BÖLÜM 36 ∞♦ Duvar ♦∞

2.1K 141 46
                                    

Kitabın ismi 'Thita' Yunanca bir harften "Θ" geldi. İsim olarak çok araştırma yapamadığım ve düşünemediğim için karşıma çıkanı direk kitap ismi olarak yazmıştım. Hem kitap ismimiz bu hikâyedeki Kehanet kitabında geçiyordu ve bana göre anlamı kehanetin kaderi'ydi. Kitabın ismini merak ederseniz diye açıklamak istedim.

Ve... Tyrone'un kişiliğini görmeye başlıyoruz. Kendisini hep saklamakla uğraşıyordu. Şimdi gerçek yüzünü gösteriyor.

Artık heyecanlı bölüme geçebilirsiniz.

Bölüm 36 "Duvar" 🚧

🔥

"Gerçek kimliğimiz, bizi biz yapan değil, bizim kim olduğumuzu unutturmayandır."

🔥

Ölümler, bulaşıcı olmaya başladı. Ben doğduktan sonra herkes ölüyor, yaşama kendileri için veda ediyorlardı. Fedayı artık geçtim, vedaydı. Sevdikleri için değil, kendileri içindi. İşkencelere, acılara, kaybedişlere son vermek isteyip kendileri ölmek için silahların önüne atlıyorlardı. Kendilerini bu dünyaya veda etmek kurtuluşlarıydı.

İnsanların düşüncelerini sanki duyuyordum ve onlarla birlikte isyanın kanını alıyordum. Çığlıkların acısına gözlerimi kapatmıştım. Tam hikâyeyi bilmiyordum. Babam öğrenmemem için elinden geleni yapmış ve başarmıştı.

Kehanete yardım için Calep ve Luisa isyanı başlatmıştı. Velakin gidişat öyle değildi. Onlar kehanete yardım sağlamamışlardı. Başlangıcını oluşturmuşlardı. Kehanet neydi? Eğer başlamışsa kim durduracaktı? Biz mi? Ailelerimizin yükünü neden taşımak zorundaydık? Eğer durduracaksak vicdanlarına bakmak istiyordum. Bunları yaşattırmadan önce olacakları düşünmüşler miydi? Ölümlerin yükünü taşımaya devam ediyorlar mıydı?

Keegan'ın taşımadığına emindim. Kader diyor, başka bir şey demiyordu. Vicdan, yaptıklarından pişman olmaktır. Sevdiklerin yaşasın diye girdiğin kötü yollardır, vicdan kaldıramayacağın yegane engeldir. Engeller için gözyaşı var. Taşıyamadığın zaman söyle vicdanına; gözlerine düşsün ve gözyaşı olsun. Keegan vicdanın ne demek olduğunu bilmiyordu. Yüz karası vicdan, yüküm olmak zorunda mıydın?

Kehanetin devamını öğrenmem lazımdı. Bilgelerden yardım istemişler miydi? Tek başına yapacak güçleri nasıl bulmuşlardı, aklım almıyordu. Kafamda biriken soruları süpürerek hırladım ve hızımı artırdım.

Alaric için hızlanmalıydım. Arkamda birinin hoş varlığını hissederek aynı tempoda gittim. Onun sıcaklığını, nefes alış-verişlerini, toprağa basışını bilirdim. Aslanım da ona alışmalıydı. Tanışmaları kötü başlamıştı lakin eğer aslanım dönüşmek istiyorsa hayatıma uymalıydı.

Swinyer hırlayarak yanıma geldi. Gözlerimi ona çevirdiğimde onunla göz göze geldim. Beni özlemişti. İnsan halimi istiyordu. Ona dokunmamı, onunla koşmamı, ona kendi gözlerimle bakmamı istiyordu ve bunu şu an yerine getirmek için her şeyimi verirdim.

Aslanım başımı hareket ettirdi ve ileri döndürdü. Az kaldı. Diyerek konuştu. duygusallığım tekrar ön plana çıkmıştı.

Ormanın ağaçlarını görüyor, rüzgarını ve kokusunu hissetmeye çalışıyordum. Hissetiklerimin arasında Keegan'ın ormanda olduğunu da kavramıştım. Mağarasında oturuyor, bir harekette bulunmuyordu. Hızım aniden düşse de içimdeki aslanım sağ olsun geri toplanmıştı. Onunla görüşmeyecek, bitkiyi alıp gidicektim. yapacaktım, yapmalıydım. Ailem için...

Thita - Yakut HançerWhere stories live. Discover now