BÖLÜM 22• GÜN 25

54.7K 4.5K 4.9K
                                    

Keyifli okumalar!

• • •

Afra Ahsen Çakmak / Tutsak 7

25 Mayıs 2021

Önümdeki görüntü saçma bir nedenden ortaya çıkmış olsa da aslında hayatımda gördüğüm en güzel şeylerden biriydi.

Kitaplıkta birkaç kitap dışında hiçbir şey kalmamıştı. Beşimiz yere oturmuş kitapların sayfalarını karıştırıyorken hepimizin iki yanında kitap yığını vardı. Bir tarafta alıntılarını işaretlediğimiz kitaplar, diğer tarafta ise işaretlemediklerimiz yer alıyordu. Ve bir haftanın sonunda nihayet elimizden geçirmediklerimiz kısmı çok ama çok azalmıştı. 

Binden fazla kitabı okumadan da olsa göz gezdirerek bitirmeye yaklaşmak büyük bir başarıydı. Küçük noktaları görebilmek için dikkatle bakıyorduk ve okumak kadar zaman harcamamız gerekmese de bu, epey zaman alıyordu.

Çaprazımda, benden uzakta duran Kutay başının altına bir yastık alıp yerde uzanmıştı. Kıvırcık saçları yastıkta takılı kalmış gibi tuhaf bir dağınıklık içindeydi. Bir eli karnının üzerindeydi ve diğer eliyle elinde ince bir kitabı tutuyordu. Model gibi gözüktüğünü kendime itiraf etmek zorunda kaldım ve bunu fark edince onu izleyemedim. 

Onda fark ettiğim şey sadece işaretlenmiş yerleri okuyup geçmediğiydi. Bunu ona söylediğimde, "Bir cümle, ondan öncekiyle bağlantılıdır," demişti gülümseyerek. "Kitabın sadece bir alıntısını okuyarak fikir edinmeye çalışmak tıpkı hikayesini bilmediğin birini yargılmaya benzer." 

Çağrı ve Egemen duygusal yorumundan dolayı onu alaya alırken Kutay sadece göz devirip kitaba bakınmaya devam etmişti. Bir süre sonra diğerleri de ona sataşmayı bırakmıştı.

Ve Egemen... Gün boyu sürekli uyuyup uyanan biri olarak iyi bile dayanmıştı. Kendine bir kriter belirlemişti. Gün içinde baktığı kitaplar bir yastık gibi kullanabileceği hale geldiğinde kafasının altına bir yastık çekip yerde uyuyordu. Ona neden koltuğa gitmediğini sorduğumda yerin daha serin olduğunu söylemişti. Bölük uykularını ve tuhaf zevkini anlamadığım için bir şey söylememiştim. Kafamı kitaptan kaldırdığımda karşımdaki duvarın önünde onu gördüğüm her seferde ona kısaca süzüp işime öyle devam ediyordum.

Bir hafta boyunca bana en yakın duran kişi Gökhan'dı. Benim gibi sık sık sırtını kitaplığa veriyordu ve incelediği kitaplar bittiğinde bizim yığınımızı bitirmek için yardıma koşuyordu. Meşgul olmak her zamankinden daha çok sessizleşmesine neden olmuştu fakat gözlerinde bir parıltı vardı. Ölü gibi simsiyah duran gözü biraz olsun canlanmış gibiydi. Sanırım az da olsa bunu yapmaktan zevk alıyordu.

Bizimle okuyan diğer kişi de Çağrı'ydı. O poposunun çok değerli olduğunu öne sürerek koltuğa yerleşmişti. Sık sık koltuklar varken yerde oturduğumuz için beyinsel niteliklerimizin düşüklüğünden kibarca söz açıyordu. Mete ve Sarp oyuna dalıp gittikleri için Mete genelde Çağrı'ya bir şey demiyordu. Hem Çağrı'nın sataşmaları artık değişmişti. Pek uyarıya ihtiyacı yoktu. 

"Korku," demişti Kutay. "Yılanı deliğine sokar."

Çağrı bulduğu alıntılardan okuyacağı zaman koltuktan kalkıp aramızda ileri geri yürüyor ve bir tiyatro oyuncusuymuş, acıyla o sahneyi canlandırıyormuş gibi kendini yerden yere atıyordu.

Tamam, itiraf etmek gerekirse güldüğüm olmuştu. Sadece bir kere. O da komik olduğu için değil, gülmeye ihtiyacım olduğu içindi. Hem diğerleri bana şok olmuş gibi bakarken kıkırtım birkaç saniye anca sürmüştü.

OYUNBAZ 7 TUTSAK 1 ÖLÜ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin