BÖLÜM 16• GÜN 11''

49.3K 4.7K 4.1K
                                    

Selamlar! Siz bölüme başlamadan eğer yetiştirebilirsem haftasonu bir bölüm daha atacağımı söyleyeyim. Yani beni oy ve yorumlarla biraz şımartırsanız çok sevinirim ♥

Medya: Gökhan temsili.

Keyifli okumalar! (Kusmuklu bölümde ne kadar mümkünse artık...)

• • •

Afra Ahsen Çakmak / Tutsak 7

11 Mayıs 2021

Yumurta paketini tezgahın üzerine geri bıraktım. 

Göğsüm sıkışmaya başlarken hızlı adımlarla sandalyede oturan, kollarını karnına gömmüş Egemen'e yöneldim. "Kalk, kalk," dedim aceleyle dibinde biterken. Elimi omzuna koyduğumda kafasını kaldırıp çatık kaşlarla bana baktı. "Yumurtanın son kullanım tarihi geçmiş. Sanırım... Sanırım kusman gerekiyor. Tıpkı diğerleri gibi."

Yüzünde apaçık bir şaşkınlık ifadesi oluştu. "Tarihi mi geçmiş?" Kelimeleri zor şekillendirdiği her halinden belliydi.

Bu kadarını Ölüm'den beklemiyor gibiydi.

Kasvetli bir şekilde başımı sallayıp onu onayladım. Birkaç saniye yüzündeki şaşkınlık yerini korudu. Ardından kemikli yüz hatlarını öfke ele geçirdi. Muhtemelen yanında ben olmasam sövmeye başlayacaktı ve bunun için karın ağrısını umursamayacaktı. Hâlâ sandalyede oturduğunu fark ettiğimde omzunu sıktım. "Hadi!" derken sesim istemsizce yükselmişti. "Doktor değilim fakat böyle bir durumda kusman gerektiğini biliyorum! Kendini tutma."

Egemen omzunda duran elime kısa bir bakış atsa da bir şey demedi. Ayağa kalktığında elimi çektim ve birkaç adım geriledim. Yere serilmesinden endişe ederek göz ucuyla onu süzerken ileriye doğru ağır birkaç adım attı. Boğazından yükselmek isteyen kusmuğu yutuyormuş gibi sürekli sertçe yutkunuyordu. Çocuk gibi kusmuğunu tutmaya çalışıyordu.

"Mutfakta kusmaman hepimizin hayrına olur," dedim onu süzerken. "Neden banyoya kadar koşup orada kusmuyorsun? Tutman yararına olmayacak!"

Çok ısrar ettiğimden olsa gerek bana ters bir bakış attı. Bu bakışı hak etmediğimi düşünürken adımlarımı hızlandırdım. İsterse kaplumbağa adımlarıyla banyoya yürüyebilirdi. Bu sırada diğerlerine de haber vermem gerekiyordu. Öğürme seslerinin uzaklığından onların banyoda olduğunu tahmin edebiliyordum ve birkaç farklı öğürme, en az iki kişinin kustuğuna dair bir kanıttı. 

"Kusmaktan nefret ediyorum." Kapıdan çıkmak üzereyken Egemen'in sesi beni durdurdu.

Omzumun üzerinden ona bir bakış attım. Bir kolunu karnına dayıyordu. Diğer elini duvara dayalı bir şekilde hafifçe öne eğilmişti. Bedeni kaskatı kesilmişti.

"Kimse kusmayı sevmez," dedim kaşlarım çatılırken. Bir süre gerilmiş bedenini inceledim. O sırada hafifçe titrediğini fark ettim. "Sen kusmaktan..." Korkuyor musun?

Gözlerini kaçırırken çenesi titredi.

Köşede asılı silaha, daha doğrusu bizi izleyen kameraya, bir bakış attım. Bu sefer sorular soracağı kişi Egemen miydi? Onun kusmaktan çekindiğini bildiği için mi bozuk yumurtaları göndermişti? Kafamı sağa sola sallayarak mutfaktan çıktım. "Diğerlerine haber verip geliyorum," dedim olabildiğince sakin, yatıştırıcı bir ses tonuyla. "Bekle."

Banyonun ağzına vardığımda ilk iş burnumu tıkamak oldu.

Midem ağzıma gelirken arkamı dönüp çekip gitmemek için kendimi zor tuttum. Duşakabinin içinde Çağrı oturuyordu ve oturduğu yere ağlayarak kusuyordu. Kusarken burnunu çekmeye çalışıyor, bunu yaparken de hıçkırıyordu. Nereden baksan iğrenç bir görüntüydü. Üstelik kafasının tepesinde de bir tişört vardı. Kusmuk dolu bir tişört.

OYUNBAZ 7 TUTSAK 1 ÖLÜ (+18)Where stories live. Discover now