1.Bölüm ❄ Ormanın Gizemi

21.7K 1K 230
                                    

Harita:

Prenses Alina Myrina Rule, son bir kez kendine baktı parlayan tertemiz aynada

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Prenses Alina Myrina Rule, son bir kez kendine baktı parlayan tertemiz aynada. Omuzlarından göğüslerine kadar düşen açık sarı dalgalı saçları, çok taranmaktan dolayı parıldıyordu ve nedimeleri onu, Kraliçe Evelyn'in isteği üzerine biraz zor da olsa süslemişti.

Bu baskıyı yalnızca ona yapmıyordu annesi. Aynı şekilde diğer iki çocuğuna; kardeşlerin en büyüğü olan Molin'e ve Ogufer'e de yapıyordu. Çocuklarının ne zaman özensiz giyinişini görse, hemen onları odasına yolluyordu.

Molin, Alina'nın tek ablasıydı ve kardeşlerin arasından en büyüğü oydu. Ogufer ise ağabeyiydi; Molin'den küçük olsa da Alina'dan daha büyüktü. Her ne kadar arada tatsızlıklar çıksa da genelde kardeşlik bağları sıkıydı.

Alina'nın üzerinde göğüs dekolteli ve korsajlı bir elbise vardı. Kumaşı brokardandı ve korsaj kısmı, kabarık ve aynı zamanda parlak etek kısmına göre çok daha süslüydü. Annesi ona, bu elbiseyi diktirmenin günler aldığını söylemişti. Gerçekten de neredeyse her gün, Alina'nın odasına, elbise ölçümü için geliyorlardı (Sadece bu elbise için değil.). Ama yine de Alina Myrina, üzerindeki elbisenin harika olduğunu inkâr edemezdi.

Kız, mavi gözlerini, aynada yansıyan kendisine uzun süre diktikten sonra, aynanın karşısında oturduğu sitrin kakmalı ahşap sandalyeden kalktı. Nedimelerine hafifçe gülümseyince, şirin ve sevimli görünen süt beyazı tenindeki yüzü daha çok aydınlandı; rengini denizlerden ve fırtınalardan alan mavi gözlerinin rengi belirginleşti. İki ön dişinin arasında ufak bir boşluk vardı ama bu onda garip bir şekilde güzel duruyordu ve gülümseyince belirginleşiyordu.

İki nedimesi de bu gülümsemeye karşılık verdi. Alina, kadınları süzdü. Kendisinden en az üç yaş büyüklerdi. Yani Alina on yedi yaşındaydı; bu kadınlar da yirmi veya yirmi bir yaşında olmalılardı. Alina Myrina bunu hiçbir zaman sormamıştı, çünkü nedimeleriyle pek ilgilendiği söylenemezdi.

İki kadının üzerinde de, Alina'nın elbisesinden daha sönük olan, ancak güzel gözüken elbiselerden vardı. Kızıl olan nedimede mor, esmer olanda ise açık mavi bir elbise vardı.

"Çok güzel oldunuz, leydim," dedi kızıl olan, sakin bir sesle. Çilli yüzündeki sıcak gülümseme hâlâ sönmemişti.

"Teşekkürler, Layla."

Esmer nedime, "Elbiseniz, fiziğinize tam da uydu," diye mırıldandı karşısındaki kızı dikkatle süzerken.

"Sana da teşekkürler, Merinda." Alina derin bir iç çekti ve kolunu ahşap sandalyeye yasladı. "Pardon, sormak istiyorum da. Bu hazırlık da neyin nesi? Ben hâlâ çözemedim."

İki kadın birbiriyle bakıştı. Merinda, "Leydim, anlattık ya?" dedi biraz da sorarcasına.

Alina'nın kaşları çatıldı. Anlamazlıkla yüzünü buruşturdu. "Sanırım duymadım."

Şafağın AnısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin