14|| Günlük

45K 1.7K 430
                                    

Keyifli Okumalar (:

Burçak Kızın Günlüğünden 1.Gün

Marino'nun İtalya'ya dönmesinin üzerinden 12 saat geçmişti ki kapım sabahın köründe büyük bir gürültü ile çalınmıştı. İzel'le çığlık çığlığa yerimizden kalkarken korkuyla kapıya yaklaşıp dürbünden baktım. İzel polarımın ucundan kim diye çekiştirirken bıkkınlıkla omuzlarım düştü.

"Marco!"

"Sabahın köründe ne istiyormuş?"

"Kendisine sor!" kapıyı sinirle açarken o gülümseyerek bize bakıyordu.

"Marco, sabah sabah ne istiyorsun?"

"Saat 08.30, yarım saat sonra stajın başlayacak. Bu senin için yeterli bilgi sanırım."

"Hadi ama ya!" onları arkamda bırakıp koşturarak içeri gittim. Dün akam bileğimden çıkarmadığım saate bakarken titrek bir nefes verdim. Kısa bir anlığına da olsa Marino'ya Marcoyu benim yanında bıraktığı için şükretmiştim. Üzerimdeki poları çıkartıp bir yere savurtup dün giydiğim uzun kollu simli üstü giyip altına da siyah pantolonumu ve babetlerimi geçirdim. Saçlarım rezalet bir biçimde karışıktı. Masanın üzerinden tarağımı birkaç makyaj malzemesini ve çantamı alıp odadan fırladım. Kapıdan çıktığım an staj dosyamı almadığım aklıma gelirken seri bir şekilde tam tur dönüp dosyayı alıp kapıya koşturdum. Marco şokla bana bakarken omzuna vurup mırıldandım.

"Hadi gidelim." Merdivenlerin başına geldiğimde hala kapıda duruyordu.

"Geç kalacağım!" o arkamda homurdanırken bayık bir şekilde ona baktım.

"İtalyancayı öğreneceğimden de emin olabilirsin." Sanırım bu sefer tanrı korusun demişti çünkü konuştuktan hemen sonra elini ilk önce alnına sonra göğsüne ve hemen ardından önce sol hemen sağ omzuna götürdü. Ona yine ters ters bakarken apartmandan çıkmıştık.

"Marino'nun seni neden başıma diktiği hakkında pek fikrim yok ama şuan bunu sorgulamayacağım. Umarım 09.00 olmadan şirkete gideriz."

"Atla o zaman" arka kapıyı benim için açarken koltuğa oturup kapının kapanmasıyla Marino'nun kokusu burnuma dolmuştu. İçimde tuhaf bir his olurken Marco arabayı çalıştırmıştı.

Marino sabaha karşı İtalya'ya inmişti ve iner inmez beni aramıştı. Yolculuğunun iyi geçtiğini ve hemen döneceğini söylerken içim biraz olsa rahatlamıştı. Daha sonra uyumam için beni ikna ederken yatakta dönüp durmuş ve 5 gibi uyumuştum. Sabahta Marco sayesinde kalkmıştım.

Camı açıp küçük tarağımla saçlarımı tarayıp elimde kalan birkaç teli camdan aşağı attım. Soğuk rüzgâr yüzüme vururken hemen pencereyi kapatıp tarağımı çantama attım. Marco arabayı hızlı sürerken BB kremin kapağını açıp ön tarafa baktım.

"Marino neden İtalya'ya gitti?" dikiz aynasından kısa bir bakış attığında omuzlarım düştü.

"Söylemeyecek misin?"

"Bay Mancini söylemediyse bana söylemek düşmez." Tanrım Liliananın dediği kadar gıcıktı!

"Peki, bir hafta sonra dönecek mi?"

"Bay Mancini geleceğim dediyse gelecektir. Bir sorun olmadığı sürece-"

"Bir sorun?" bu sefer cevap vermezken homurdandım.

Marcodan laf alma deneyimim başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Şansımı akşam Lilianadan yana deneyecektim. Bu sefer boşa gitmeyeceğini düşünüyordum. Marino çok gizemli bir adamdı, bir şeyler sakladığını biliyordum ve bunları ondan gizli öğrenecektim.

Esmer |İtalyan Adamlar Serisi 1|Where stories live. Discover now