18. Şah Saray

1.1K 150 198
                                    

Video; Most Epic Herotic Music: OUR FATES ARE BOUND TOGETHER|by Olexandr Ignatov. Okurken dinlemenizi tavsiye ederim.

 Okurken dinlemenizi tavsiye ederim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

y.ö 123 Hiddum- Şah Saray

Ejderhalar havayı kanatlarıyla yararak son sürat uçmaya devam etmişlerdi. Nebulio artık tamamen Herrum'un ardında kalmış, karanlık göğü ve yeri siyaha boyamıştı. Amenia'nın içindeki hisler de atmosferdeki kasvet renginden nasiplenmişti. Bedenindeki öfkeye eşlik eden hüznü anka kuşu gibi döngüdeydi; içi yanıyor kül oluyor küllerinden yeniden üzüntüsü doğuyor ve yeniden kavuruyordu pembe kanatlı kızı. Kollarını göğsünde kavuşturmuş çıt çıkarmadan aracın ahşap penceresine yaslanarak somurtuyordu. Kendisine ya da Gawan'a olan öfkesinden değildi bu ifadesi, yüzündeki sitem haksızlığa uğrayan herkes içindi. Pembe kanatlarını kabartıp bedenine yaklaştırdı.

Ejderhalar hızla uçarken havadaki türbülans yüzünden sarsıldıkça pencere aralanıyor, ılık bir esinti kışkırtıcı ıslıkla kaçak yolcu olarak sızıyordu içeriye. Bazen sarsıntılar o kadar şiddetli oluyordu ki Amenia kafasına çarpan panjura rağmen dışarısının zifiri kasveti pembe irislerine temas ediyordu. Sükunetin oyun bozanları bu küçük ıslık sesleri gerginliği yumuşatmaya yetmiyordu.

Başka bir ejderhanın çektiği araçta ise Eran, omuzunda İro ile günün kahramanına bakmakla meşguldü. Gri saçları aracın her sarsıntısıyla dans eden hocasının parlayan altın gözlerine bakıyordu ormanı andıran yeşil gözleriyle. Gar'hun, meraklı bakışlar altında izlendiğini fark etse de elindeki kitabı okumaya devam ediyordu. Yolculuk sırasında üstelik son sürat uçan aracın içinde kitaba odaklanabilecek kadar iradeliydi. Gözlerini okuduğu satırdan çekmeden "Bana bakacağına şu kitaplardan bir şeyler öğren Eran, zamanını tüketen kendine borçlanır," demeyi ihmal etmemişti Gar'hun.

Hocasının lafıyla eline aldığı kitabın sayfalarını karıştırıyor sarsıntılar ve ejderhaların sesleri yüzünden odaklanamıyordu prenssoy. Üstelik yolculuk için yanına kitap getirmediğinden Gar'hun'un verdiği Antik Hiddarun Medeniyeti kitabına kalmıştı. Üslubu ağır bu kitap Eran için bile sıkıcıydı. Tarihi ne kadar sevse de şu an için okumak istediği son şeydi bu kitap. Neyse ki kitabın bazı sayfalarına resimler çizilmişti. İro ile bu resimlere bakıp kendi aralarında fısıldaştıklarında ise Gar'hun'un boğaz temizleyerek sükuneti sağlaması pek gecikmemişti.

"Çocuk gibi resimlere bakacağına yazılanları oku Eran, kelimeler ile çizilen resim zihni daha çok renklendirir."

Okuduğu kitaplar gibi konuşuyordu prenssoy eğitmeni. Kelimelerini özenle mi seçiyordu yoksa Eran'ı sıkıntıdan patlatmak mı istiyordu anlaşılamıyordu. Eran bunun üzerine İro'ya "Sessiz ol, bir şeyler okuyorum," demeyi ihmal etmemiş, sakallarının gizleyemediği gülüşüyle sayfaları çevirmeye devam etmişti. Bu sözün üstüne İro'nun homurtuları gecikmemişti.

Sessiz gülüşü eşliğinde çevirdiği sayfada gördüğü bir çizimle şaşkınlık dalgası vurmuştu ikilinin yüzüne. Eran ve İro gözleri kocaman açılmış sayfadaki çizime bakıyordu. Bu çizim Eran'ın arşivden getirdiği parşömendeki resme çok benziyordu. Hızla resmin yanındaki sayfaya baktı Eran, yeşil gözlerinde şaşkınlık sarı tomurcuklar oluşturmuştu. Resmin yanındaki sayfada yeni konunun başlığı yazılıydı. Antik Rivayetler ve Medeniyetler.

HİDDARUN *Düzenlenecek*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin