|Özel Bölüm|

6.3K 212 8
                                    

Uzun zaman sonra kısa bir özel bölümle herkese selamlaaar (:

Keyifli Okumalar (:

Dudaklarımdan hareketli bir parçanın müziği dökülüyordu. Dolabımın önünde durmuş hangi elbisemi giyeceğime karar vermeye çalışırken bir yandan da dans ediyordum. İçimde neden bu kadar büyük bir enerji vardı bilmiyordum. Sanki böyle göğsümün içinde büyük bir volkan patlayacak gibiydi. Dünyadaki bütün enerjiler bedenimdeydi.. Ellerimi kaldırıp sağa sola salladığımda söylediğim şarkıyı daha yüksek sesle söylemeye başladım. Bu esnada da on yaşındaki kızım elbise odasına girmişti. Mavi gözleri ile bana heyecanla bakarken ona doğru yürüyerek yanağına minik bir öpücük bıraktım.

"Annecim" dedi Eva ve konuşmasına devam etti.

"Ne kadar neşelisin, bana da bulaştı." Bu dediğine gülüp mor bilekte biten elbisemi hemen ardından da ince bantlı siyah bir ayakkabıyı alıp kıyafet odasından çıktım.

"Sevinmedin mi yoksa? Mutsuz olmamı falan mı istersin?" omuz silkti.

"Hayır, sadece bu halini çok sevdim demek istemiştim." Onu kendime çekip sarıldığımda küçük kollarını belime sardı. Hızlı atan kalbini karnımın üzerinde hissetmiştim, sanki yeniden bedenimin içindeymiş gibiydi.

"Babam seni çok üzdü değil mi?" dediğinde derin bir nefes almıştım. Zaten onun da sesi cümlesinin sonlarına doğru kısılırken bu sefer ben omuz silktim.

"Bebeğim babanın her zaman ki hali bilmiyor musun?" sesimi ciddi tutmaya çalışmıştım ama pek başarılı olabildiğim söylenemezdi. Zaten o da bu dediğime gülmüştü.

"Doğru, erkekler çok odun ayrıca da kaba.." bedenini benden ayırıp konuşmasına devam etti.

"Hepsi hayal kırıklığı.."

"Kimmiş hayal kırıklığı?" Marino odaya girip kızımla konuşmamızı böldüğünde cevap vermeyerek yatağın üzerine bıraktığım kıyafetime baktım. Hala bu elbise konusunda kararsızdım.

"Bence bu elbise değil annecim, şuradaki kısa elbiseyi giyebilirsin. Bu yağmurlu güne mor değil bordo yakışır." Babasının damarına basmak için bunu söylüyordu ama eğer susmazsa Marino onu dışarı savurtabilirdi.

"Üzerine de uzun bir kaban alabilirsin, ayakların ıslanmasın ya da uzun siyah çizmelerinden birisini giyebilirsin." Genzimi temizledim ve kızımın yanına elbise odasına gitmek için bir adım atmıştım ki kolum nazik bir şekilde tutuldu.

"Demek gideceksin?"

"Evet" dedim sesimi soğuk tutmaya çalışarak "çünkü bu benim işim Marino, neden anlamak istemiyorsun?"

"Sen adamın biri ile baş başa yemek yiyeceksin sonra da bana Marino neden anlamak istemiyorsun diyeceksin? Ha bir de buna iş yemeği diyeceksin? Çok güzel!"

"Sen kadınlarla iş yemeği yediğinde ben bir şey diyor muyum?" sırıttı hemen ardından da beni kendisine çekerek kolunu belime doladı ardından da dudaklarıma eğilerek fısıldadı.

"Bir ay kendine dokundurtmuyorsun kızıl" yerimde kıpırdandım ellerini belimden çözmeye çalıştım ama başarılı olamamıştım.

"Demek ki ben öyle olmasını istemişim olmuş. Şimdi izin verirsen kızımın gösterdiği elbiseye bakmak için elbise odasına gitmem gerekli." Beni bıraktığında arkamdan homurdandığını duymuştum. Eva'nın gösterdiği daha doğrusu boyu yetmediği için alamadığı ve kısa elbisenin ucunu tutarak gösterdiği kıyafetime baktım saniyeler sonra da ellerimi ağzıma bastırarak kısık sesli bir kahkaha attım. Bu kız babasını delirtmek için her şeyi büyük bir inatla yapıyordu. Bazen gerçekten de Liliananın bir parçasının kızımın içinde olduğunu düşünüyordum.

Esmer |İtalyan Adamlar Serisi 1|Where stories live. Discover now