24|| Botoks

26.2K 1.2K 396
                                    

Birkaç dakikadır öylece karşıya bakıyordum. Abim ve İzel hararetli bir şekilde konuşuyorlardı ama bu beni etkilemiyordu. Bedenim sanki donmuş gibiydi. Kalbim garip bir şekilde atıyor başımın içi uğulduyordu.

"İlker abi Antalya'dan bunu söylemek için mi geldin? Sen nasıl doktorsun bu böyle mi söylenir?" İzel'in yükselen sesiyle girdiğim transtan çıktım ve yerimde kıpırdandım.

"Hah! Onun garezi bana, bu yüzden bu şekilde davranıyor."

"Burçak neden bu sıkıntıları yaşadığını daha önce söylemedin?" dudaklarımı büküp bakışlarımı kaçırdım.

"Bilmiyorum." Abim kâğıdı koltuğun üzerine bırakıp yüzüme baktı. Bu sefer kahverengi gözlerinde yumuşama vardı.

"Damarlarından birisi tıkalı"

"Peki şimdi ne olacak?"

"Küçük bir operasyonla tıkanık olan damar açılacak." Arka arkaya sık sık nefesler aldım. Gözlerime anında hücum eden yaşlarla abim omuzlarımı sıktı.

"Bu operasyonu tüm dünyada her gün kaç insan oluyor Burçak, korkma! Ben yanında olacağım." Dudaklarımı birbirine bastırıp başımı salladım.

"Ondan korkmuyorum ki?"

"Neyden korkuyorsun?"

"Lilith olup Âdem'i bırakmaktan korkuyorum." Abimin yüzü garip bir ifadeye büründü.

"Burçak ne saçmalıyorsun Allah aşkına, ne Âdem'i ne Lilithi" omuz silktim ve koltuğa oturdum.

"Annemle babama ne söyledin?"

"Bilmiyorlar, İzmir'e bir seminer için geldiğimi söyledim. Doktorunla konuştum ilaç yöntemiyle maalesef mümkünü yok kızıl. Ameliyat olmalısın, hem de en kısa zamanda.." avuç içlerimi yanaklarıma yaslayarak öne doğru eğildim. İçime uzun bir soluk çektim.

"Göğsümün ortasında kocaman bir iz olacak değil mi?" sessiz kaldı ama başını sallamayı da ihmal etmedi.

"Bunu saklayamam, ne zaman olmam gerekecek peki?"

"Bu hafta içinde"

"Burçak bak iyileşeceksin, hemen kötü düşünme lütfen.." İzel bana sıkıca sarılırken abim ayakkabılarını çıkartıp kapıya doğru savurttu. O da yanıma oturup bana sarıldığında üzerime büyük bir yorgunluk çökmüştü. Bu öyle bir yorgunluktu ki, bu dünyada yaşayacağım her şeyi yaşamışım artık bedenim patlak veriyor gibiydi..

"Ben buradayım, doktorunla her şeyi ayarlayacağız. Yarın hastahanye yatarsan ertesi günü kesinlikle ameliyat olursun."

"Benim biraz durmam lazım abi, durup biraz düşünmem lazım. Bunlar bana çok ağır geldi. Kapıdan içeri girdin ölüyorsun dedin, salona geldin hemen ameliyat dedin. Biraz dur lütfen.."

"Burçak." İsmimi mırıldandığında arkama yaslandım.

"Ne bu Allah aşkına internetten bir şey sipariş ediyorsun da bugün kargo gelmezse yarın kesin gelir muhabbeti mi bu? Sen her gün ameliyata giriyor olabilirsin, buna alışıksın da ama ben değilim tamam mı? Çok kolay bir şeymiş gibi davranıyorsun! Sen neden geldin ki Antalya'dan beni üzmek için mi geldin? Biraz dur lütfen, annemle babamın da haberi olmalı. Bu hafta hiçbir şey olmayacak. Ben biraz düşüneceğim tamam mı? Düşünüp, konuşacağım."

"Kiminle?" sorusunu yanıtsız bırakıp oturduğum yerden kalktım.

"Ben uyumaya gidiyorum ve abi lütfen sende biraz düşünmeme izin ver." Onları ardımda bırakıp odama gittim ve Marino'ya yarın sabah erkenden beni gelip alması için mesaj attım.

Esmer |İtalyan Adamlar Serisi 1|Where stories live. Discover now