-30- Yazık kız on beş senedir beni çekiyor ya

117K 5.3K 370
                                    

Medya: Poyraz, Ediz ve Kerem

Poyrazdan

Öğlen olmuştu. Dün ki olaydan sonra bütün gece kumarhanede durmuş, dün bana küfreden adam gibi yapanları herkesin gözü önünde dövmüştüm. Yorgundum, bütün gece uyuyamamıştım. Ben ve Kerem kumarhanede, Sinan Arda ve Anıl da sokaklarda durmuştuk. Bir gece içinde her şey normale dönmüştü fakat bana bakanların gözlerde eskisi gibi doruklarda korku yoktu. Emindim ki birkaç gün içinde o korku dorukları da aşacaktı. Vedat ağabeyin söylediği cümle içimi yiyordu. "Bu gecenin hesabını vereceksiniz!" demişti. Geçen sene de aynı buna benzer bir olay yaşanmıştı ve bu sefer başrol ben değil Sinan'dı. Sinan hesabını ona deli gibi âşık olan kadınla vermişti. Kadının tek günahı Sinan'ı sevmekti ve Sinan'ın cezasını o çekmişti. Sinan o kadından sonra kendinden nefret etmişti ve aşka küsmüştü. İçimi yiyip bitiren bir soru vardı. "Ya Sinan'ın başına gelen benim de başıma gelirse?" Ölümden bile korkmayan ben, bu sorunun cevabından korkmuştum.

Keremle birlikte kumarhaneden çıkarken gözlerimi ovuşturdum. Korumalardan en güvendiğim adamıma çıkarken "En ufak bir şeyde arayın" deyip kumarhaneden ayrıldık. Eve doğru yürürken Kerem "Saat on iki olmuş eve gidip uyuyacağım. Şirkete ben gitmeyeceğim, sen gidecek misin?" deyince "Hayır, gözlerimden uyku akıyor" dedim. O ara bağırış sesleri duyup birbirimize baktık. Hızlıca sokağın başına yürürken liseliye benzeyen çocuğun önünü kesen birkaç serseri gördük. Hızlıca yanlarına yürüyüp liseli çocuğu arkama aldım. "Beyler ne oluyor?" Serseriler beni görünce birkaç adım geriledi. Pardon gerilemeye çalıştılar fakat Kerem arkadan onlara yaklaşıp omuzlarını sertçe sıktı. Aralarından biri "Ağabey bize küfretti!" deyince arkamdaki liseli sarışın çocuğa döndüm. Bana salakça gülüp "Yalan atıyorlar, geldiler paramı istediler" dedi. "Valla ya" diye de ekledi. Önümdekilere dönüp "Ben sizi halletmen def olun!" diye bağırdım. Koşarak yanımızdan uzaklaştıklarında Keremle birlikte sarışın çocuğa döndük. Kaşlarımı çatınca boğazını temizleyip "Ben Ediz" deyip elini uzattı. İlk önce eline sonra kendisine baktım. Ah, ciddi misin? Senin gibi bir liselinin elini falan mı sıkacaktım?

"Ediz, seni daha önce burada görmemiştim?"

Pişkin pişkin gülüp "Bu çok normal çünkü burada yaşamıyorum" deyince kaşlarım daha çok çatıldı. Pişkin...

Sinirlendiğimi fark etmiş olmalı ki ciddi bir hal alıp "Ablamın yanına tatil için geldim ben" derken o kadar hızlı söylemişti ki bir an anlayamamıştım. Kereme bakıp çocuğun yanından geçip yoluma devam ettim. Uykum vardı ve bir ergeni çekemezdim. Bizim evin sokağına yaklaştığımızda Kerem "Bu çocukta buraya geliyor" dedi. Arkama dönüp çocuğa baktım. Bir an için içime kötü bir his geldi.

Adı Ediz'di. Ergendi. Ablasının yanına tatile gelmişti! Ve bizim mahalle de ablası oturuyordu.

Sertçe yutkundum.

Bukrenin kardeşinin adı Ediz'di. Ergendi.

"Yok artık! " diye bağırdım. Bana şaşkınlıkla bakan Keremi es geçip çocuğa doğru yürüdüm. Ona doğru yürüdüğümü anlamış olmalı ki ilk önce gözlerini büyüttü sonra da arkasına bile bakmadan koşmaya başladı. Gülmek ve gülmemek arasında kalsam da ben de koşmaya başladım. Benden hızlı koşup benden kaçabileceğini mi zannediyorsun Ediz Keskin?! Yakasından tutup "Ablan kim?" diye sordum.

"Ne yapacaksın?"

Yakasını bırakırken "Ediz! Senin soyadın Keskin mi?" dedim.

Ağzı beş metre açılıp sonra kapandıktan sonra "Kız sen benim soyadımı nereden biliyorsun?" dedi. Kız? Bukreye göre fazla salak bir çocuktu. Sinir olma Poyraz! Bu çocuğun Bukrenin kardeşi olma ihtimali var.

Kod Adı: Bay Sapık [Wattys2016 Kazananı]Where stories live. Discover now