|Özel Bölüm|

19.9K 641 49
                                    

6 sene sonra

Bir gün karşınıza geçip bu hayat size ne kazandırdı deseler sanırım çok özel bir aşk ve tabii ki mutlu bir aile kazandırdı derdim. Bu dünyada ki ruh eşini bulmuş bir kadın olarak çok şanslı olduğumu söylerdim. Marino ile olan evliliğimiz o kadar güzel gidiyordu ki bunun için seviniyordum, çünkü babası hayatımızdan çıktığından beri asla kötü olay yaşamamıştık. Sadece arada Liliana ile başımıza garip olaylar geliyordu ve Marino buna o kadar alışmıştı ki tuhaf bir olay yaşamadığımız zaman iyi olup olmadığımızı soruyordu. Aklıma bu soruyu sorduğu yüz ifadesi gelince gülmeden edememiştim.

Anne neden güldün?" Matteonun sorusu ile daldığım düşüncelerimden çıkarken küçük oğlumun yanağına uzanarak hafifçe okşadım. Marino'nun küçük bir kopyasıydı ve bu bazen beni korkutuyordu. Matteo ve ikizi Angelo tıpkı Marino gibi esmerdiler, birisinin gözü kahverengi diğerinin gözü ise benimki gibi yeşildi. Karakter olaraksa Marino'nun aynısıydı hiçbir değişiklik yoktu, sanki Marino'yu doğurmuş gibiydim.

"Aklıma bir şey geldi ufaklık.." dediğimde oturduğu yerden kalkarak koluma yapıştı. Bana gülümserken içim sıcacık olmuştu. Üç yaşında bir bebekti ama sanki karşımda 20li yaşlarında bir genç vardı. Bana gönderdiği gülümseme o kadar olgundu ki bu bazen şaşkın olmama neden oluyordu.

"Babam ne zaman gelecek?"

"Birazdan burada olurlar. Biliyorsun ki ablanı okuldan alacaktı." Dediğimde bu sefer yüzü düşmüştü.

Matteo ve Angelo bu sene kreşe başlamışlardı fakat ikisi de oraya uyum sağlama konusunda zorlanmışlardı. Mesela arkadaşları uyurken onlar uyumuyordu, resim yaparken ikisi koşmak istiyordu ve bu yüzden öğretmenleri onlarla baş edememiş bizde onları seneye göndermek üzere kreşten almıştık. Bu uyumsuzluğa hiç şaşırmamıştım çünkü Marino'nun oğullarıydı, babası gibi dengesizlerdi.

"Oyununa geri dönmeye ne dersin?" dediğimde usulca yere oturdu ve bende onun tek başına oynamasına dayanmayarak yanına çöktüm. İkizi uyuyordu ve onunla bu yüzden oynayamıyordu. Matteonun oyuncak atını elime aldığımda Eva başta olmak üzere Marino ve Liliananın sesi kulaklarımda yankılandı. Yine bir şeyler olmuştu ve Marino bu seferde kızı ile birlikte kardeşini de azarlıyordu.

"Neler oluyor?" diyerek söylendiğimde Matteo yerinden ok gibi fırlayarak babasının kucağına atladı. Marino onu sıkıca tutup yanağına bir öpücük kondurdu ve söylenmeye devam etti.

"Çete üyeniz yeni bir olaya karışmış kızıl hanım!" Marino öfkeyle söylenirken Liliana ile birbirimize baktık ve bakışlarım daha sonrasında Eva'ya kaydı.

"Ne yaptın?" dediğimde beline kadar uzamış olan kızıl saçlarını arkaya doğru savurdu ardından da umursamaz bir biçimde konuştu.

"Hiçbir şey!"

"Pekâlâ, küçük hanım o zaman neden baban şikâyetçi?" diyerek sorduğumda omuz silkti.

"Her zaman ki ihtiyar hali" Dediğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Liliana kahkaha ile gülerken Marino homurdanıyordu. Muhtemelen şuan altı yaşındaki kızından bunları duyduğu için ne günah işlediğini düşünüyordu.

"Eva!" sesimi ciddi tutmaya çalışmıştım ama hafif bir titreme olmuştu.

"Okulda ne yaptın?" diyerek sorduğumda derin bir nefes bıraktı.

"Hiç, sadece benimle oynamak isteyen iki çocuğa da aynı ders arasında oynamak istediğimi söyledim. Onlar bundan pek memnun olmadılar. Erkekler kendilerini neden özel sanıyorlar hiç anlamıyorum. Birbirlerini biraz hırpaladılar tabii ki ben suçlu olduğum için öğretmenim babamı aramak istedi ama ben Liliyi aramasını istedim sonra babam bizi basınca sonuç olarak buradayız." Gözlerim kocaman açıldı, karşımda altı yaşında bir kız değil de sanki yirmi beşinde bir kadın vardı. Marino çocuklarına her zaman gerçekçi olun konuşması yaparken sonuçlarının bu olacağını hiç düşünmemiştim.

Esmer |İtalyan Adamlar Serisi 1|Where stories live. Discover now