BÖLÜM 11• GÜN 9

53.9K 4.9K 2.9K
                                    

Herkese selam! Öncelikle bölüm iki gün geciktiği için üzgünüm. Sınavlarım bitince biraz yan gelip yattım açıkçası :')

İyi okumalar!

• • •

Afra Ahsen Çakmak / Tutsak 7

9 Mayıs 2021

Uyku, uyku, uyku.

Zihnimdeki düşünceleri dağıtmak için her ne kadar farklı şeyler düşünmeye çalışsam da aklımda sürekli aynı kelime yankılanıyordu. Uyumak istiyordum. Bedenim üzerinde ağır bir yük varmış ve bu yükü uykuyla atabilecekmiş gibi özlemle sızlıyordu. Tüm gece yatakta dimdik otururken içimde bana ait olmayan bir ses yatağa uzanmamı, gözlerimi kapamamı tembihliyordu. Ne yapabilir ki? Gözlerimi kapatsam... 

Sadece biraz kapatsam...

Sanki içimde bir şeytanla savaşıyordum.

Böylece uyuyakalmamak için kendimi bir şeyler yapmaya zorlamıştım. Yatağın üzerinde ayağa kalkmış ve yatağı uçtan uça turlamaya başlamıştım. Bu sırada Ölüm'ün cevaplarını düşünmüş, bazı soruları sormadığım için pişman olmaya başlamıştım. Seçtiğim sorular iyiydi fakat aklıma o andan sonra gelen başka sorular da vardı: Bu oyun ne zaman bitecek? Bizim üzerimizdeki amacın ne? Neden herkes sırayla buraya geldi? Bizim aramızda seni 'sözde öldürmemiz' dışında bir bağlantı var mı?

Pişman olup kederlenecekken kendimi zorla bu hislerden alıkoyuyordum. Kendi üzerime gitmemeliydim çünkü Ölüm bunu yeterince yapıyordu. Elimdeki soruları en iyi şekilde değerlendirmeye çalışmıştım. Üstelik bana altı buçuk soru hakkı verse de altı buçuktan fazla sorumu cevaplamıştı. Artık cinsiyetini kesin olarak biliyordum. Ve 13'e takıntılı olduğunu da öyle.

Öğrendiğim cevapları diğerleriyle paylaşıp paylaşamayacağımdan emin değildim. Bunu Ölüm'e sormak istiyordum fakat o benimle iletişime geçmediği sürece ilgisini üzerime çekmek istemiyordum. Bu onu bana mesaj atmaktan uzak tutardı. O zaman zil çaldığında ve odadan çıktığımda ne yapmam gerekiyordu? Onlara gerçeği söyleyebilir miydim? Bunun sonuçları ne olurdu?

Aynı şeyleri tekrar tekrar düşünmemi kesen şey, çalan zil sesi oldu. Yorgunlukla derin bir nefes verip ayakta dikildiğim yatağın üzerinden zıplayarak yere indim ve koşarak kapıya vardım. Kapıyı açıp koridora çıktığımda neredeyse ağlayacaktım. Kapıyı Gökhan duysun diye sertçe çaptıktan sonra farklı bir şeyler yapabilmek için hemen koridordan çıktım. 

Kutay'ı beklemeden direkt olarak mutfağa doğru ilerlemeye başladım. Uykusuzluktan sızlayan gözlerim oturma odasında dolaştı. Farklı bir detay beni doyurmayınca bakışlarımı tekrar mutfağa giden yola çevirdim. Mutfağa girdiğimde kimseyi beklemeden buzdolabına yöneldim ve kahvaltılıkları çıkarmaya başladım. Bu işi onlardan birine kaptırmamak için o kadar acele ediyordum ki Gökhan içeriye girdiğinde masaya yerleştirilmesi gereken her şeyi yerleştirmiştim.

Simsiyah saçları her tarafa dağılmış Gökhan kapının ağzından şaşkınlıkla olup bitene baktı. Ona kısa bir bakış attıktan sonra tezgâha yaslanıp sabırla çay suyunun kaynamasını beklemeye başladım. "Şey," dedi Gökhan allak bullak bir ifadeyle bana bakarken. "Bu kadar acele etmene gerek var mıydı ki? Hep beraber yapardık."

OYUNBAZ 7 TUTSAK 1 ÖLÜ (+18)Where stories live. Discover now