61. BÖLÜM - İntikamlar ve İntikamlar

19K 1.9K 409
                                    

Multimedya: Nickelback - Song On Fire

Instagram: e.s.mare
Twitter: e_smare

Tüm bölüm Alice'in anlatımıyla, Keyifli Okumalar...

🔥

I write lines down, then rip them up
Satırları yazıyorum, sonra onları
yırtıyorum

Impossible, describing love
İmkansız, aşkı anlatıyor

🔥

🔥Alice Laudon

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🔥
Alice Laudon

Her şey birden bu kadar batamazdı. Sessizce halledeceğim bir mesele şimdi tam manasıyla arap saçına dönmüştü. Arran'dan Tiffany'i koruyabilirdim belki ama Dylan'ı yapabileceğim hiçbir şey kurtaramazdı.

Lanet olasıca zehir tacirinin anında Arran'ı arayacağını biliyordum. Zaten amacım da buydu. Bir plan kurmuştum, işleme ihtimali oldukça yüksekti. Tabii sevgili Dylan Blair yine her şeyi tepetaklak etmişti.

Tanrı aşkına! Ben MCA'in en sessiz iş bitiren ajanıydım. Öyle ki kimse varlığımı sezmeden bir çok işte büyük imzalarım vardı ama belli ki kendimi kapattıktan sonra geçirdiğim birkaç ay bana eksi puan olarak yansımıştı. Dylan'ın varlığını bu kadar geç sezinlediğime göre o üstün gizlenme yeteneğimde körelmişti.

Dylan'a göz ucuyla baktığımda hala bütünleştiği duvardan ayrılmaya çalıştığını gördüm. Arran'ın istese onu vurduğunda ıskalamayacağını biliyordum. Kurşun belli ki MCA'in lanet serumlarına bulanmıştı. Bu da onu etkisi altına alması için fazlasıyla yeterliydi. Kafasından geçenleri tahmin etmek zor değildi. Son olanlardan sonra Dylan için MCA'in en konforlu hücrelerinden birini hazır ettiğine emindim. Tabi orada ona yaşatacağı işkencelere hiç değinmiyordum bile.

Tamamen Arran'a döndüğümde "Hades." dedim. Aslında ona böyle seslenmeme hep öfkelense de onu hatırladığıma dair ilk belirti bu olduğu için gülümsedi. "Bu ne hoş bir sürpriz böyle."

"Ben de aynı şeyi düşünüyordum." dedi dudaklarını yukarı kıvırarak.

Tiffany'e baktığımda korkudan titriyordu. Sessiz kalsa da gözyaşları yanaklarını çoktan ıslatmıştı. Belli ki peşimizden gelmiş ve Arran'a yakalanmıştı. Kendime lanetler etmeyi sonraya erteleyerek Arran'a onu işaret ettim. "Kız?" dedim soru soran bir ifadeyle. Tiffany'nin gücünü bilip bilmediğinden emin olmalıydım. Eğer fark etmişse masrafsız bir şekilde Akademiye büyük bir orduyu birkaç dakikaya yığabilirdi.

"Arka sokakların birinde buldum." dedi. Sonra yüzünü tiksinircesine buruşturup ona yan bir bakış attı. "Bir ikinci sınıf..." Rahatlayarak fark ettirmeden bir nefes verdim ama Arran'ın söyledikleriyle rahatlamam yerini tedirginliğe bıraktı. "İşime yaramayacak küçük bir kız."

NEKROKİNEZİ • ZifirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin