BÖLÜM 48 ∞♦ Kader ♦∞

1K 105 22
                                    

Herkese merhaba!

Finale son bir bölüm kaldı. Final de iki partden oluşuyor. Özel bölüm yazar mıyım bilemiyorum. Şu an aklımda öyle bir fikir yok. Keyifli okumalar dilerim.

Bölüm 48: "Kader" 🎑

🔥

Ölen geri gelmez ama yaptığı fedakarlık insanların acılarını söndürür.

🔥

Komutan Gustaf, birkaç askerini Tyrone ve Eliana'nın yanında bırakırken diğer askerlerini kendisiyle birlikte ordunun yerine götürmüştü. Askerler etrafını sararken Taylor hızlı adımlarla ona doğru ilerlemişti. Katherine ve Dryden eğitim yapıyordu. Gustaf'ı gördükleri zaman eğitimini bırakıp prensin arkasından gitmişlerdi.

"Komutan," diyerek seslendi ve gözleriyle Marcus'u aradı. "Çabuk geri döndünüz. Bir durum mu var?"

Komutan, çadırı işaret ederek yürümeye başladı. Taylor, Dryden ve Katherine onu takip ederek çadıra girdiler.

"Kötü haberim var." diyerek söze girdi. "Marcus, büyücüler tarafından tuzağa düştü." dediğinde Katherine'nin kalbi korkuyla çarptı. Taylor'un yanından geçip komutana yaklaştı.

"Ne oldu?" diye sordu endişeyle Katherine.

Komutan Gustaf, olayı detaylıca anlattıktan sonra sarayın etrafındaki büyülü kalkandan bahsetti. Eliana ve Tyrone'u anlatırken gözleri prens Taylor'daydı. "Onları orada bıraktım. Bir ordu hazırlayıp gelmek isteyenlerle saraya geri döneceğim. Bu arada Tyrone ve Eliana neden bizi takip ediyorlardı?" diye sorunca Katherine hızlıca çadırdan çıkıp kendi kaldığı çadıra doğru koşarak gitti.

Dryden arkasından baktığında gidip gitmemek arasında kalmıştı. Hatununu tanıdığı kadarıyla onu yalnız bırakamazdı. Büyülerle kötü durumlar yaratabilir ya da bir ata atlayıp abisinin yanına giderilirdi. Komutana doğru eğilip selam verdikten sonra Katherine'nin peşinden gitti.

"Size anlattığım hançer, şu an sahipsiz ve birisinin eline geçtiği anda kötülüğe yol açabilir. Tyrone, safir hançere sahip. Onunla birlikte yakut hançeri bulabilir. Sizden ve benden izinsiz Eliana'yı alıp yola çıkmış olmalı. Onunla görüşeceğim." dedi prens. Komutana sadece yakut ve safir hançerden bahsetmişti. Güvenemediği kişilere ve karşı bir krallığa planın hepsini anlatamazdı.

Komutan başını sallayarak dışarıdan bir asker çağırdığında prensle ordu hazırlamayı amaçlıyordu. Katherine ise çantasındaki kitaplarına bakıyor, kalkanı ve durumu çözmeye çalışıyordu. Bir kere kalkanı kırmıştı. Ama bu kalkan Eliana'nın büyülerine karşı bozulmamışsa gerçekten güçlü bir büyüyle yapılmış olmalıydı.

Yakut hançer tarafından yapılmışsa daha güçlü bir büyüye ihtiyaç vardı. Dryden çadıra girdiğinde Katherine onu farketmedi. Kitabının sonuna geldiğinde kaşlarını çatarak kitabı kapatıp büyüyle kitabı çadırın içinde gelişigüzel fırlatmıştı.

"Çok güzel..." diye mırıldandı. "Kalkanlar hakkında çok güzel bilgiye sahipsiniz."

"Hey, hatun!" dedi Dryden elini gözleri önünde sallayarak. "Ordudan önce saraya gidelim. Eliana ile bir şeyler bulacağımıza eminim. Sakın korkma. Benim tanıdığım Marcus, oradaki herkese ya da her kim varsa kafa tutuyordur. O krallığının en iyi dövüşçüsü ve aramızdaki en zeki insan. Biz onu kurtarana kadar yaşacaktır. Senin ve Eliana için bunu kendisi yapacak. O yüzden benimle gelmen gerekiyor ki kendi kendine kendisini kurtarmasın." diyerek hafifçe gülümsedi ve elini Katherine'ye doğru uzattı.

Thita - Yakut HançerWhere stories live. Discover now