48 || Eva

14.7K 877 42
                                    

Çok tuhaftı! Ağlayamadım; ama ruhum paramparça olmuştu.

Kalbim heyecandan gümbürdüyordu, ne yapmam gerek bilmiyordum. Marino elimi sıkı tutmuş bir şekilde benimle birlikte otelin lobisinde bekliyordu. Resepsiyon görevlisine abimi sormuş ve odasını aratmıştık, birazdan burada olacaktı ve ne yapmam gerek gerçekten bilmiyordum.

"Kızıl sakin ol." Onun için söylemesi kolaydı.

"Korkuyorum."

"Biliyorum, bununda üstesinden geleceğiz." Beni girişteki bekleme alanına doğru ilerletirken etrafıma tereddütle baktım. Abimi hala görememiştim, içimdeki korku tohumları daha da artarken Marino benim için sandalyeyi çekmişti. Tekrar etrafıma bakındım ve istediğim kişiyi göremediğimde sandalyeye oturdum.

"Buraya kadar iyi geldin." Diyerek bana teselli vermeye çalışırken bunun öylesine söylenmiş bir cümle olduğunu ikimizde biliyorduk.

"Ne söylemeliyim?" diye mırıldandığımda masanın üstünden uzanarak elimi tuttu.

"Ne yaşadıysan onu kızıl.." derin bir nefes vererek başımı salladığımda Marino birkaç şey daha söyleyerek bana teselli verip ardından da abimin gelmekte olduğunu söylemişti. Kalbim öyle bir çarptı ki bir an masanın üstüne fırlayacak sandım. Dudaklarımın içini ısırdım ardından da yutkunarak onun baktığı yere baktığımda abimin öfkeli yüzü görüş açıma girdi. Bu ifade kalbimin çok daha fazla korkuyla çarpmasına neden olurken o hızlı adımlarla gelerek yan tarafımdaki sandalyeye oturdu.

"Sana ayıracak çok vaktim yok, anlat daha sonrasında Antalya'ya döneceğim." Bu şimdide kalbimin acımasına neden olurken konuşmak için kendime birkaç saniye zaman vermiştim.

"Dünde dediğimiz gibi her şey sandığın gibi değil. Ben yıllar boyunca nerede olduğumu bilmeden, ailemi hatırlamadan yaşadım." Diyerek konuya girdiğimde gülmüştü.

"Sen aileni hatırlamadan yaşadın öyle mi? Peki ya bu adam, o herkesi biliyordu!"

"Marino da yoktu." Abim bu söylediğime şimdi daha fazla güldüğünde dudaklarım titredi.

"Dört sene önce gözlerimi bir hastane odasında açtım, bedenimde kırıklar vardı. En kötüsü de ne biliyor musun? Hafızamda geçmişe dair bir anı yok!" titrek bir nefes aldım, gözlerine baktığımda orada gördüğüm minik parıltılar içime küçükte olsa tohum serpmişti.

"Şimdi ise geçmişimin bazı anları var, gerisi hatırlamadığım bir boşluk." Çantamdan kimliğimi çıkartıp önüne bıraktım.

"Gözlerimi açtığımda İtalyan vatandaşı olduğumu öğrendim, tek bir kelime İtalyanca bilmeyen bir insan nasıl olurda İtalyan vatandaşı olurdu? Hastaneden çıktım, kimseyi tanımıyordum. O gece sabaha kadar İtalya sokaklarında gezdim ardından da kendimi küçük bir kasabada buldum. Anna ve eşi bana yardım ettiler, pastanelerinde çalışıyordum. Pastanenin üst katı ise küçük bir evdi. Yıllar boyunca hayatım o küçük kasabada geçti. Bazen İtalya'nın diğer şehirlerini gezerdim, bu gezme ise insanların yüzüne bakmak içindi.. Belki tanıdık birisini görür hatırlardım ya da birisi beni tanır seslenirdi ama maalesef hiç kimse karşıma çıkmadı. Sonra bir gün çalıştığım pastaneye Marino geldi, o beni tanıdı ama ben onu tanımadım. Bana yıllarca aradığı kadın olduğumu söylediğinde ürktüm, göğsümde bir yara izi olduğunu söylediğindeyse çok korktum. Yıllar boyunca hatırlamak istediğim geçmiş ya korkunç bir hayata aitse diye çok korktum. Ondan uzaklaşmak istedim ama kalbim Marino'yu tanımıştı, duygularım yıllar boyunca kapalı kaldığı kutudan fırlayarak kendilerini belli etti. Keşke kaza geçirdiğimde hafızam yerinde olsaydı, o zaman koşarak geri gelirdim." Derin bir nefes aldım, bunu kendimden beklemiyordum. Ağzımdan ardı arkasına dökülen cümlelerle içim birazda olsa rahatlamıştı.

Esmer |İtalyan Adamlar Serisi 1|Where stories live. Discover now