45. Kadere Kanat Çırpmak -part 1-

392 66 143
                                    

Şöminenin çıtırtılı ateşine yaklaştı üstü başı neredeyse kurusa da saçları hala ıslaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şöminenin çıtırtılı ateşine yaklaştı üstü başı neredeyse kurusa da saçları hala ıslaktı. Başını ağrıtacaktı bu ıslaklık gerçi kızıl bukleleri kuru olsa bile bugün yaşadığı onca şey Amenia'nın başını ağrıtmaya fazlasıyla yeterdi. Şakaklarında ritim tutan zonklamalar eşliğinde gözlerini kıstı. Bir elinde mektup diğerinde Rin, kanatlarını kabartıp şöminenin yanına çektiği iskemleye oturdu.

"Konsey Yosa Temsilcisi Hern..."

Zarfın üstünde babasını adını görmek ve ona ismiyle hitap etmek bu kez de oldukça tuhaf gelmişti. Zarfın arka yüzünde hemen alt satıra kaydı gözleri.

"Biricik Begonyam, kızım Amenia'ya Alabanos'dan kanat dolusu sevgilerle..."

İşte şimdi tuhaflık etekleri yeri süpüre süpüre uzaklaşmıştı. Yüzü sunmaya alışık olduğu o tebessüme kavuştu, bir an önce yazılanları okumak için hızla zarftaki kırmızı mührü söktü. Mektubun yazıldığı parşömeni eline aldığında kalbi hızlanmaya başladı. Çünkü artık biliyordu ki bu mektupta da muhakkak babasının gizlediği bir şeyler olmalıydı. Yazılanları okumadan önce hızla satırlara, kelimelere cümlelere baktı. Kalbi daha da hızlanırken kaşları çatıldı. Dudaklarını büzüp yazılanlara bir daha göz gezdirdi ama hiçbir farklılık göremedi. Çakmak çakmak yanan pembe bakışlarına şaşkınlığın parıltıları eklendi.

"Pembeli okumayı mı unuttu yoksa gurrk!"

Rin'in sesiyle gözlerini mektuptan kaldı.

"Hayır, ama," duraksadı ne demesi gerektiğine karar veremedi. Hayal kırıklığı yaşıyordu. Oysaki bir şifre çözeceğini sanmıştı. Tekrar gülümsedi. "Biliyor musun Rin, bu mektubu babam yazmış. Önceki mektuplarında benim için sürprizleri olurdu ama bu kez sıra dışı hiçbir şey yok. Oysa ben ona merak ettiğim bir sürü şey sormuştum," bir an duraksadı artık gülümsemiyordu.

En son yazıp gönderdiği mektubu düşündü. Babasının yazdığı gibi şifrelerle gizlemeden alenen açık sormuştu her şeyi. Anca fark edebilmişti bunu, duraksamasının nedeni tam olarak buydu. "Rin" sözüne devam etmeden önce derin bir nefes aldı. Bir yandan da bu düşüncesinde yanıldığına inanmak istiyordu. "Yazılan mektuplar başkaları tarafından okunuyor mu?"

Koca gözlerini kırpıştırıp diliyle havayı okşadı çamurçapkını. "Siz kanatlılar çok tuhafsınız, bunu nereden bilebilirim ki guuuurk!"

"Kuruntu yapıyorum, hem babama yazdığım şeylere kim kanat asar ki? Değil mi?"

Bir cevap vermedi, gurklayıp gözlerini pörtletti Rin, Amenia'dan duyduğu her sorunun bir yenisine kapı araladığını artık biliyordu. Uyuyabilmek için bir an önce mektubu okumasını bekliyordu.

"O Lutha'dan sonra iyice mantıksız düşünmeye başladım, bunun farkındayım Rin. İçimde tuhaf bir his var, sanki bir şeyler yanlış. Her şey iyiye gidiyor hissediyorum, ama sanki bu yükselişin sonunda korkunç bir uçurum var."

HİDDARUN *Düzenlenecek*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin