•Accesso •

50.5K 1.5K 235
                                    

26 Temmuz 2020 

Genç kadının çığlıkları otelin en üst katından gökyüzüne ulaşıyordu. Üzerindeki adam bedenine büyük bir vahşilikle sahip oluyor ve kendini en derinlere itiyordu. Kadının zevk aldığından dolayı uçuşan çığlıkları gökyüzüne karışıyor ve her bir çığlığı için gökyüzünden aşağı damla damla yağmur yağıyordu.

Bu yaz gününde yağan yağmurlar Marino içindi.

İtalya da bir otel odasında birbirlerine geçmiş bu bedenler aşırı tutkuyu, şehveti ve erotizmi bu gece gökyüzüne ulaştırıyordu. Sahi kaç gecenin yıldızı bu çığlıklara eşlik etmişti? Kaç beden bu adam için kendini sunmuştu? Daha kaç kadın onun kalbine girmeye çalışmıştı da girememişti?

Sanırım sonsuzdu. 

Çünkü zaten adamın kalbi yıllar öncesinde ait olduğu kadına gitmemiş miydi? İçine titrek bir nefes aldı, defalarca unuturum demesine rağmen asla unutamamıştı. Başka birileriyle birlikte olurken aslında kızılını değil kendisini cezalandırıyordu.

Bu kadar acımasız ve bu kadar kötü olduğu için!

Adam artık öfkeyle hızını iyice arttırırken bedeni özgürlüğe kavuşmak ister gibi titriyordu. Yaşayacağı cinsel bir rahatlama değildi, kalbindeki o acıyı atmak istiyordu.  

Kadının inlemeleri iyice arttığında adam bir aslan gibi kükreyerek kendisini kadının üzerine bırakmış ve kadının onu sarıp sarmalamasını beklemişti. Titreyen bedenler, inlemeler yatağa karışan terler bu gece bir ihaneti daha gerçekleştirmişti.

Marino'nun kalbi yine bir ihanete uğramıştı.

Diğer geceler uğradığı gibi!

Genç adam kendisini yan tarafa atıp üzerine beyaz çarşafı çektiğinde kadın gülümseyerek ona sokuldu.

"Harikaydın, her zamanki gibi!" bu Marino'yu tatmin etse de kalbini etmemişti. Genç kadının eli adamın göğsünde gezdiğinde Marino gözlerini kapatarak elinin teninde dolaşmasına izin verdi.

Kasıklarının üzerinde dolaşan parmaklarla gözlerini açarak yan tarafında duran sigara paketinden bir dal alarak dudaklarının arasına götürdü. Çakmağı çaktığı anda içine derin bir nefes çekti ve kasıklarında hissettiği yoğun duyguya ciğerlerine çektiği nefeste eşlik etti.

Kadının her bir hareketi bedeninde müthiş bir zevk dalgalanmasına neden oluyordu. Dudaklarının arasından çıkan inlemeler, sigara dumanları ve cama vuran yağmur damlaları müthiş bir haz uyandırıyordu.

Sona geldiğini hissettiği anda parmağındaki sigarayı ezerek yan tarafındaki komodine attı ve birkaç küfür savurarak bedenini yeniden özgürlüğe kavuşturdu. Bedeni bu özgürlüğe kavuşurken kalbi ise dudaklarında dile gelmiş ve o kadar küfürden sonra tek bir kelime söylemişti.

"Burçak!"

Kadın duyduğu isimle gözlerini kısarken adam yan tarafından bir tane daha sigara alıp yakmış ve ona gitmesini söylemişti. Tabi ki söyleyecekti çünkü o Burçak değildi. Sahi o kimdi? İsyankar bir ses tonu ile mırıldandı.

"Bu gecede beni diğer geceler gibi kapı dışarı mı edeceksin?" genç adam yanındaki kadına usulca bir bakış attı ve sırtını yasladığı yerden doğruldu.

"İkimizde bu ilişkinin nasıl olduğunu bilmiyor muyuz?" kadının dudakları büzülürken adam son bir kez bakışlarını kadının teninde gezdirmiş ve yatak başlığına geri yaslanmıştı. Kızılının teni bembeyazdı, küçük bir dokunuşunda hemen kızarırdı. Bir yerini vurduğunda hemen morarırdı. 

Tanrım dedi adam, inançsız biri olmamamı bu şekil mi cezalandırıyorsun diye yalvardı. Midesine yine yumruk yemiş gibi oldu, kalbi öyle bir çarptı ki, yine günahkar olmamak için neredeyse yalvaracaktı. 

Gerçi başka birisiyle birlikte olarak günahkar olmamış mıydı?

Olmuştu.

Kadın gecenin karanlığında öylece odada salınırken yere eğilip jartiyer takımını eline almış ve cüretkâr bir şekilde adamın gözlerinin içine bakarak giyinmişti. Kadın yatağa çıkarak dizlerinin üzerinde adama doğru ilerlemiş ve dudaklarına ateşli bir öpücük bırakmak istediğinde genç adam bu sefer kadını geri çevirmişti. Çarşafı kenarı savurtarak yataktan kalkıp cama ilerlediğinde mırıldandı.

"Git hadi!" dirseğini cama yaslayıp sigarasını dudaklarına götürdüğünde kadın arkasından sarılıp ensesine bir öpücük bıraktı.

"Tekrar görüşeceğiz." Ardından da kırmızı elbisesini ve uzun topuklu ayakkabılarını giyip odadan çıktığında yağmur şiddetini daha da arttırmıştı. Genç adamın gözleri kapanırken yine kalbinin özgürce o ismi söylemesini istiyor bedeninde kızıl saçlı kadının bedeninin gezmesini istiyordu.

İstiyordu çünkü yorulmuştu. Yıllar boyu terk edildiği kadını cezalandırmaya çalışmaktan, bulunamamasından her bir şeyden yorulmuştu. Sadece tek bir şeyin cevabını merak ediyordu. O zümrüt gözlere bakıp neden demek istiyordu? 

Neden gittin? 

Elini cama koyarak içine yeniden titrek bir nefes çekti. Çünkü artık yorulmuştu. Kaybolan kızıl saçlı kadını aramaktan çok ama çok yorulmuştu..

***

Birkaç gün sonra 

"Efendim dediğinizi yaptık, fakat sonuç hala aynı" genç adam yaslandığı yerden hafifçe doğruldu ve dirseklerini masanın üzerine dayayarak parmaklarını birbirine kenetledi.

"Emirlerim ne zamandan beri uygulanmıyor?" soğuk bakışları karşısındaki iki adamın üzerinde gezerken onlar başlarını öne eğmiş bir şekilde Marino'nun yeni emirlerini bekliyorlardı.

"Efendim..."

"Şşş.." elini susması için kaldırırken önündeki viskisinden bir yudum aldı.

"Türkiye'deki adamlarımdan bu konuyu daha derin araştırmasını istiyorum. Bu sefer bir sonuca ulaşamazsanız" aynı zamanda oturduğu yerden kalkıp elli katlık rezidansın en üst katının camından aşağı baktı. Viskisinden bir yudum daha içip bakışlarıyla aşıyı gösterdi.

"Sizi buradan İtalya'nın manzarasını izlemeniz için aşağı bırakırım!"

Adamların gözleri ne korku ile açıldı ne de bedenleri bu korkunç ses tonuyla titredi. İkisi de biliyordu ki yapardı. Daha kötüsünü bile yapmıştı.

Adamlar odadan çıktığında gözlerini kızılının mimarisini en sevdiği Aziz Petrus Bazilikasi kilisesinde gezdirdi. Asla inançlı bir adam olmamıştı, hele ki bu kadar günahkârken, cehennemin en ücra köşesi onun için ayrılmışken, inanmak ne kadar doğruydu?

Fakat Marino şimdi inanıyordu, yıllar önce kaybettiği yeşil gözlü kız ona dünyaları bahşettiğin de inanmaya başlamıştı.

.

35. Bölümün sonuna bir not yazdım, bu bölümü okuduktan sonra onu okuyun (:

Sevgiler.

İnstagram:busellannhikayeleri

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

İnstagram:busellannhikayeleri

Esmer |İtalyan Adamlar Serisi 1|Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt