9. BÖLÜM - Ben Bir Katilim

34.1K 2.7K 501
                                    

Multimedya: Wiser - Madilyn Bailey (Piano Version)

Keyifli Okumalar...

🔥
Bir günde insan bu kadar değişir miydi?
Değişmişti.
Bu yüz artık bir katile aitti.
🔥

 🔥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🔥

Rüzgarın uğursuz sesi gecenin fon müziğiydi. Ayaklarımızın altında her adımla çıtırdayan dal parçaları o fon müziğine iyi bir eşlikçi. Ağaç dalları korkunç bir yaratık gibi kıpırdayıp üzerime üzerime geliyordu sanki. Arada sırada varlığımızı hissedip ürkütücü seslerle havaya yükselen kuşlar hep irkilmeme ve daha çok korkmama neden oluyordu. Daha çok korktuğum şey ise neye doğru ilerlediğimi bilmemekti. Her adımım kim bilir beni nasıl bir belaya götürüyordu. Bunu düşünmek göğsümün sıkışmasına neden oluyor, havanın delici soğukluğuna rağmen terlememe neden oluyordu.

Yaklaşık olarak yirmi dakikadır yürüyorduk, aslında fazla yol aldığımız söylenemezdi ama uzun süredir evde kapalı kaldığım için daha şimdiden bacaklarım ağrımaya başlamıştı. Arabalardan ikisini çalıştırmayı deneyip en sonunda başaramayınca daha fazla oyalanmak istememiş ve yürümeye başlamıştık.

Yol boyunca sorduğum birkaç soruya cevap alamamama rağmen pes etmeyip sormaya hep devam ettim. En küçük bir karşılık bile benden tam olarak ne istediklerini biraz da olsa anlamamı sağlardı. İyi şeyler olmayacağının da farkındaydım ama en azından her ne yaşayacaksam önceden öğrenmem biraz da olsun hazırlıklı olmamı sağlayabilirdi.

Kendimi kandırıyordum. Hiçbir zaman hazırlıklı olamayacaktım çünkü bu yolun sonunun her türlü ölüme çıkacağının farkındaydım.

"Daha ne kadar yürüyeceğiz?"

"Sabret biraz. Bir ev bulursam bizi almaları için bir ekip isteyeceğim. Yeni arkadaşlarının cep telefonunun icadından haberi olsaydı şimdiye çoktan varmış olurduk." Onun da bu yürüyüşten sıkıldığı sesinden belli oluyordu.

Evdeki birkaç kişide cep telefonu vardı ama çok acil durumlar haricinde kullanmıyorlardı. Takip edilmelerine karşı tedbirliydiler. Sam'in bulamamasına bakılırsa iyi saklamış olmalıydılar. Bu bana biraz daha vakit kazandırmıştı, bir yolunu bulup kaçmalıydım ama nasıl yapacağıma dair hiçbir fikrim yoktu.

"Beni tanıdığını söylerken ciddi miydin?"

"Çok fazla soru soruyorsun."

"Sen de cevap vermiyorsun. Söylesene beni onlara verdiğinde eline ne geçecek?" Beni şimdi öldürmesiyle onlara vermesi arasında hiçbir fark yoktu. Zaten benden istedikleri bilgi her neyse, hatırlamıyordum bile ve anladıkları an beni yaşatmazlardı. Aslında yaşatmamalarını isterdim de. Aksi işkence çektirmek olurdu çünkü.

NEKROKİNEZİ • ZifirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin