BÖLÜM 20 ∞♦ Teklif ♦∞

3.9K 234 46
                                    

Medya: Kızıl Kale Büyücüleri

|Bölüm 20: "Teklif"

🔥

Tekrar dudaklarımı hissetmek istiyorsan, bu savaştan sağ kurtulursun.

🔥

Marcus ve Alaric bizi bırakıp arka tarafa çıkan yoldan gitmişlerdi. Biz de ben arkada olmak üzere ankanın yolundan gidiyorduk. Kaleye yakındık ve her an hazırlıklı olmalıydık.

Gölgelerin ölümü benim sayemde gerçekleşiyordu. Alaric ve Marcus'un gölgelerle karşılaşmaması için binlerce öldürmem gerekti.

Onlar yaşasın diye kötülük ölecekti.

Taylor ve Tyrone sessizce yürüyordu. Elimle sürekli okumu çeviriyordum. Çalılıkların arasından gölge fırlayacak diye gözlerimi oradan çekmiyordum. Her yaklaştığımızda ağaçlar yok oluyor, yerine kısa çalılar yer alıyordu.

İleride uzun topraktan bir yol gözükmüştü. Sonunda demirden oluşan koca bir kapıda görmüştük. Hızlı yürüyüp Tyrone'un yanına gittim.

"Geldik."

"Çok sessiz," dediğinde gözleriyle etrafına bakıyordu.

"Gölgeleri gördünüz mü?" dedi Taylor yukarı bakarak.

Gölgeler havada süzülüyordu. Ama boş boş geziyor görüntüsü veriyorlardı. Hiçbiri bizi hissetmemiş miydi?

Üçümüz yolun kenarından gitmeye başladık. Arada gölgelere bakarken kaleyi de inceliyordum. Marcus'un evindeki tabloya benziyordu. Havası kıpkırmızıydı. Kırmızı tuğladan yapılmış kale, korkunç bir görüntü sergilemişti. Açık siyah pencereleri vardı. Kalenin etrafında olan duvarlar, sınır olmuştu.

"Kapıdan geçmemiz lazım," dedi Tyrone.

"Kapıya doğru gidersek bizi görürler. Askerler bir yandan gölgeler bir yandan..."

"Ben gölgelerle ilgilenirsem askerler size kalır." dedim.

"Kapıyı nasıl açacağız?" dedi Taylor.

Onlar kapıyı açmak için düşüncelere kapılırken, kafamı sağa doğru hafifçe çevirdim. Sesler geliyordu ve kulaklarım oraya yönlenmişti. Gözlerimi kısıp o tarafa baktım.

Atlı bir araba uzaktan buraya geliyordu. Atın başında bir asker vardı ve arabası kapalıydı. Üstü örtülmüştü ama insan sesi geliyordu.

"Benim bir planım var," diyerek Tyrone'u dürttüm. "Bir araba yaklaşıyor."

Tyrone arkasını dönüp ilk önce benimle göz göze geldi, sonra gösterdiğim yere baktı. Dudağını kıvırıp başıyla onayladı.

"Hizmetçi olacak insanları getiriyorlar." dedi Taylor. O da arkasını dönmüş oraya bakıyordu.

"Kaç kişi olduklarını biliyor musun?"

Thita - Yakut HançerWhere stories live. Discover now