||□□□

949 80 4
                                    

Busan'a döndüğümüzde ne yaptığımı bilmiyordum. Sadece yap denileni yapıyor ve kimseyle iletişime girmiyordum. Tek ihtiyacım olan şey evime gidip, işime geri dönmekti.

"Noona yemek yemelisin. Yapma böyle."

"Canım istemiyor Min Joonah. Benim etlerimi de yiyebilirsin." Bugün cenaze vardı ve evden çıkmamız gerekiyordu. Üstüme giyecek hiçbir şeyim yoktu zaten evden de çıkmak istemiyordum. Banyodan çıktıktan sonra eski eşyalarımı kurcalamaya başlamıştım.

Kapım tıklatıldığında üstümde eski eşofmanlarım ve kafamda sarılı baş havlum vardı. Woo Bin cevap vermediğim için içeri girmişti.

"Sana kıyafet aldım. Cenazede bunları giy."

"Sağol Woo Binah."

"Seni aramaya çalışıyorum iki gündür Baram. Telefonun nerede?"

"Bilmiyorum. Görmedim."

"Min Joonah senin onu odana sokmadığınu söyledi. Onu odaya almayı bırak dışarı çıkmıyormuşsun. Baram sen ne yapıyorsun?"

"Noona?" Kafasını kapıdan içeri uzatmıştı. Woo Bin'den cesaret alarak geldiği belliydi.

"Min Joonah..."

"Şey... Chanyeol hyung ile ilgili haberler dolanıyor. Onu söylemek istemiştim. Sana ulaşamadığı için beni aramıştı. Galiba Busan'a geliyor." Telefonunu bana uzattığında merakla bakmıştım. İki gündür kafam. o kadar yoğundu ki telefonum yokluğunu bile hissetmemiştim. Hissetsem bile Chanyeol'a ulaşıcak vaktim olmamıştı zaten.

   +Tek başına nereye gidiyorsun Chanyeol oppa?       -Tek başına mı?        +Evet menejerleri bile yok

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

   +Tek başına nereye gidiyorsun Chanyeol oppa?
      -Tek başına mı?
        +Evet menejerleri bile yok.

   -Üzgün görünüyor.
     +Yorgun olmalı.

  +Chanyeol oppanın nereye gittiğini bilen?
  -Büyük bir gizemㅋㅋㅋ

Telefonunu Min Joon'a geri uzattıktan sonra ikisini de odamdan kovmuştum. Üstüme Woo Bin'in aldığı kıyafetleri giydikten sonra telefonumu aramaya başlamıştım. Hiçbir yerde yoktu. Umutsuz bir şekilde arabaya baktığımda ise arabada vitesin yanında durduğunu gördüm.

Şarjı çoktan bitmişti. Hemen şarja taktıktan sonra açılır açılmaz ilk işim Chanyeol'u aramak olmuştu. Telefonu tahmin ettiğim gibi kapalıydı. Min Joon'un çağırması üzerine telefonumu şarjda bırakıp evden çıktım.

Woo Bin, ben ve Min Joon bir arabada gidiyorduk. Hiçbirimizin konuşacak mecali yoktu ya da müzik çalmıyordu. Sessizlik hakimdi arabaya. En sonunda Min Joon habire konuşmadan kapattığı ağzını son kez açıp konuştu.

Vin Rosé || Park Chanyeol ✔Where stories live. Discover now