine, suçlu değilmiş gibi yanına gelip konuşmaya çalışmıştı. Eliana ise ona 'merhaba' deyip koluna girmişti. Sanki aralarında saklanılan bir sır yoktu.

Kendisi doğru yapıyordu. Her ne olursa olsun ona söylenmesini bekliyordu. O da öyle yapıyordu. Kardeşlerinden birşey saklamıyor, öğrenilmesi gerekenleri söylüyordu. Sadece Tyrone konusunda yavaş ilerliyordu, onu da halledecekti. Ama kardeşlerine çok mu iyimser davranmıştı?

"Evler enkaz halinde ve saray bahçesi göründüğü üzere duvar taşlarıyla dağılmış. Askerler, sarayın etrafına bakacak. Biz de bahçeye girip ayrıntılı bir nesne veya gizli bir yer varsa kontrol edeceğiz. Geri dönerken yolun üzerinde gördüğümüz insanları yanımıza alırız." dedi komutan.

"Asıl saray bizim için sürprizlerle dolu, komutan. Sizin saray ve etrafında ne aradağınızı çok merak ediyorum?" diye sordu Marcus imalı bir şekilde.

"Sizin aradığınız yakut hançeri biz de arıyoruz. İki gündür bana asıl amacınızı anlatıyorsunuz. Siz söyleyin sarayı niye istiyorsunuz?"

"Anlatmak da doğru yaptığıma hâlâ emin değilim." dedi Marcus kaşlarını yukarı kaldırdığında başını sallamış ve dudağını büzmüştü.

"Bilgenin oğlusunuz, eminim saray da birçok anı ve eşyanız kalmıştır. Haklı olabilirsiniz." dedi komutan anlayışlı bir şekilde. Komutan ilginç bir kişiliğe sahipti. Yeri geldiğinde olgun bir insan olabiliyordu. Ama bazı zamanlar inatçı ve açık sözlü olmaktan kaçınmıyordu.

Marcus derin bir nefes alıp başını salladı. "Evet, birçok anım var."

"Komutanım," diyerek yanlarına gelen bir asker selam verdikten sonra eliyle sarayın bahçedeki yolunu gösterdi. "Bir hizmetçi geliyor."

Thita - Yakut HançerWhere stories live. Discover now