BÖLÜM 43• GÜN 39'

44.2K 4.2K 7.4K
                                    

🎵Twenty One Pilots- Stressed Out Karakterleri yansıttığını düşündüğünüz yerlere yazmayı unutmayın ♥ 

[Yaşlandığımda bütün korkularımın azalacağı söylendi bana 

Ama şimdi özgüvenim yok ve insanların ne düşündüğünü önemsiyorum

Keşke eski güzel günlere geri dönebilseydik

Annemizin bize uyumamız için şarkı söylediği günlere

Ama şimdi aşırı stresliyiz]

Keyifli okumalar!

• • •

Afra Ahsen Çakmak / Tutsak 7

 8 Haziran 2021

Zil sesi kulaklarımı doldururken kırmızı çizginin diğer tarafına geçip kimseyi beklemeden salona doğru ilerlemeye başladım.

Gözlerim ilk önce belirgin farklılığa, televizyon ünitesine doğru döndü. Kırılmış televizyon ve televizyon ünitesi ortadan kaldırılmıştı. Yerine kahve tonlarında yeni bir televizyon ünitesi koyulmuştu. Üstünde duran televizyon ise boyut ve şekil olarak eskisine benziyordu. Kapalı ekranı siyahtı ve ben karşısından geçerken göğsümden aşağısını gösteriyordu. Gözlerimi etrafta dolaştırdım fakat bir kumanda ya da yeni bir oyun konsolu bulamadım.

Başka bir değişiklik ararcasına bakınmaya devam ettim fakat değişen hiçbir şey yoktu. Mermileri yerden temizleyip salonun bir köşesine yığmıştık. Mermi yığını hâlâ yerindeydi. Ölüm bunu bir hatırlatma olmasını istiyormuş gibi orada bırakmış gibiydi. 

Üç gün öncesinde içini boşalttığımız saksılar yüzünden salonu dış kapıya bağlayan geniş koridorun zemini hâlâ kum doluydu ve görünüşe göre Ölüm adamlarını buraya soktuğunda bunu temizletmek için de uğraşmamıştı. Çiçeksiz, toprakları etrafa saçılmış saksıların arasında sadece bir saksı düzgün duruyordu. Küçük, mavi yaprakları ufacık bir esintiyle kopup gidecek kadar narin gözüken çiçek, Kutay'a aitti.

Çiçeği her gün güzelce sulamıştı. Onunla özel olarak ilgilenmişti. Böylece sadece farklılık olsun diye bu çiçeği sahiplenmediğini anlamıştım. Bazıları çiçeklerini solmasın diye sulardı, bazıları ise sevdiğinden. Kutay ikincisiydi.

İçeriye atılan adım sesini duyduğumda kafamı hızla çevirdim. Siyah saçlar, gri, bol tişört ve siyah kot görüş alanıma girdi. Gökhan gözlerini yerden ayırıp yüzüme bir bakış attıktan sonra kafasını eğdi ve adımlarını hızlandırdı.

"Günaydın," dedim yavaşça. Bu tepkisine şaşırmamıştım çünkü bir şeyler bildiğini ima ettiği ve Ölüm tarafından susturulduğu günden beri benden kaçıyordu. Benimle her zamankinden daha az konuşuyordu. Diğerleriyle zaten her zaman çok konuşmuyordu, onlara karşı tutumu yine aynıydı.

Yanımdan geçerken siyah, düz saçları gözlerine dökülüp bakışlarını benden gizledi. "Sana da," diye mırıldandı alçak sesle.

Salonu incelemeyi bırakıp hızlı adımlarının peşine takıldım. "Gökhan..." diye başladığımda sesimde belli belirsiz bir bıkkınlık vardı fakat yüksek sesim bunu biraz olsun örtüyordu. 

Gökhan mümkünmüş gibi, bir koşmadığı kalmış bir halde mutfağa girdi. Hızına yetişmeye çalışarak peşinden mutfağa girdim. "Benden kaçmayı ne zaman bırakacaksın?"

OYUNBAZ 7 TUTSAK 1 ÖLÜ (+18)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें