34.Bölüm ❄ Mektup

2.9K 268 22
                                    

Eveeet, yüzyıllar sonra yeni bir bölüm! Beni özlediniz mi? Çünkü ben sizi çok özledim. 

Epeydir bölüm yazamıyordum, içimden gelmiyordu. Ama sonunda bir bölüm yazabildim. Uzun sürenin şerefine sizden tek istediğim bol bol yorum yapmanız. ♥

Alina sabah kalktığında, soğuktan parmak uçlarını hissetmiyordu. Gözkapaklarını yavaşça kaldırdı ama tekrar indirmek istedi, çünkü her ne kadar uyusa da bu uyku yetmiyordu. Daha fazla, daha fazla uyumak istiyordu.

Kollarını hareket ettirmek istediğinde, sert bir şeye çarpınca duraksadı. Başını çevirip etrafına baktı. Sağında Kyron, solunda Alma vardı. Lissa'nın nerede olduğuna bakmak için hafifçe kalktığında, Lissa ateşi yakmaya çalışıyordu. Lissa böyle erken uyanır mıydı?

Alina öksürdüğünde Lissa başını ona çevirdi. "Uyandın mı?"

"Evet," diye cevap verdi Alina. "Sen uyanmışsın."

"Evet. Gördüğün gibi ateş yakmaya çalışıyorum. Yardım etmeye ne dersin?"

Alina başını onaylarcasına salladı. "Olur. Yardım ederim."

Hâlâ uyku sersemliğini üzerinden atamamıştı. Gözlerini ovuşturarak ayağa kalktı. Artık kirlenmiş, sarı, dağınık saçlarını avcuna alıp sağ omzuna attı. Esnedi ve kenarda duran sudan birkaç yudum aldı. Midesi soğuk su ile biraz irkildi. Kırbayı kenara bıraktı ve Lissa'nın yanına gitti.

Lissa ile beraber biraz zor da olsa ateşi yaktılar. Ateş, şiddetli ve harlı bir biçimde yanıyor olsa da içeriyi ısıtacak kadar gücü yoktu. Dışarıda tabakalar halinde kar vardı ve karın soğuğu mağaraya da feci bir şekilde vuruyordu.

Alina kürküne daha çok sarınıp ellerini ateşe yaklaştırdı. Soğuktan kızarmış elleri, ateşi görünce biraz acısa da aldırış etmedi. Karşısında oturan Lissa'nın koca mavi gözlerine baktı. "Bugün ne yiyeceğiz?"

"Hiçbir şey."

Alina acıkmıştı, ama açlığa artık alışkınlardı. "Avlanamaz mıyız?"

"Belki."

"Eve dönmek istiyorum."

"Ben de."

"Ama eve dönersek sizi bulurlar ve benim ne dediğime aldırış etmeden kellenizi alırlar."

"Zor olur ama evet, alırlar."

Alina iç çekti. "Ne yapacağız?"

"Babamdan para çalıp bir handa kalacağız."

Alina bu fikri biraz korkutucu bulduğu için şaşırdı, ama birkaç saniye düşündüğünde işe yarayacağı kararına vardı. "Muazzam bir fikir!"

Bilmişçe, "Fikirlerim hep muazzamdır," dedi Lissa omuz silkerek. Uyuyan Kyron ile Alma'ya baktı.

"Peki, buraya kadar güzel ancak babandan parayı nasıl çalacaksın?"

"Bilmiyorum, Alina."

Alina dudak büzdü. "Her neyse, halledilir ama fikir hoşuma gitti. Keşke benim babam da bana biraz para yollayabilse." Aklına mektubu geldiğinde mavi gözleri parladı. Kürkünün iç cebinden mektubunu özenle çıkarıp Lissa'ya gösterdi. Bak, babam için mektup. Bunu babama nasıl yollayacağız?"

"Bilmiyorum," diye yineledi Lissa. Gerçekten bu kız, Alina ile konuşmayı sevmiyor olmalıydı. Alina kendini sorgulamaktan alıkoyamadı.

"Hadi ama, Lissa. Sen bulursun bir şeyler. Senin aklında her daim bir fikir vardır."

Şafağın AnısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin