7|| Sana Nasıl Bakarım?

62K 2.1K 182
                                    

Keyifli Okumalar (:

Ellerimin altında hissettiğim bel müthişti. İncecik narin bir bel, gömleğimin üzerinden bile hissettiğim kızıl saçlar mükemmeldi. Tanrı bu kadını, kesinlikle benim sınavım olarak dünyaya indirmişti.

Tanrım neden beli kalçasıyla orantılı olmak zorundaydı ki? Mesela belinin çapı iki kolumla saramayacak kadar geniş olsa yine dikkatimi çeker miydi? Evet çekerdi.

"Bunu yapmak zorunda değilsin?" narin sesi kulaklarıma dolduğunda kaşlarımda buna eş olarak yukarı kalkmıştı.

"Nedenini birkaç dakika önce söylediğimi zannediyordum." omuz silkip sessiz bir şekilde koridora girdiğimizde bedeninde hissettiğim titreme ile bakışlarım tekrardan ona kaydı.

"Miden mi bulanıyor?"

"Hayır."

"Neden titredin?"

"Bunu söylemek zorunda olduğumu bilmiyordum." sessiz kaldığımda onu odamın karşısındaki odaya yönlendirdim. Odamda kalmak istemeyebilirdi, rahatsız olabilir ve gerilebilirdi.

İstemsizce kendi kendime güldüm. Bu kadar detaylı düşünmezdim ki?

"Neden sırıtıyorsun?" Burçak'ın sesi ile kendime gelirken onu odadan içeri yönlendirdim. Sorusunu es geçerek elimle yatağı gösterdim.

"Biraz dinlen, yardımcıyı göndereceğim." o yatağa doğru ilerlerken olduğum yerde durdum ve arkasından baktım. Pekâlâ, poposu da şahaneydi. Bedeni eşsizdi ama şüphesiz sıkı, mükemmel popoyu yok saymak gerçeğe ihanet etmek değil de ne olurdu? 

Bu akşam gerçekten de sınanıyordum. Çünkü resmen sertleşmiştim. Düşünce gücü ile bunu başarıyorsam gerisini düşünmek tuhaftır ki gerilmeme neden olmuştu. O yatağa oturduğunda sessizliğimi korudum ve pantolonumun ön kısmını fark etmesin diye arkamı döndüm. Odadan çıkarken bir şey dememesini umdum, çünkü tekrardan arkaya dönmek istemiyordum. Fakat tanrı benden tarafa değildi ve bu da benim bir kez daha tanrının kadınlardan tarafa olduğunu düşünmeme neden oldu.

"Yardım etmene gerek yoktu. Yağmur birazdan durur ve bende giderdim." bedenimi tam döndürmeyerek omzumun üzerinden geri baktım. Yatakta parmaklarını birbirlerine geçirmiş bir şekilde ayrıca başı önde duruyordu. Yanakları ise görebildiğim kadarıyla kızarmıştı.

"Konuştuk Burçak. Hastasın, hava şartları kötü, dışarı çıkılmayacak bir durum var." Odada daha fazla duramayacağımı anlayarak hızlı adımlarla kapıya ulaştım ve yüzüm sıvazladım. Marco birazdan yardımcı kadınları gönderirdi nasılsa! Neyse ki ona yapılması şeyler hakkında bilgi vermiştim.

Şimdi gönül rahatlığı ile elimle iç içe olabilirdim.

Burçak

Marino odadan çıkarken arkasından öylece bakakaldım. Çünkü ne demem gerektiğini bilmiyordum. Midem rezaletti, ayrıca ateşimde vardı. Ellerimi yumuşak yatağa dayadım ve geriye kaydım. Sırtım yatak başlığı ile buluşunca ayakkabılarımı çıkardım ve etrafa bakındım.

Odanın sol tarafı tamamıyla camdı ve salon gibi denize değil arka tarafta ki ormana bakıyordu. Camlarda bizim evdeki gibi tül ve kalın perde yoktu. Store perdeler vardı ve hepsi açılmamış bir şekilde duruyordu. Yatağın yanına koyulmuş iki komodin vardı ve evin dışına nazaran bunlar beyazdı. Üzerlerinde ki zambak şeklinde abajurlar odaya harika ışık veriyorlardı. Tavana yansıyan zambak deseni müthişti, çünkü benim en sevdiğim iki çiçekten biriydi yani zambaktı. 

Esmer |İtalyan Adamlar Serisi 1|Where stories live. Discover now