BÖLÜM 46 ∞♦ Saray Yolu ♦∞

1.1K 111 29
                                    

Herkese selam!

ÖNEMLİ: FİNAL'imize az bölümler kala size haber vermem gerektiğini düşündüm. Çok üzülüyorum ve bir yandan bir kitabı final yapacağım için çok mutluyum. Duygularınız ve düşüncelerinizi yazabilirsiniz.

Yeni bölüme geçin ve vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

▪Bölüm 46: "Saray Yolu"🏰

🔥

Sırlar her zaman açığa çıkmak için gerçeklerin arasına sıkışırlar.

🔥

Canımızı yakanlar duyduğumuz sözler değil, hissettirdikleri oluyordu. Gözlerimin önünde anlatılanlar kalbimi bir kuyuya atmış, donarak da dibe batıyordu.

Katherine gözlerini gözlerime dikmiş, bir cevap bekliyordu. Dün akşam Marcus'a ona sakladığımız bir sırrın olduğunu ve bunun Eliana'nın anlatacağını söylemiş. Bana da şimdi ne yapacağını sormuştu. Kendisi anlatma taraftarıydı lakin haklıydı. O bizden sır saklamıyordu. Bize güveniyordu ve böyle yaparak onun güvenini zedeliyorduk.

"Eliana en azından o bilsin." dedi yalvararak. "Vicdanım el vermiyor. O benim abim. Abimden ben birçok şey saklamış olabilirim ama onlar ufak şeylerdi. Bu sakladığımız sır oldukça büyük ve ailemizi ilgilendiren bir şey. Biliyorsun, annem Archena Krallığı'nın bilgeseydi. Ben o zaman krallığı net hatırlamasam da abim oldukça büyüktü ve o hatırlıyor. Bugün bir şekilde söylemelisin yoksa asla peşini bırakmaz."

"Tamam." dedim kabullenerek. "Söyleyeceğim."

Omuzları düşerken rahat bir nefes aldı. "Sevindim. Yolda kendinize dikkat edin." diyerek çadırdan çıktığında içeriye Tyrone girmişti. Beni inceledikten sonra masanın üzerindeki kılıcı eline alıp önüme geçti.

Abime nasıl söyleyecektim ki? Merhaba abi, ben senin beklediğin varisim. Benim için canını vermeye gerek yok, yanımda olsan yeter mi demeliydim? Asla diyemezdim. Başka bir şey olmalıydı. Neden sakladığımı sorarsa? Sadece ben ve Katherine bildiğimiz için bize çok kızacaktı. Bizimle konuşmazsa çok kötü olurdum.

"Düşüncelerini duymak isterdim." dedi Tyrone gözlerimin içine bakıp kılıcı belime yerleştirirken.

"Bir şey soracağım." dediğimde başını sallayıp açık bırakdığım beyaz saçlarımın uçlarına parmaklarıyla dokunmaya başladı. "Mesela ben bir sır saklıyorum ve bunu babama nasıl söylemem gerekiyor. Babama karşı hiç sır saklamadım. Nasıl tepki vereceğini bilmiyor ve bana kızacağından korkuyorum."

Tyrone gözlerini çekip elini elime indirdi, parmaklarını parmaklarının arasına geçirdi. "Alıştıra alıştıra söylemelisin. İlk önce o konuya bir adım atmalısın. O adımlar gittikçe büyüyecek ve sen zaten sırrı söylemiş olacaksın. Korkmadan söyle, gerçekten sakladığın için bir sebebin varsa o bunu zaten anlayacaktır. Sonuçta senin baban, belki başlarda kaşlarını çatıp surat asabilir," dedi sırıtırken, "ama bunu göz ardı etmelisin. O öğrenmeden sen söylersen daha iyi olacak."

"Tavsiyen için teşekkür ederim." diyerek gülümsedim ve boynuna atlayıp kollarımı boynuna sardım. Belimden sıkıca tuttuktan sonra burnunu boynuma sürttü ve biz birkaç saniye böyle kaldık.

Thita - Yakut HançerWhere stories live. Discover now