(5.5)-Beşin serzenişi

707 85 9
                                    

Öyle anlar vardır ki olduğunla olmak istediğin arasında, bir evren kadar mesafe oluşur.

*

^ Büklüm büklüm

*

Günlerden pazartesiydi.

Üstüme kalım ceketimi geçirmiş, kendimi ilk fırsatta sokağa atmıştım. Kulağımdaki kulaklıktan eski bir şarkı yükseliyordu. Her şey gibi bu havalar da bana Toprak'ı hatırlatıyordu. Zaman ilerledikçe idrak ettiğim bir gerçek vardı: Ben artık yalnızca İdil değildim. Son zamanlarda bilinçsizce Toprak gibi davranıyordum. Onun sevdiklerini seviyordum mesela. Onun gibi sık sık çay içiyor, eski şarkılar dinliyor, saç rengimi bile onunkine yakın tutuyordum. Müge'nin tedavi olmam gerektiği konusundaki haklılık payının farkındaydım çünkü böyle devam ederse sonum mezarlıktan önce akıl hastanesi olacaktı. Yine de vazgeçemiyordum bu huyumdan. Toprak'a dair küçük detaylar bile bana iyi hissettiriyordu ve benim uzun zamansır iyi hissetmeye ihtiyacım vardı.

Burnumun ucuna bir yağmur damlası değdiğinde gözlerimi kırpıştırdım. Bugün hava kapalıydı ve bu yüzden yağmur yağacağını anlamıştım ama şimdi beklemiyordum. Birden gök gürledi. Bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başlarken ceketimin kapüşonunu kafama taktım. Kaldırımda öylece yürürken aklıma hatıralarımdan biri üşüştü.

Yürüyordum. Yağmurdan kaçmak için, koşar adım ilerliyordum. Yine böyle bir caddedeydim. Bedenim soğuktan titriyordu. Sonra birden ıslanmam kesilmişti. Başımı çevirdiğimde Toprak'ı görmüştüm. O yürek ferahlatan mavi gözleriyle bana bakıyordu. Benim yüzümden şemsiyenin altından çıkmıştı. Sonra ellerimizi kenetleyip yürümeye başlamıştık yan yana. Çok geçmeden Toprak şemsiyeyi kapatıp gözlerime bakmış ve bana benimle ıslanmak varken gizlenmenin nedenini sormuştu. Bilmiyordum. Ona bakarken hiçbir şey bilmiyordum. Tek bildiğim ona ayak uyduracağımdı. Uydurmuştum da. El ele o yağmurun altında yürümeye başlarken kalbimde kelebelekler uçuşuyordu. Çünkü Toprak yanımdaydı ve ben özünde yağmuru sevmesem de o günden sonra seveceğime emindim.

Dudağımdaki bükülüşle başımı kaldırıp gökyüzüne baktım. Yüzüm anında sırılsıklam olmuştu. Burukça arkama baktım. Artık bana bir şemsiye tutacak biri yoktu. O kişi şimdi toprağın altında ıslanıyordu. Bu düşünce içimi acıttı. İkimiz de şimdi ıslanıyorduk ama o bensizdi, ben onsuzdum. Yutkunarak hızlandım. Onun olmadığına inanmak kolaydı ama onsuzluğa alışmak öyle değildi. Zordu, hatta imkansızdı.

Telefonum çaldığında fikirlerimi bir kenara atarak elimi cebime attım ve cihazı çıkardım. Ekran anında ıslanırken ekrandaki ismi gördüğümde ceketimle telefonu kapattım ve aramayı yanıtladım. Kulaklıkla konuşacaktım. "Nasılsın İdil?" dedi Savaş ben telefonu açar açmaz.

"Orta halli," dedim. "Sen?"

"Orta halli," diye beni taklit etti. "Sana dün ile ilgili anlatmam gerekenler var." Kaşlarım havalanırken yürümemi yavaşlattım. "Müge, birazdan bizimkilere her şeyi açıklayacakmış." Bu sinirimi bozsa da Savaş'a belli etmek istemedim. "Durdurmaya çalıştım ama sana çok öfkeli," diye sürdürdü Savaş. "Ne yapacağımı bilmiyorum."

"Açıklamak istiyorsa açıklasın," diye homurdandım ağzımın içinde. Ben artık insanlara derdimi anlatmaktan yorulmuştum. Cenk bana kızmanın zor olduğunu söylemişti ama diğerleri öyle değildi. Müge kızgındı ve öfkesi yüzünden farkında olmadan herkesi yaralayacaktı. Bu yüzden ailemden kaçmıştım ben, canları ne kadar az yanarsa benim yüzümden o kadar iyi olacaktı çünkü ama Müge her şeyi bozmakta ısrarcıysa da yapabileceğim bir şey kalmıyordu. "Fakat söyle ona, eğer açıklarsa eline hiçbir şey geçmeyecek. Yalnızca evlat acısı çeken bir anne ve babaya daha fazla acı olarak dönecek bu. Sonradan pişman olacaksa bu işe hiç kalkışmasın." Savaş'ın konuşmasına izin vermeden telefonu kapattım. Ayaklarım beni Gökhan'ın çalıştığı kafeye getirmişti. Kafeden içeri girdiğimde dışarıdaki soğuktan sonra birden yüzüme vuran sıcaklık tenimi karıncalandırmıştı. Bir masaya geçip oturduğumda suratı asık Gökhan'ı gördüm. Dalgınca başka masalarla ilgileniyordu. Bakışlarımı hissederek kafasını bu tarafa çevirdiğinde göz göze geldik.

İkinci TekilWhere stories live. Discover now