10|| Dans

55K 1.8K 500
                                    

Bir yalanla başlayan her şey bir hayal kırıklığı ile biter.

Tik tak..
Tik tak..

Saatler ilerlerken masanın üzerinde duran proje kâğıdıma ve elimdeki kaleme baktım. Yarına yetiştirmem gereken bir maket vardı ve ben hala aklımdaki şeyi yapamamıştım. Bütün mukavvaları kesmiş bazılarını yapıştırmıştım fakat bir şeyler eksikti.

Kâğıt üzerine çizdiğim projeme baktığımda her şey gayet iyi görünüyordu ama makete baktığımda bir şeyler eksikti. En az on tane mukavvayı kat kat kesmiştim ve her kestiğim mukavva bir öncekinden daha küçük kesiliyordu. Bunlar üzerine gelecek olan yalı için basamaklardı, ayrıca kenarı da engelli asansörü ve arka tarafında havuz için kayak vardı. Üç katlı yalıyı bu mukavvaların üzerine oturtmuştum ama biraz öncede dediğim gibi bir şey eksikti.

Aklımdaki yalı deniz kenarında olduğu için denizi gören tarafın tamamı camla kaplıydı ve tabii ki depreme dayanıklı olması için çok sayıda kolonlar yerleşmişti. En alt katta kapalı bir havuz, spor salonu, 1.katta büyük bir salon, yemek odası ve mutfak, birkaç misafir odası ve ihtişamlı bir merdiven bulunuyordu. 2.katta yine birçok oda ayrıca ortak bir lavabo ve koridorun başında küçük bir balkon vardı. Bu balkon hem denizi görebiliyor hem de minik bir oturma odası gibiydi. En üst katta ise yine üç oda bulunuyordu. Geri çekilip maketime tekrardan baktığımda İzel sinirle söylendi.

"Ya bu evin her yeri pattex kokuyor?"

"Üzgünüm bu mukavvalar en iyi bu yapıştırıcı ile yapışıyor."

"Biliyorum. Bitmedi mi daha?"

"Kısmen evet! Fakat eksik bir şey var. Ne olduğunu çözemedim."

"Bence mükemmel görünüyor. Jürinin yarın beğeneceğinden adım gibi eminim.." bende emindim çünkü bu zamana kadar çizdiğim tüm projeleri ve maketlerin hepsi büyük övgü almıştı. Fakat onların hepsi içime sinmişti, bu seferkini beğenmemiştim.

"Saat kaç?"

"9"

"Of bir bu eksikti. Benim Marino'ya şu dosyayı ulaştırmam gerekliydi."

"Nedir o?"

"Önemli bir şey değil. Dersimizle ilgili, biliyorsun son bir haftadır eskisi kadar sık ders yapamıyoruz. Ben onun için bir dosya hazırlıyorum ve o da çalışıp birlikte tekrarlarını yapıyoruz."

"Ah, fakat söktü değil mi Türkçeyi?"

"Yaa sorma, merhabaya meyhaba, çık'a cik, sık içinde sik demese çok daha iyi olacak." İzel'in kahkahası havaya karışırken omuz silktim.

"Kendisi de olmadığının farkında neyse ki ama şöyle bir şey var. Şirkette İngilizce konuşuyor sanırım kimse onun dili söktüğünü bilmesini istemiyor."

"Neden?"

"Çünkü rakipleri eğer dili bilmediklerini düşünürse diğerlerinin konuşmalarını anlayıp dinleyebilir ve ona göre hamlelerde bulunabilir. Bunu istiyor."

"Vay be! Çok etkilendim."

"İnanır mısın bende, neyse mesaj atayım birisini yollayıp alsın. Bu maketi sabaha yetiştirmem lazım. Jüri saat 8.30da bekliyor."

"Pekâlâ, bende şu pencereyi birazcık açayım yoksa pattex kokusundan öleceğiz." Masanın üzerindeki telefonumu çıkartıp hızlıca yazdım.

Selam, evime birisini gönderebilir misin? Sana hazırladığım dosyayı vermem gerekli. Saniyeler içinde cevap gelirken, gelen mesajla kaşlarım yukarı kalktı.

Esmer |İtalyan Adamlar Serisi 1|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin