||■■■■■■■■■■

856 83 18
                                    

İlk yarım saatin sonunda pasta sahneye gitmişti. Herkes iyi ki doğdun şarkısı söylerken bende arkadan eşlik ediyordum.

"Yaa Chanyeolsshi yirmi altıncı yaşınız kutlu olsun. Bugün doğum gününüz olduğu için size özel bir hediyemiz var." Bende dahil bütün herkes merakla Baekhyun'u izliyordu.

"Baramsshi. Baramsshi lütfen sahneye gelin." Ben ne olduğunu anlamazken bir kaç görevli üstüme bir şey geçirdikten sonra beni sahneye doğru ittirmişti. Elimde ne ara tutuşturduklarını bile anlamadığım bir mikrofon vardı. Etrafıma bakınırken kendimi sahnede bulmuştum.

Meraklı adımlarla onlara doğru yürürken Chanyeol'un suratında bilmişlik vardı. Arkadaşlarının bunu yapacağını daha önceden tahmin etmiş olmalıydı oysaki ben herşeyden şeyden habersizdim. Keşke bana en azından çıtlatsaydı.

Beni gören fanlardan şaşkınlık nidaları yükseliyordu. Chanyeol'un yanında yerimi aldığımda fanlar ve grup aynı anda beğendiklerini belirten sesler çıkarıyordu. Utancımdan ölecektim. Vücudum titriyordu ve Chanyeol'un bana bakışları hiçte yardımcı olmuyordu.

"Baramsshi kendinizi tanıtın lütfen fanlarımıza." Kai bir adım öne çıkmam için beni cesaretlendirmişti.

"Merhaba, adım Ko Baram. Kalp ve damar cerrahıyım. Lütfen iyi anlaşalım." Gülümsemeye çalıştığımda bir kaç kıkırtı duymuştum.

"Chanyeolah, Baramsshi nasıl biri?" Xiumin'in konuşması ile Chanyeol'a dönmüştüm. O ise uzaklara dalmış ve burada olduğumu yeni fark ediyormuş gibi bana dönmüştü. İyice dibime girerken elimi tutmaya başlamıştı. Yanına minicik kalmış ve hala tirtir titrerken şaşkınca bana bakmıştı.

"Iıı... Onu nasıl tarif etsem? Sıcacık bir kalbi var. Ve başarılı bir kalp cerrahı. Onun yüzünden hasta olursam bana bakabilir." Herkes onun dediğine gülerken o ise imalı bir bakışla bana bakıyordu. Çocuklar konuşurken o ise yavaşça benimle konuşuyordu.

"Titriyorsun. Halbuki sunumda kendinden gayet emindin. Yoksa benim yanımda olduğun için mi gerildin? Biliyorsun buradaki fanların hepsi beni izlemeye geldi." Chanyeol ilk başta endişelensede artık bu halime gülüyordu. Bunu benim rahatlamam için yaptığına emindim.

"O benim alanımdı bir kere. Ben buna alışık değilim. Fanlarının beni sevmesi gerekiyor. Linç edilmek istemem. Biliyorsun buradaki bütün fanlar Bay Egoistin." Gözlerimi devirirken bir an sadece ikimiz varmışız gibi hissetmiştim.

"Bakıyorum şimdiden alıştın. Laf sokmaya başladın bile." Bana sırıtırak bakarken ben kalabalığa bakıyordum. Korede bu kadar insan var mıydı? Nasıl bu kadar dolu olabilirdi?

"Ne kadar sevimliler değil mi?" Chen'in sesi kulaklarımda dolarken utancımdan kızarmıştım. Chanyeol'la didişirken dedikleri şeyleri dinlememiştim.

"Yapmayın utanıyor." Chanyeol beni savunurken ben hafifçe arkamı dönmüştüm. Fanlar gülerken ellerimle yüzümü kapattım.

"Bir saniye, bir saniye! Ben noonanın sesi çok güzel diye duymuştum." Gözlerim hızla büyürken Sehun'un yüzüne bakıyordum. Yine noona demişti. Ve o kadar fanın önünde. Ve bir de ne demişti? Sesim güzel miydi? Bu kadar kişi önünde şarkı nasıl söyleyebilirdim ki? Şuana kadar kendi banyom dışında hiçbir yerde şarkı söylemişliğim yoktu. Karaokeye gitmeyi bile sevmezdim ki ben.

"Hayır yanlış duymuşsun Sehunah." Chanyeol'un imalı bakışları üstümdeydi.

"Millet yalan söylüyor. Onu şarkı söylerken duymalısınız." Chanyeol mikrafona bağırırken şaşkınlıkla ona dönmüştüm. Ne yapıyordu bu?

Vin Rosé || Park Chanyeol ✔Where stories live. Discover now