24. Kanat, Üçgen ve Göz -part 2-

949 131 79
                                    

Hepimizin 30 Ağustos Zafer bayramı kutlu olsun! Böylesine güzel bir günde yeni bölüm attığım için çok mutluyum. Evet, hikayeye başlamadan önce minik bir paragraf yazıyorum bu kez, sizin için minik ama benim için çok önemli bir paragraf ama bu.

Yarın, sevgili dostum simgemiss0124 (kısaca Simocuğumun) doğum günü. Bu bölümü ona ithaf etmek ve doğum gününü ilk kutlayan kişi olmak istedim. Dostluğun, düşüncelerin, kocaman kalbin ve o kalbe benim gibi deli biri için ayırdığın yere kısaca varlığına teşekkür ederim güzel dostum benim. İyi ki doğdun! Mutlu mutlu yaşaman, birlikte güzel günler geçirmek dileği ile nice senelere 💖💖💖💖

 İyi ki doğdun! Mutlu mutlu yaşaman, birlikte güzel günler geçirmek dileği ile nice senelere 💖💖💖💖

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Y.Ö. 123 Hiddum-Andarun Kalesi

Nebulio mavi eteğini gökten çekeli saatler geçmiş, Herrum'un atmosferi küçük kardeşi Hiddum'un yıldız manzarasını arsızca gasp etmekteydi. Göğü kaplayan koca hilale rağmen baktığı pencereden Weste'nin bir kısmını görebiliyordu. Nefes alıp verdikçe camda oluşan buğu su damlacıklarına dönüşüyor yer çekimine teslim oluyordu. Dışarısı soğuk olmalı diye düşündü, düşüncelerinden kaçmaya çalışarak.

Yemekhaneden sonra üzerine çöken durgunluktan kurtulamamıştı Amenia, pencere ahşabına akıp karışan su damlalarına bakarken yansımasını fark etmişti. Yorgun, çökük pembe gözler, kabarıp birbirine karışmış kızıl tutamlar. Bütün gün bu halde mi gezmişti yine? Annesi Tera bu halini görse eline geçirdiği ilk tarakla saçlarını taramaya başlardı kesin. Kızıl saçları aslen kıvırcık olduğunu unutana kadar tekrar tekrar tarar, en sonunda sıkı sıkı örerdi kızının asi saçlarını.

Gülümsedi Amenia, o zamanlar fark edemediği şeyleri şimdi kolaylıkla anlıyordu. Tıpkı dağınık saçlı kızların kabul edilmediği gibi, kanadında ırkına aykırı renk de kabul edilemezdi. Saç için tarak icat edilmişti peki ya Amenia'nın küçük kusurunu düzeltecek bir şey var mıydı? Yalan, yalan söylüyordu. Rengi kanatları gibi pembe masum yalanlar... Yalanına ortak ediyordu genç adamı, üstüne basa basa vurgulanıp uzak durması gereken bir Hiddarun'u da ortak etmişti yalanına. Anı kurtarabilmişti gerçi, ya şimdi ne yapacaktı?

Ensesindeki soğuk terler usulca akarken pencereden ayrıldı. Başka şeyler düşün, aklına iyi şeyler getir, her şey iyi olacak... İç sesinde bulduğu teselliyle gözlerini yumdu. Günün geri kalanında grubundaki Gamalar antrenman yaparken bolca dinlenmişti. Desan'ın verdiği cezanın bütün yorgunluğu üstünden uçup gideli çok olmuştu. Saatlerce uçacak enerjisi vardı Amenia'nın. İçini yiyip bitiren sorular yüzünden yerinde duramıyordu. Ne zaman bir kabahat işlese eli kanadına dolanırdı. Gidip Eran ile konuşmak istiyordu istemesine de ne diyecekti ki? Sırrını en yakın dostuna bile söylememişti, babası ve annesinin kızları için hüküm giyen tek kuralarıydı bu; Küçük sırrı kimseyle paylaşmayacaksın. Arflarca her şeyi içinde yaşamak zorunda kalmıştı Amenia. En sonda bir tek kişi, Liena bu sırrı öğrenince kendini Hiddum'da bulmuştu. Ailesinin onca koruması, onca önlemi boşa çıkmıştı.

HİDDARUN *Düzenlenecek*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin