36 || Zümrüt

17.1K 949 133
                                    

Kaç güneş battı o gece bilmiyorum ama bir daha hiç sabah olmayacak gibiydi. Bir söz, kaç güneş batırır o zaman öğrendim.

Franz Kafka

Bir sağa ardından da bir sola gidiyordum. Kafamın içinde bin bir türlü düşünceler vardı. Neyi düşünsem mantıksız ya da altı doldurulamayacak nedenlerle elimden kayıp gidiyordu. İçime derin bir nefes çektim ve olduğum yerde durarak elimdeki mektuba baktım. Defalarca buruşturmuş sonra onu yeniden düzeltmiştim. Bazı yerleri yırtılmış bazı yerleri ise artık okunmuyordu. Fakat okunmasa bile artık ezbere biliyordum. Nasıl başlıyordu? Bu mektup nasıl söyleyeceğini bilmeyip yazmak isteyen bir kadının mektubu..

Dudaklarım büküldü ve dibimdeki tekli koltuğa oturup ayaklarımı uzatarak elimdeki kâğıdı kucağıma bıraktım. Bıraktığım an aklımda bir cümle yankılandı; beni arama bulamazsın. Bu yazıyı Burçak'ın yazdığını bilmesem başkası yazdı sanırdım. Onu bulamayacağımı nasılda bilmişti? Çok garipti..

"Abi?" dedi Liliana ve konuşmasına devam etti.

"Araştırmaya en başından başlıyoruz. Tıpkı o zaman yaptığımız gibi.. Her şey en başına dönecek. Daha önce hiç araştırmamış gibi yapacağız ki kafamız karışmasın." Başımı salladığımda derin bir nefes aldı.

"Şimdi, Türkiye de Burçak ismindeki toplam kadın sayısı 4 Bin, İzmir'de ise 200 tanesi bulunuyor. Antalya da 108"

"Diğer şehirler?"

"Onlara da baktık fakat çoğu şehirde ki kişiler bizim aradığımız Burçak'ın yaşına uymuyor. Bazıları da evli bu yüzden sayımız 2 binin biraz altına düşüyor." Dediğinde yan taraftaki içki şişesine uzandım.

"Şunu içmesen mi?"

"Karışma!" yüzü düşerken şişeyi dudaklarıma götürdüm, götürmeden önce de mırıldandım.

"Devam et."

"Dediğim gibi sayılarımızda azalma oldu. Çoğunlukla İzmir ve Antalya arasında yoğunlaşıyoruz. O iki şehri bitirdiğimizde diğer şehirlere de bakacağız ve sadece ismi Burçak olan kişilere bakıyoruz. Değerli soyadını bu işe karıştırmadık çünkü o zaman sayımız daha da düşüyor. Bulunmak istemediği için soyadını değiştirebileceğini düşünüyorum."

"Evli olan kadınlara da bakın, Marco onu da söyle o kadınlarda listeye eklensin" dediğimde boğazımda bir şey düğümlenmişti. Bir başka adamla evli olduğunu düşünmek bile boğazıma bir yumru oturmasını sağlarken böyle bir olay gerçek olursa ne yapardım? Düşünmek bile istemiyordum. Dayanamayacağımı biliyordum. Ona ne yapmıştım ki başkasıyla evlenmişti. Bunu neden yapmıştı?

"Burçak neden evlenmiş Liliana? Beni gerçekten hiç sevmemiş mi?"

"Abi bu nereden çıktı? Sadece evli olanlara bakın dedin, Burçak evli değil. Yine kafan mı karıştı?" gözlerimi kırptığımda elimdeki şişeyi aldı.

"Biraz dinlen hadi."

"Devam et" diyerek sakalımı sıvazladım.

"Emin misin?"

"Evet." Dedim ve aynı zamanda başımı salladığımda dudaklarını nemlendirdi.

"Yarın Marco Türkiye'ye gidiyor, hem şirkete bakacak hem de Burçak'ın orada ki arkadaşlarıyla konuşacak. İzel'i şimdilik devre dışı bıraktık çünkü Burçak'a bir şekilde ulaşıyorsa aradığımızı söyleyecektir. Bu aramalar bittikten sonra bir sonuca varamazsak İzel ve Burçak'ın ailesini devreye sokacağız. Marco Türkiye'ye gittiğinde İzmir'den sonra Antalya'ya da uğrayacak. Biliyorsun ki ailesinin yanında aldığın bir arazi var. Bu bahane ile etrafı incelemiş olur ama dediğim gibi tekrardan aramaya başladığımızı kimse bilmeyecek. Şuanda herkes bizi onu aradığımızı bıraktığımızı sanıyor. Aramaya devam ettik, 4 sene boyunca uğraştık ama bir şekilde engellendik. Ulaştığımız ipuçları bir şekilde kayboldu. Bu sefer kimse bilmeyecek. Abi sen, Marco bir de ben.. Arayan kişiler bile bu kadar derin aradığımızı tekrardan her yere bakacak olduğumuzu bilmeyecekler." Dediğinde derin bir nefes aldım.

Esmer |İtalyan Adamlar Serisi 1|Where stories live. Discover now