35 || Sır

17.3K 1.1K 119
                                    

İtalyan Adamlar serisinin 2. Kitabını yayınladım, kütüphanenize eklemeyi unutmayın.. 

VE BÖLÜM SONUNA BİR AÇIKLAMA YAZDIM OKUYUN LÜTFEN (: 

Gizlenmek zevklidir, bulunmamak felaket.

                                         Donald Woods Winnicott

Eylül 2020

"Bay Mancini kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" bana yöneltilen soru ile dudaklarım kısa bir anlığına büküldü. Dudaklarımın bükülmesine kaşlarımın çatılması da eklenirken bana bakan kadının gözlerine derin bir şekilde baktım ve hemen ardından da uzunca bir nefes verdim. Cevap vermeyeceğimi anlamış olmalı ki sorusunu yeniden yöneltti.

"Bay Mancini kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" bu seferde kaşlarım kısa bir anlığına kalktı sonra da hiç umursamayarak bana umutla bakan kadına sırtımı döndüm. Bu döngü uzun zamandır bu şekilde gidiyordu. O bana nasıl olduğumu soruyor bende cevap vermeden İtalya'nın manzarasını izliyordum. Bir süre sonra da pes edip gidiyordu.

"Sizin iyiliğiniz için buradayım." Elimdeki kristal bardağı bir tur çevirdim. Döner koltukta sağa sola hafifçe sallandığımda camın yansımasından onu gördüm. Ayağı kalkmış masanın yanına doğru gelmişti.

"Bana anlatırsanız çözüm bulabiliriz. Kendinizi lütfen kapatmayın." Dediğinde viskimden bir yudum içtim ardından da burnumu çekerek dilimin ucunu damağıma yapıştırdım sonrasında da dışarı doğru ittirerek ona döndüm.

"Size anlatmak isteseydim en başında anlatırdım. Kardeşim ve ailem bana çocuk muamelesi yapmasın, onlara bunu söyleyin."

"Tedavi olmalısınız."

"Tedavi olmayıp geberip gitmek istiyorsam ne olacak? Sizi buraya ben mi çağırdım? Kadınlara saygım var ve bu yüzden kolunuzdan tutup dışarı fırlatmıyorum." Derin bir nefes alıp bana doğru eğildi. Yeşil gözleri öfkeyle parladığında kalbim sıkıştı, bana kızılın gözlerini hatırlatmıştı. Kısa bir anlığına gözlerim kapandı ve saniyeler sonra tekrar açıldığında elimdeki bardağı sertçe masaya bıraktım.

"Tedavi olmak istemiyorum! Gebermek istiyorum, bunu da kapının önünde bekleyen kardeşim Liliana ve Marcoya söyleyin! Şimdi—" diyerek elimle kapıyı gösterdiğimde başını salladı.

"Size yardım etmek için geliyorum, yarın yine geleceğim Bay Mancini! Siz kendinizi anlatmaya başlayıp tedavi olmayı kabul ettiğinizde rahat bırakacağım ve sadece belirli günlerde görüşeceğiz."

"Gelmenize gerek yok, boşuna yoruluyorsunuz." Bir şey demeden odadan çıktığında bardağımı aldım arkama yaslanıp sandalyemi manzaraya doğru yeniden çevirdim.

Dört sene.. Koskoca dört senedir boşluktaydım, bir bilinmezlik içinde kaybolup gidiyordum. Duygularımı yitirmiştim, hayatımda her şey birbirine karışmıştı. Ne doğru ne yanlış bilmiyordum. Bazen Burçak gözümün önündeydi, bana gülümsüyordu yeşil gözleri o kadar güzel parlıyordu ki içim titriyordu. Fakat sonra sadece bir an gözümü kırptığımda gidiyordu. Ben kızılı bu şekilde görüyorken neden tedavi olup aklımdaki kadını da kaybetmek isteyeyim ki?

Bendeki neyse, kafamın içinde yaşadığım bu olay neyse çok ama çok güzeldi. Bazen kendimi o kadar güzel kaybediyordu ki sanki olduğum yeri duman kaplamış ve ben orada kendimi arıyordum.

Hem belki tedaviyle geçmeyecek bir şeydi?

Kim bilebilirdi ki?

Derin bir nefes aldım, ayaklarımı uzatarak sandalyede kaydım. Yaşadığım şeyin psikoloji bölümüyle alakası olduğunu sanmıyordum. Beyin cerrahisine görünebilirdim, o daha mantıklıydı ama psikolog tam deli saçmasıydı.

Esmer |İtalyan Adamlar Serisi 1|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin