Thita - Yakut Hançer

BÖLÜM 11 ∞♦ Kral Charles ♦∞

|Bölüm 11:"Kral Charles"👑

🔥

❝Bilmediğim çok şey vardı. Ama kimsenin bilmediği çok şey biliyordum.❞

🔥

Ormanda tek yaptığım; yemek yemek, talimler yapmak, dostum ve canlılarla koşmak ve büyüler öğrenmekti. Başka hiçbir şey yapmayıp sadece sessiz ve karanlık ormanın tadının çıkarırdım. Sessiz ve karanlık tadını...

Tek eğlencem Swinyer'dı. Tek dostum, tek korumamdı. Aramızda sır olmaması bağımızı hep kuvvetli yönde etkilemişti. Ama şimdi gerçek hayata dönmüş gibiydim. Yeni doğmuş bir bebektim ve gözlerimi beyaz ışığa açmıştım.

Bilmediğim çok şey vardı. Ama kimsenin bilmediği çok şey biliyordum. Bu da beni hayata karşı hem koruyor hem de tehlikeye atıyordu.

Marcus'un beni yanına alması, yeni kişilerle yeni dünyamı tanımama yardım edecekti. Ona güveniyordum. Şu ana kadar güvenimi zedelememişti, yeni temeller atmıştı.

Beni askerlere verebilirdi, yapmadı. Hikâyesini anlatmayabilirdi. Kasabayı kurtarmak istemeyip evinde oturabilirdi. Yapmadı.

Baykuş sesi uzaktan gelse de onu net bir şekilde duyabiliyordum. Gözlerim etrafa bakıyor, şüpheli hareketler arıyordu. Bize her an her şey olabilirdi. Yanımda ayaklarını ileri atmakta güçlük çeken insana baktım. Kim bunları asker yapıyordu?

Ellerini önden bağlamıştık. Kaçma ihtimaline karşı önlemi almıştık ama buna izin vermezdik. Onun peşinden koşar, gene ellerini bağlardık. Üstelik bayıltırdım.

"Sen kimsin?" diyerek ayaklarımızdan çıkan adım seslerini bastırmış, sessizliğimizi silip süpürmüştüm.

Marcus onun yanında duruyor, konuşmaya dâhil olmayacak bakışlarıyla ileri bakıyordu.

"Ben Alaric Walter, krallığın komutanıyım." dedi bedenindeki yorgunluğu es geçip ciddi ve güçlü ifadeye bürünerek. O kadar asker arasından komutanı mı almıştık? Marcus bunu biliyor muydu?

"Kralın bu tür işlerini mi yapıyorsun?"

"Nasıl tür işlerini?" dedi kaşlarını çatarak.

"Ölüm, izdiham ve saygısızlık işlerini..."

"Bunlar kralın emirleridir ve ben emirlerini uygulayan bir komutanım. Stratejik planlar yapan, kralın güvenliğini sağlayan ve askerlerime emir yağdıran biriyim. Bunlar benim için çocuk oyuncağı." diyerek önemsiz bir şekilde söyledi.

"Çocuk oyuncağı olduğu için kabul etmişsen vay halkın hâline!" dedim dalga geçerek.

"Kralın emri." dedi tıslayarak. "Emirlerine karşı gelinmesini istemez. Bizde karşı gelmemeye çalışıyoruz." dediğinde gözlerini benden çekip ağaçlara yola dönderdi.

"Gelirseniz?" dedim sorarcasına.

"İdam." dedi Marcus. Gözlerini bana çevirdikten sonra Alaric'e döndü. "Eğer karşı gelirlerse idamla sonuçlanırlar. Bunun olmaması için karşı gelmiyorlar."