■■■■■■■■

1K 97 4
                                    

Beni yolcu koltuğuna oturttuktan sonra sürmeye başlamıştı. Nereye gittiğimizi bilmiyordum ve sormaya da halim yoktu. Onunda konuşmaya niyeti yok gibiydi.

Bir yerde durduğumuzda buranın benim evim olduğunu çok geç fark etmiştim. Arabadan inmek için çok şaşkındım. O inip kapımı açınca inmek zorunda kalmıştım.

"Evimi nered... Tabi ya iki gün önce de bizi sen bırakmıştın."

"Bingo."

"Peki bir şeyi çok merak ediyorum."

"Sinirli olduğunu sanıyordum."

"Sinirliyim ama merakım daha ağır basıyor şuan."

"Şu son beş günde her gün, en ihtiyacım olduğu anda karşıma çıkmayı nasıl beceriyorsun? Gerçekten."

"Bilmiyorum. Sadece tesadüf."

"Sungjae'den kaçmaya çalışıyordum hasta arkadaşınla geldin. Acilden sıkıldığımı düşünüyordum cüzdanını arabamda düşürdün. Sevgilim beni aldattı yaramı bile sardın. Şimdi ise istifa etmek üzereyim, sinirden titriyorum ve sen beni evime kadar getiriyorsun. Hepsi tesadüf olamaz."

"Elin nasıl oldu? O elle ameliyata girmemeliydin."

"Konuyu değiştirmeye çalışma Chanyeol."

"Tamam. Açıkçası bugün Sehun zorla yanına gönderdi. Zaten seni görmek için bahane arıyordum. O sadece ayağım ağrıyor diyip durdu. Bende soluğu yanında aldım. Ama gerçekten diğerlerinin hepsi tesadüftü. Cüzdanımı bilerek arabanda düşürmemiştim. Beni arabana davet etmeseydin bir daha görüşemezdik."

"Beni görmek için bahane mi arıyordun?"

"Konuyu değiştirme. Bir şekilde karşına çıkıp duruyorum ve bunu istiyerek yapmıyorum."

"Yani beni görmek istemiyor musun?"

"Hayır. Tanrım. Ne alakası var?"

"Bilmiyorum çıldıracakmış gibi hissediyorum. Yukarı çıkıp istifamı yazmam gerekiyor."

"İstifa mı? Neden?" Telefonum çaldığında kaşlarını çatmıştı. Arayanı tahmin etmem çok zor değildi.

"Ne var Sungjae?"

"Sunbae sen ne yaptın? Şimdi neredesin?"

"Ameliyatı bırakıp çıktım. Doğru duymuşsun. Ve evdeyim. Gelmeye kalkarsın falan diye söylüyorum gelme."

"İstifa edeceksin değil mi? Nereye gideceksin. Gidemezsin buna izin vermem sunbae."

"Senden izin isteyen yok Sung..." Bir anda telefon elimden alınırken şok olmuştum.

"Doktor Ko şuanda biraz meşgul. Üzgünüm kapatıyorun. Ya da değilim." Sungjae'nin yüzüne kapattığında şok olmuştum. Beni nasıl şaşırtacağını baya iyi biliyordu.

"Yanında ben varken onunla tartışman hoşuma gitmedi." Verecek cevap bulamıyordum. O kimdi ki?

"Gitmen gerekiyor."

"Arabam yok unuttun mu?"

"Menajer mi sekreter mi her kimse onu aramalısın o zaman. Seni gelip alması için."

"Bir işi olduğuna adım gibi eminim. Meşgul biridir kendisi. Ve hızlı olmalıyız beni her an biri tanıyabilir."

"Seni biri tanısa ne olacak? Sen kimsin ki?"

"Sevgilisinden yeni ayrılmış iyi bir kalp cerrahının yanında duran yakışıklı bir beyefendi?" Beni gösterdiğinde üstüme bakmıştım. Yeşil kanlı önlüklerin içinde dikkat çekiyor olmalıydım.

Vin Rosé || Park Chanyeol ✔Where stories live. Discover now