(0.9)-Sıfırın hikayesi

1.7K 149 20
                                    

Acı geçmez, geçen sadece zamandır.

*

^ Ferhat Göçer - Mesafeler

*

Birkaç gün sonra, hayatım geri dönülmez bir şekilde değişmişti. O gece, Toprak'a taşınacağımı söylediğimde o kadar mutlu olmuştu ki sırf yüzündeki ifade için bile buna değeceğini düşünmüştüm. Yine de tam olarak bunlarla nasıl başa çıkacağımı bilmiyordum. Fakat korktuğum gibi olmamıştı. Mehmet Bey, müstakbel ev sahibim, eşyalarıyla birlikte kiraladığı evi bana uygun bir fiyata vermişti. Üstelik Müge; ailesi gitmeden önce ani bir kararla bana taşınmaya karar vermiş, ben ne olduğunu anlamadan kendimi onunla aynı evde bulmuştum. Başta bunu benim için Toprak'ın yaptırdığını düşünsem de Müge benimle açık açık konuşarak taşınma meselesini zaten uzun süredir düşündüğünü söylemiş, ikizler de durumu teyit etmişti. Bu, Toprak'ı gözümde bir kademe daha yükseltmişti çünkü o çoğu insanın sahip olamadığı bir şeye sahipti. Herkes hata işlerdi ama birçok kişi bunlardan ders almazdı. O, öyle değildi. Hatalarını fark ettiğinde bir daha yapmamak için elinden geldiğince mücadele ediyordu.

Geçen bu zaman zarfında, Müge'nin taşınmasıyla sırtımdaki yüklerin bir kısmı azalmış ve finallerimi de vermenin rahatlığıyla iyice huzur bulmuştum. Defne teyze, hep yanımızda olmuştu. Çocukların aileleri tatile gittiğinden akşamları birlikte Toprak'lara gidip yemek yiyor, ailesi uyuduktan sonra da bizde ya da Savaş'larda vakit geçiriyorduk. Çoğu zaman ben işte olsam da artık birbirimize yeterince alışmış, güzel bir samimiyet kurmuştuk. Başta bana soğuk gelen Savaş'ın göründüğünden farklı olduğunu bu sayede anlamıştım. Onlar hakkında anlamadığım tek şey bazı zamanlarda gözlerinde beliren nedensiz hüzündü. Belki de bir nedeni vardı ama ben bilmiyordum. Fakat tecrübelerime dayanarak insanların yaralarına tuz basmamaya gayret ediyordum. Çünkü birine unutmaya çalıştığı bir şeyi hatırlatmak, sadece acı veriyordu ve acı insanların söylediği gibi değildi. Acı geçmiyordu, geçen tek şey zamandı.

"İdil, hadi filmi başlatacağım!" Müge içeriden bana seslendiğinde hazırladığım patlamış mısırları da alarak yeni evimin mutfağından çıktım. Diğerleri çoktan koltuklara yayılmıştı. Mısırları her birinin eline tutuştururken gözlerim boş bir yer aradı. Toprak'ın yanının boş olduğunu gördüğümde sessizce yanına oturdum. O da bana göz ucuyla bakıp elindeki mısırı ağzına attı. Eymen filmi başlattığında kendi kendime güldüm. Bundan iki ay öncesine dek hayatımda kimseye yer yokken şimdiki halim tuhaf geliyordu.

Savaş'ın seçtiği aksiyon filmi bittiğinde keyifle geriye yaslandım. Tatil günümdeydim ve yarın yoğun bir mesaim olacağı kesindi. Fakat en azından bu anın tadını çıkarabiliyordum. Okullar ve dersler de arada olduğu için içim de rahattı üstelik.

"Güzeldi," diye yorumda bulundu Müge. "İyi bir seçim, ağabey."

Savaş ona göz kırptı. "Ne sandın," Çenesiyle ikizini gösterdi. "Barış seçse kötü olma ihtimali yok değildi yine de."

Barış ona ters bir bakış attı. Ayaklanıp etrafı toplamak istediğimde Toprak narince kolumdan tuttu ve yanından kalkmama engel oldu. Ona baktığımda "Biz hallederiz." diyerek ayaklandı. Eymen ve Müge de kalktığında ikizler her zamanki tembelliklerini konuşturmuşlardı. Güldüm. Toprak'ın kafasındaki iş bölümü anlayışı ilginçti. Kendi evinde de diğer yerlerde de başkalarının kendisi için çalışmasını sevmezdi. Her sabah geldiği kafede bile utanmasa beni oturtup kendi çayını kendi doldurmaya çalışacaktı. Neyse ki patronun keskin bakışları benim kadar onu da sınırlıyordu.

Mutfaktan bir süre çıkmadılar. Barış telefonuna gömülmüştü. Savaş ise dalgın duruyordu. Onun bu haline alıştığım için hiçbir şey demeden yanlarından kalktım. Diğerlerini kontrol etmek için mutfağa girdiğimde gördüğüm manzarayla dudaklarımı birbirine bastırıp sırtımı kapının pervazına yasladım.

İkinci TekilOù les histoires vivent. Découvrez maintenant