48. BÖLÜM - Yaşıyorsun

24.6K 2.1K 679
                                    

Multimedya: Alice ⌛

Ya da her kimse 😈

Tom Odell - Heal

Instagram: e.s.mare
Twitter: e_smare

Keyifli Okumalar...

🔥

Take my past and take my sins
Geçmişimi ve günahlarımı al

Like an empty sail takes the wind
Boş bir yelkenin rüzgara yaptığı gibi

And heal.
Ve iyileş

Take my mind and take my pain
Zihnimi ve acımı al

Like an empty bottle takes the rain
Boş bir şişenin yağmura yaptığı gibi

And heal.
Ve iyileş

🔥

🔥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🔥

Kaybetmek...

Tek kelime belki de onun hayatını özetliyordu. Bu hayatta hep kaybetmişti. Sevdiği kadını, ailesini, arkadaşlarını...

Normal bir insan olarak doğmak isterdi. Herkes gibi sinemaya gitmek, arkadaşlarıyla saçma sapan konuşmalar yapmak, sevdiği kızla el ele sahil boyu gezmek...

Ama öyle bir hayatı hiç olmadı. Sürekli bir kaçak gibi gizlenmek zorunda kaldı. Olduğu şeyi kabul etmeyip normal bir insan gibi yaşamaya çalışsa da bu lanet peşini hiç bırakmadı. Sevdiklerinin acı çekişini, gözlerinin önünde can verişini izledi.

Dylan askeri araca doğru yürürken kararını vermişti. Artık kaçmayacaktı. Zaten kaybedecek neyi kalmıştı ki?

Araca doğru birkaç adım daha atmıştı ki Bradley önüne çıktı. O ana kadar tüm olanları sessizce izlese de şimdi tam önünde duruyordu. Dylan ona kısa bir bakış attı ve umursamazca "Çekil önümden." dedi.

"Hayır." diye sert bir sesle cevap verdi Bradley. "Aklın başında değil. Bu yaptığın resmen intihar."

"Bu neden umurunda ki?"

"Haklısın değil." dedi Bradley yalana gerek duymayarak. "Ama yaşasaydı Alice'in umurunda olurdu. Sence bunu yapmanı ister miydi?"

"O öldü. Yaşasaydı diye kurulan hiçbir cümlenin önemi yok." dedi soğukkanlıkla Dylan. "Şimdi çekil önümden."

Bradley ellerini iki yana açtı. "O zaman beni geçmen gerekecek Blair çünkü buna izin vermeyeceğim."

Dylan buna itiraz etmeyerek öfkeli bir nefes verdi ve hızla ona bir yumruk savurdu. Bradley yana kayarken ona vurmaya çalışmadı. Hatta aksine ona bir şeyleri kanıtlamak istiyormuş gibi sadece kendine saldırmasına izin verdi. Dylan tekrar ona doğru atılmıştı ki Bradley sağlam kolunu tutarak arkaya çevirdi. Dylan şu an yaralı olmasa muhtemelen ikisi şiddetli bir kavgaya tutuşmuş olurdu ama hem fazlasıyla kan kaybetmiş hem de hareketleri yavaşlamıştı. Gözleri kararıyor, omzundaki yara zaman geçtikçe daha çok acı veriyordu. Aslında bu zamana kadar bayılmamış olması bile bir mucizeydi.

NEKROKİNEZİ • ZifirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin