BÖLÜM 52• KAYBEDEMEYEN

49.8K 4.1K 6.1K
                                    

Selamlar ballarım!

🎵Shinitai Chan- miss wanna die (Son kısmının çevirisi geçen bölümdeydi. Buraya da ilk kısmının çevirisini koyuyorum. Karakterleri yansıttığını düşündüğünüz yerlere yazmayı unutmayın ♥)

[Uyandım, etrafımı görmek için gözlerimi açtım

Bir hastane, beyaz ve temiz

Sanırım çatıya çıkıyordum

Sonra yaşanan tek bir şeyi bile hatırlayamıyorum

Bana el uzattın, oradaydın

Orada olduğunu biliyordum ama ulaşamadım

Her zaman düşeceğim ama görmek için bekle ve elini uzat

"Hiç karşıya geçmeyi denedin mi?"

Ah, ölmek istiyorum, ölmek istiyorum ama gerçekten ölmek istemiyor gibiyim

Oradaydın, umursadın mı?]

Kıyı umursamıştı Ahsen.

Her neyse.

İyi okumalar...

• • •

Ölüm

?? Temmuz 2021

??.??

Ölüm ve onun şimdiye kadar olduğu her şey, zamanın oyunları sevdiğini bilecek kadar zamanın içine hapsolmuştu.

Geçmişte bir hastane koridorunda bekleyen o toy oğlan, yelkovanla akrep arasında kısılıp kalmıştı. Geçmişten çıkamamış, oradan ayrılamamış ve geleceği görememişti. Şimdi ise onu geçmişe mahkum bırakan kişi, şimdide sıkışıp kalmıştı.

O, o oğlan gibi koridorda bekliyordu.

O, o oğlan gibi birini bekliyordu.

O, o oğlan kendi zamanında yitip gitmeden önce kimi bekliyorsa, onu bekliyordu.

Birini beklerken zaman geçmezdi, o kırılgan kalbe sahip toy oğlan bunu öğrenmişti. Bir haberi beklerken zaman geçmezdi. Yaşayan biri ölmeyi beklerken zaman geçmezdi. Ölümün eşiğinde biri yaşamaya çalışırken zaman geçmezdi. Böyle anlarda zaman, insanla alay eder gibi yavaşlardı. Düşünceler üst üste yığılır, bir enkaz altında kalırdı. Günler, saatler, dakikalar, saniyeler geçip gitmezken insan her şeyi sorgulamaya başlardı.

Ölüm düşünüyordu. Sorguluyordu. Yine de hiçbir şey eskisi gibi değildi, bunu biliyordu. Artık günlerin nasıl geçtiğini anlamıyordu. Oturduğunu hatırlıyordu. Ayakta durduğunu. Gözlerini açtığında bazen saatler, bazen de günler geçmiş oluyordu. Bazen o koridorda, bazen de hayata dönmekle dönmemek arasında karar vermeye çalışan o kızın başındaydı. Bazen ise uzun süre aynı yerde kalıyordu.

Kendini hâlâ aynı yerde otururken bulduğunda üç gün daha geçmişti.

Doktor, soğukkanlılıkla tutsağının yaşamak için çabaladığını söylemesinin üstünden bir gün geçmişti.

Ölüm bu konuda emin değildi. Onun hâlâ, şimdi bile ölmek için çabaladığını düşünüyordu.

Ölüm, uzun zaman sonra ilk kez tutsaklarını izlemeye karar verdiğinde Afra Ahsen Çakmak'ın intiharının üzerinden yirmi dört gün, Ölüm'ün bilinçsiz haliyle konuşmasının üzerinden beş gün geçmişti. Zaman o kadar değersiz ve anlamsızdı ki, bir bir yitip giden takvim yaprakları onun gözünde yere düşen sonbahar yaprakları kadar basitleşmişti.

OYUNBAZ 7 TUTSAK 1 ÖLÜ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin