-12- Beni Delirtme!

167K 6.4K 604
                                    

Medya: Bukre ve Poyraz.

Poyraz'dan

"Abi kalk"

"Kalksana be adam!"

"Poyraz abi!"

"Abi!"

"Kalksana be abi, kalk!" diye bağıran Arda'ya gözlerimi bile açmadan gelişi güzel vurdum.

"Ah! Yüzüme gelmedi Allahtan, bu baby face suratın içine edecektin ağabey ya"

"Ne var lan? Ben size beni ölecekseniz bile uyandırmayın demedim mi?" Gözlerim hala kapalıydı. Uyumak istiyordum, sadece bir kaç saat daha uyumak.

"Ağabey bir mesele var. Hepimiz seni aşağıda bekliyoruz."

"Konu ne?"

"Uyuşturucu"

Gözlerimi yavaşça araladım. Yine mi uyuşturucularla ilgili problem çıktı?

"Uyuşturucu derken?" dedim. Sesimden belliydi uykulu olduğum. Bütün gece adam akıllı uyuyamamıştı ki.

"Ağabey sen bir duş al, giyin, aşağı in hep birlikte konuşuruz" dedi ve ben yataktan kalkarken Arda da odadan çıktı. Hemen banyoya girdim ve kendimi sıcak suya teslim ettim. Sıcak su bütün bedenimi ele geçirirken aklıma Bukre geldi. Vücudum sıcak suyla hızla gevşerken ben de Bukre ve mesajıma vereceği tepkiyi düşünmekle meşguldüm. Mesajın benden geldiğini anlamıştır. Numaramı acaba ne diye kaydetti? Kesin Bay Sapık diye kaydetmiştir. Ulan nereden buldu 'Bay Sapık'ğı! Ben beynimden Bukreyi def ederken suyu hızla kapattım ve banyodan çıktım. Giysi dolabından bir kot, beyaz kazak ve hırka çıkardım. Kot pantolonumu giydikten sonra beyaz kazağımı elime aldım tam üzerime geçirecekken camdan Bukrenin camına baktım. Perdesi çekikti. Beyaz kazağımı hızlıca üzerime geçirdikten sonra aynı hızla hırkayı da geçirdim. Odadan çıkıp merdivenlere doğru yürürken Sinan'ın sesini duydum.

"Bizim iznimizi almadan nasıl satarlar!"

Hızlıca merdivenlerden inip salona girdim. Sinan ve Kerem koltukta oturmuş, Arda ve Anıl ise ayaktalardı. Masanın üzerinde duran uyuşturucu paketleri dikkatimi çekti. Masaya doğru yürüdüm ve paketleri alıp koltuğa oturdum. Poşeti incelemeye başladığımda Vedat abinin satılmasına izin verdiği uyuşturuculardan farklıydı. Vedat Abi, İzmir'in mafya adamlarından biriydi ve bu mahalleyi bana emanet etmişti. Mahalle! Dıştan gençlerin ve nadir orta yaşlı insanların evleri olduğu yer gibi gözüken ama aslında içinde çok büyük bir karanlık barındıran bir mahalle. Bu mahalle bana emanetti. Benden habersiz kuş bile uçmazdı. Uyuşturucu, alkol vb. her şey satılırken benden izin alınması gerekirdi. Alkol meselesinde sorun çıkmazdı ama uyuşturucu her zaman bir sorun kaynağıydı. Vedat Abi sadece kendisinin ürettiği malın satılmasına izin vermişti. Ama bazen canına susayan salaklar çıkıyor karşımıza bu da onlardan biriydi büyük bir ihtimal! Poşeti yavaşça açarak parmağımı poşete daldırdım. Elime bulaşan malı yavaşça ağzıma götürdüm. Adi bir mal olduğu belliydi. Bir kere baştan çıkarıcı değildi. Geçici bir tattı.

Kerem "Ağabey, kumarhanede çocukların elinde bulduk. Poşetler farklı! Bizim izin verdiğimiz mallardan değil. Bizimkilerin yarı fiyatına satıyorlar. 'Kimden aldınız' dedim, 'Serhattan' dediler" dedi. Serhat! Kim lan?

"Kim bu Serhat?" diye sordum. Sesim fazlasıyla sakin çıkmıştı. Kimdi bu herif?

Bu sefer söze Sinan atıldı ve "Kimse bilmiyor, adam kendini sır gibi saklıyor. Belli ki birinden korkuyor" dedi.

"Acaba kimden? Tabi kendisi de biliyor öleceğini" diyen Anıl'a bakıp "İnsanın korktuğu başına gelirmiş" dedim, sesim fazlasıyla tehlikeli çıkmıştı.

Kod Adı: Bay Sapık [Wattys2016 Kazananı]जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें