13|| Zorsun!

51.8K 1.6K 288
                                    

Keyifli Okumalar (:

Yeni bir okul gününde bir amfiden başka bir amfiye sürüklenirken yorgunluktan kendimi unutmak üzereydim. Şirkete ya da şantiyeye gitsem kesinlikle bu kadardan daha az yorulurdum, elimdeki proje kâğıtları ve boyum kadar uzun T cetvelim ile merdivenlerden inip çıkmak rezaletti. Birçok insana çarpıyor ve ağzımdan sürekli özür cümleleri çıkıyordu.

Üçüncü kata geldiğimde merdivenlerin başında durup derin bir nefes verdim. Kalbim yorgunluktan gümbürdüyordu. Yanaklarımda kesin kızarmıştı. Omzumdan düşen çantayı zoraki bir şekilde düzeltip bir adım attığımda ileride ki panonun önündeki kalabalığı fark ettim. Sınavlar daha yaklaşmadığı için duyuru asılmazdı. Merakla panoya ilerlediğimde uğultular kulağımı rahatsız etmişti. Herkes heyecanla bir şeyler söylüyor ve kahkaha atıyordu. İnsan kalabalığından panoyu göremezken parmaklarımın ucunda yükselip sağa sola sallanarak görmeye çalıştım. Bu kalabalıkta gri renkli afişin sadece büyük başlığını görebildiğim için şanslı hissetmeliydim.

En iyi projeyi çizmen için şimdi tam zamanı!

"Arkadaşlar bakan artık çekilebilir mi? Dedikodunuzu başka bir yerde yapsanız?" Artık dayanamayarak patladığımda birkaç kişi bana ters ters baktı fakat dediğimi haklı bulmuşlardı ki dağılmaya başlamışlardı. Panonun önünde birkaç kişi kalırken bu sefer rahat bir şekilde görüyordum.

Bir yarışmadan bahsediliyordu, istenilen çizim ise alış veriş merkeziydi. Sadece bu şart koşulmuştu, kaç katlı olması içi dışı tamamen bize kalmıştı. Afişin en altına baktığımda kazanan kişiye 20bin lira verileceği ve daha sonra belirlenecek olan ülkelere istediği bir kişi ile birlikte 1 hafta gibi bir süreliğine gönderilecekti.

Tanrım bu resmen harikaydı! Yurt dışındaki yapıları gezmek, mimariyi yakından incelemek için mükemmel bir fırsattı. Projenin tamamlanması için bir ay vardı ve bir aylık zaman projemi tasarlamam için yeterli bir süre gibiydi.

"Sen katılacak mısın?" duyduğum ses ile yerimden zıplayıp Aişeye baktım. 

"Bilmem, stajla birlikte zor olur gibi emin değilim." Onun yanından ayrılıp amfiye ilerledim. Katılacağımı söylemek istemiyordum. Burada genellikle herkes ortak bir şey yapacaksa birbirini düşman bellerdi ve benim hiç düşman çekecek halim yoktu.

Amfiden içeri girdiğimde profesör tahtaya yazısını yazmış ve konuyu anlatmaya başlamıştı. Dikkat çekmemeye çalışarak en öne oturduğumda ne kadar istemesem de birkaç kişinin dikkatini çekmiştim. Profesör dersi anlatırken elimdekileri uzun sıraya bırakıp defterimi çıkardım. Notumu almak için tahtaya baktığımda gördüğüm şeyle şok oldum.

Sümer Mimarisi (M.Ö 5000-1950)

-Lilith

-Zigguratlar

Mimaride Zigguratlara saygım sonsuzdu ama Lilith, Lilith ne alakaydı? Tanrım ben senin sevgili kulun değil miydim?

Aklıma iki gün önceki Lilith hikâyesi gelirken profesörün sesi birkaç saniyeliğine yok olmuştu. Marino ve hikâyesi aklımda canlanırken midem tuhaf bir şekilde kasıldı. Ah gerçekten bunun hiç sırası değildi, bedenim ürperirken başımı sağa sola sallayıp sanki düşünceleri başka yere fırlatıyormuş gibiydim. Düşünceleri atmaya çalışıp aynı zamanda Zigguratların tarihini not alırken Lilith'in sırasının gelmesini de bir yandan bekliyordum.

"Sümerler yazıyı bulan ilk insanlardır." Profesör cümlesine devam ederken derin bir nefes verip dayanamayarak elimi kaldırdım. Adamın bakışları bana dönerken vazgeçmek için artık çok geçti.

Esmer |İtalyan Adamlar Serisi 1|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin