13. Gelenler ve Tepkiler

1.1K 162 268
                                    

Y

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Y.Ö. 124 Hiddum Andarun Kalesi

Hiç beklenmeyen bir Herraden kızı sadece göz rengini değil, bakışlarını, düşüncelerini, hislerini ve hatta duruşunu bile değiştirmişti. Göz göze geleli bir dakika bile olmamıştı ama Eran'ın göz rengi, saniyeler içinde şaşkınlığın filizlendirdiği yeşil renkte bakıyordu karşısındaki kıza. Pembe gözlere, masum bakan gözlere, ona geçmişi fısıldayan gözlere...

Bu gözler nefesini boğazına düğümlemişti. Sorulara boğulmuştu. Nereden geldi bu kız demeyi bırakmış, bakışma yüzünden etrafındaki düzinelerce Herradeni görmezden gelmişti Eran. Karşısındaki kız sanki ruhunu izliyor; bir çocuk sesiyle ona dualar ediyordu, ya da Eran öyle hissediyordu. Ne İro'nun omzuna batan pençelerinin acısı ne de etrafındaki sesleri duyuyordu. Onun hissettiği tek şey geçmişinden bir parça mutluluk olmuştu. Bu bakışmada; bir annenin şefkati ya da bir dost ile uzun zaman sonra tesadüf eseri karşılaşmasının verdiği o huzuru hissetmişti.

Amenia ise Eran ile göz göze gelmeden önce hayranlıkla etrafa bakmıştı. Kaygısı, korkusu ya da aile özlemi artacak diye düşünürken hayran kalmıştı bu kaleye. Eşsiz duvarlara, omuzlara tüneyen tuhaf kuşlara, gökte uçan ejderhalara, ama en çok da kanat renkleri dışında Herradenlerden hiç bir farkı olmayan Hiddarunlara... Rengarenk kanatlı genç ve yaşlı adamlara hızla bakmış, parmak ucunda durarak hayranlıkla etrafını izlemişti. Kımıldandıkça şıngırdayan ağır zırhına ve kısa boyuna rağmen her yeri görmeye çalışmıştı.

Görkemli kaleden dışarıya açılan devasa kapının önündeki Hiddarunlara bakmıştı. Omuzunda kartal olan genç adamı incelemeye başlamıştı. Fısıltı ormanında gördüğü tuhaf kartal gelmişti aklına. Genç adamın omuzundaki kartala bakarken kahverengi kanatlar ve kuşandığı eşsiz güzellikteki siyah zırh dikkatini çekmişti. Sonra ise bakışları yüzüne kaymıştı.

Çatık kaşlarıyla gelenlere bakan genç adamın yüzünü bu mesafeden rahatlıkla görebiliyordu. Yüzünde dikkatini çeken ilk detay çenesine doğru uzanan kahverengi sakalı olmuştu. Teni ise sakallarına ve kanatlarına tezat açık renkteydi; belli ki Nebulio ışığına fazla maruz kalmamıştı. Üstelik uzun saçları  tokasından firar etmiş, kahverengi tutamlar yüzünde hoş bir detay oluşturmuştu.

Gamaların basma kalıp suretlerinden oldukça farklı bir yüze sahipti. Belki sakalları belki de kendinden emin duruşu genç adamı Amenia'nın gözünde ilgi çekici kelimesiyle bütünlemişti. Bir de kaş çatmaktan alnında ve gözlerinin etrafında ustura izine benzer çizgiler oluşmuş, eşsiz yüzüne öfkeli bir ifade yer etmişti. Gizlice izlediğini sandığı genç adam bakışlarını gözlerine kaydırınca donup kalmıştı. Göz göze gelmişlerdi.

Amenia genç adamın masmavi gözleriyle karşılaşınca ne yapacağını bilememişti. Utancından pembe pembe olan yanakları ile gözlerini çekmesi gerektiğinin farkındaydı ama o gözlere daha çok bakmak istiyordu. Göz dahi kırpmadan bakışmaya başlamışlardı.

HİDDARUN *Düzenlenecek*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin