BÖLÜM 39• GÜN 35'

42.1K 4.2K 9.2K
                                    

🎵 Phantogram- Black Out Day Karakterleri yansıttığını düşündüğünüz yerlere yazmayı unutmayın ♥

[Dilin konuşsun 

Senin yüzünü tanıyamıyorum bile 

Duvardaki ayna 

Bana senden nasıl uzak duracağımı söyle 

Dur... Dur... Dur... Ve uzak dur...

 Derin bir çukur kaz 

Kafamda havai fişekler patlıyor 

Eğer gökyüzünü boyayabilseydim 

Bütün yıldızlar kan kırmızı renginde parlardı]

Keyifli okumalar!

• • •

Afra Ahsen Çakmak / Tutsak 7

4 Haziran 2021

Belki rüya görüyordum, belki de kabus. 

Bir şeyler görüyordum fakat gördüğüm şeyin ne olduğunu bilmiyordum. Silahlar vardı. Bedenime saplanan ama beni öldürmeyen mermiler vardı. Çığlıklar, sesli bağırışlar. Beyza'nın simsiyah kıyafetlerle, kansız bir şekilde yere uzanışı... Her şey tuhaftı. Silahlar benim evimdeydi, tutsak edildiğim yerde değildi. O sabah kahvaltımı yaptığım mutfak vardı fakat yediklerim tutsakken yediklerimin aynısıydı, evde kendime hazırladığım kahvaltıdan çok farklıydı. Annem vardı. Bana sarılıyordu fakat hiç mutlu değil gibiydi, ağlıyordu. Babam vardı. Babamın olmaması gerekirdi. O evde babamı görmemem gerekirdi.

Onun artık başka bir evi vardı. 

Beni uyandıran şey sanırım bu olmuştu.

Ne gördüğümü tam olarak hatırlamıyordum fakat yeteri kadar korkutucu bir senaryoyu görmediğimi farkındaydım. Nefes nefese uyanmamıştım. Zihnim uykuyla uyanıklık arasında o ince çizgide dikkatle ilerlemeye başlamıştı. Üzerimde kurumuş terin soğukluğunu ve örtünün bedenimi örttüğü yerleri hissedebiliyordum. Kendimi biraz zorlasam tam olarak uyanacakmış gibi hissediyordum fakat zihnim buna izin vermiyordu. Uyumak istiyordum.

Neden? 

Neden mi? Nedeni basitti. Uyanıp silahları görmek istemiyordum. Deli saçması bir evin kurallarına uymak istemiyordum. Bu şekilde yarı uyanık da olmak istemiyordum. Burada yaşamaktansa aptal bir kabusun, karanlığın içinde yaşamayı tercih ederdim.

Başımın ufak bir sızıyla ağrıdığını farkındaydım fakat bunun için yapabilecek hiçbir şeyim yoktu. Gözlerimi hafifçe araladım. Ardından hızla gözlerimi sımsıkı kapatıp zihnimi boşaltmaya çabaladım. Derin bir nefes aldıktan sonra uykuya hazırlanmak için nefeslerimi düzene koydum. Soğuk terle kaplı bedenim gittikçe gevşemeye başladı. Sıktığım gözlerimi istemeden gevşetsem de kirpiklerimi aralamadım.

Sonra titremeyi hissettim.

Deprem mi oluyor?

Titremeyi tüm bedenimle hissederken gözlerim aniden açıldı. Tavanı bulanık bir şekilde görüyordum. Hızla doğrulduğumda dünyam sarsıldı. Göğsüm sıkışırken kendime lanet ederek umut etmeye cüret ettim. Büyük İstanbul depremi şimdi olsa ne olurdu? Bu bina yıkılır mıydı? Çok tepede kalıyordu ama... Deprem olsa bir şansımız olabilir miydi?

OYUNBAZ 7 TUTSAK 1 ÖLÜ (+18)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ