12|| Lilith

48.2K 1.7K 347
                                    

Keyifli Okumalar (:

Sarhoş bir adamın yüzünüze fısıldadığı cümlelerin hepsi sizce ne kadar doğrudur? Elinizin altında hissettiğiniz organ mıdır sizi istediğini gösteren yoksa göğsün içinde kan pompalayan 250 gramlık bir kalp midir duyguları anlatan?

Sanırım emin değildim, çünkü Marino gibi bende aşkı hiç tatmamıştım.

Aslında bana söylediklerine şaşırmamıştım. Çünkü hayatının büyük bir çoğunluğunu tek gecelik ilişkiler ile geçiren bir adam, bir kadını istediğini nasıl anlatabilirdi ki? Birde alkolü fazla kaçırdığını da eklemeyi unutmamak lazımdı.

Karanlık sokakta bir başıma yürürken saatler önce yaşadığım olay gözümün önünden gitmiyordu. Elimin altında sanki o his hep vardı ve gitmeyecekmiş gibiydi. İçime uzun soluklu bir nefes çektiğimde artık ona nasıl davranmam gerektiği konusunda bir fikrim yoktu.

Lilithimsin demişti. Lilith Hristiyanlık apokrif inançlarında Âdem'in ilk eşiydi ve benim gibi uzun kızıl saçlara sahipti. Peki ya bu inanca göre Lilith Âdem'in eşiyse Havva kim oluyordu?

Tanrım, Marino sarhoşken bile kafamı karıştırabilme özelliğine sahipti.

Dalgın dalgın yeni apartmanıma doğru yürürken bunu düşünmeyi bir kenarı bırakıp bundan sonra ne yapmam gerektiğini düşündüm. Kesinlikle dersler artık olmayacaktı, staj için yapabileceğim bir şey yoktu. Bu geleceğimle alakalıydı fakat onu görmemezlikten gelebilirdim. Saatler önce söylediği şeyi de bilmiyormuş gibi yapıp sarhoş ayağına yatsam hiç fena olmazdı.

Bilmiyordum, kafam acayip derecede karışıktı.

Kalbim onun için atıyordu, bu doğruydu ama onun kalbi değil hormonları aktifti. Marino için bir heves olmaktan öteye gidemeyecektim. O yüzden onu görmezden gelirsem içimdeki duyguların hepsini yok edebilirdim.

Bu gece yaşanmamış gibi yaparsam onu hayatımdan çıkartabilirdim. Çünkü eğer yaşandığı hakkında küçük bir konuşmamız dahi olursa artık onu kimse tutamazdı. Sürekli beni istediğini dile getirir ve bir süre sonra beni bıktırma potansiyeline getirebilirdi. Ya da bunların hiç biri olmazdı emin değildim.

Yeni apartmanımdan içeri girdiğimde Marco evime bırakmaları konusunda da bayağı bir ısrar etmişti. Neyse ki bu sefer dediğime ikisi de itaat ederek beni rahat bırakmışlardı ve bende bir taksiye binerek sokağın girişinde inmiştim.

Dairemin önüne geldiğimde İzel gülümseyerek kapıyı açmıştı neyse ki elinde mum yoktu. Elektriğimiz gelmişti.

"Eğlenmene o kadar şaşırdım ki? Burçak artık sende bir partigörlsün bebeğim!" sitemli bir ses verdiğimde elini alnına götürüp ofladı.

"Kesin bir şey oldu değil mi?"

"Gözümden uyku akıyor, hiç anlatamayacağım. Uyumak istiyorum."

"Ah peki! Yarın zaten evi yerleştirirken bol bol konuşmaya vaktimiz olacak." İzel kıyafetlerimizin hepsini bir yere yığmış ve eşyaları da gelişigüzel bir tarafa çekmişti. Yatağıma gidip kabanımı ve ayakkabılarımı çıkartıp pantolonumu ve kazağımı da bir tarafa savurtup atlet ve çamaşırım ile kendimi yorganın altına attım. Pijama bulmak için hiç uğraşamayacaktım ve düşüncelerden uzaklaşmak için acil bir şekilde uyumam gerekiyordu.

--

"Burçak kalk!" gerilerden bir puslu ses geliyordu ama gerçekte miydim yoksa hayal âleminde miydim emin değildim.

Esmer |İtalyan Adamlar Serisi 1|Where stories live. Discover now