BÖLÜM 35 ∞♦ Saldırı ♦∞

2.5K 162 123
                                    

Başlamadan önce hangi karakterleri sevdiğinizi ve onlar hakkında yorumlarınızı bilmek istiyorum.

Eliana💞

Keegan🐲

Swinyer 🦁

Marcus🌙

Alaric💂

Taylor👑

Tyrone💙

Katherine👯

Dryden🎭

Calep👳

🔥

Düşmanlardan kurtulmak için düşmanları olmalısın.❞

🔥

Ailesinden birini kurtarmak hatta korumak için insanlar canlarını feda ederler. İlk önce düşmanlarını tanırlar, gıcık kaparlar, öldürme hayalleri kurarlar. Sonra bir şey oluverir, sevdiğini kurtarmak için kendi canını feda etmek zorunda kalırsın. Ama kendini feda etmeden önce savaşmayı bilmelisin. Düşmanın önüne engeller koyarsın, kendini güçlü gösterirsin. Lakin kimse senin güçsüz olduğunu bilemez. Sadece bir tiyatro oynar sahnede ve sen rolüne göre oynarsın.

Alaric'in yaptığı da buydu; güçsüzken güçlü rolü oynamak.

Komutanlıktan çıkarsa normal bir insan olur. Güçlü değildir, güçsüz değildir. Hiç kimsedir. İnsan alıştığı rolü kaybedince rolden önceki hayatını da unutur ve geriye sadece boş avuçlar kalır.

Alaric'in şu an düşündüğü şey de bu'ydu. Komutan olmazsam bir hiçim.

Neden böyle düşündüğünü anlıyordum. Kendi başına tabiki güçsüz olacaktı lakin unuttuğu bir şey vardı: aile. Ailenin yanında olduğunda emin olmalı ki bu krallıklarda krallardan bile kendini güçlü hissederdi. Bunu aklına getirmesi gerekiyordu. O bulanık gözlerinden kurtulup bize bakmalıydı. Calep ve Dryden'a, Katherine'ye, prense, Marcus'a, Tyrone'a ve bana bakarsa gerçeği görürdü.

Gücün ne olduğunu bilirdi.

Keegan, orman da bir günümde bana, "Kötüler her zaman kötüdür. Hiç değişmezler." demişti. Alaric'i ilk gördüğümde somut bir örnek demiştim. Kahkahası, kılıcını tutması ve yaşlıya eziyet etmesiyle kanıtlıyordu.

Şimdi onu görüyorum. Komutan kabuğundan çıkmıştı. Bizimle aile oluyordu. Ama hâlâ komutan olmazsam bir hiçim diyordu. Kendini görmesi gerekiyordu. Neye dönüştüğünü anlamalıydı.

Bir ailenin bireyine dönüşüyordu.

Gözlerine bakıyordum. Arayışlardayım. Omuzlarını indirmiş, atın saçlarına bakıyordu. Dalgındı. Çok uzağımda olmadığı için ona seslendim.

"Alaric?" Üzerimde olduğum ata ters oturduğum için boynum ağrımayacaktı. Kollarım Marcus'a bağlıydı ve kulaklarının bende olduğunu çok iyi biliyordum. Yanımızda kimse yoktu. En arkada olanlar sadece bizlerdik. Tyrone, prensin yanına gitmişti. Katherine ise Calep ile konuşuyordu.

Thita - Yakut HançerWhere stories live. Discover now